YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/18100
KARAR NO : 2023/16575
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/116 E., 2022/218 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına karşı direnilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulununca direnme kararın yerinde bulunmuş ve bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Dairemize gönderilmekle Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Bakanlığına bağlı işyerlerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, aylık ücretinin yanı sıra yemek ve servis yardımlarından da faydalandığını, … sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … (Bakanlık) vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davacının taleplerinden sorumluluğunun olmadığını ve dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.01.2014 tarihli kararı ile; … sözleşmesinin davalı işverence haklı nedene dayanılmaksızın feshedildiği, davacının fazla çalışma yaptığını ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarihli ilâmı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; dava konusu edilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacakları gerçekte belirlinebilir alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri anılan alacaklar yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 14.10.2014 tarihli kararı ile; davacının hizmet cetvelinde belirtilen brüt ücret miktarı üzerinden hesaplama yaparak dava açmakla birlikte ücretinin daha yüksek olduğunu iddia ettiği, emsal ücret araştırması neticesinde bilirkişi hesap raporu alınması karşısında alacakların belirsiz olduğu, kaldı ki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2012/1756 Esas, 2012/5741 Karar sayılı ilâmında hukuki yararın tamamlanması mümkün dava şartlarından olduğu, bu nedenle belirsiz alacak davasının koşulları bulunmadığı takdirde davanın hemen reddedilmeyip davacıya davasını tam eda davasına dönüştürerek eksik harcı tamamlaması için süre verilmesi gerektiğinin kabul edildiği, bu kapsamda verilen kararların Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onandığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
2. Mahkemesinin yukarıda belirtilen bu kararına karşı süresi içinde davalı vekilinin temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2020 tarihli kararı ile harç eksikliğinden usuli nedenle bozulmuştur.
4. Mahkemenin 02.11.2021 tarihli kararı ile; harç eksikliği tamamlatıldıktan sonra, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.
5. Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
6. Dairemizin 17.02.2022 tarihli ilâmı ile; direnme kararı verildikten sonra söz konusu karar esas yönünden bozulmadan başka bir karar verilmesinin mümkün olmadığı ve Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerekirken direnmeden dönülerek bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmasının usuli kazanılmış hak ihlâline yol açtığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
7. Mahkemenin 07.09.2022 tarihli kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyularak önceki direnme kararında yer alan gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalı Bakanlığın alacaklardan sorumlu olmadığını, bilirkişinin hukuki görüş belirtmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.09.2023 tarihli kararı ile; uyuşmazlık konusu kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin belirlenebilmesi için davalıda bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğu anlaşıldığından anılan alacakların belirlenebilir olmadığı ve belirsiz alacak davasına konu edilebilecekleri direnme kararın yerinde bulunmuş ve bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dairemizce Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine temyiz incelemesine konu uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bulunup bulunmadığı ve alacakların hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı … Kanunu’nun 17 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.