Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/1794 E. 2023/4836 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1794
KARAR NO : 2023/4836
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/301 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2021/2036 Esas, 2022/458 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 19…..2002-04.10.2019 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma süresi boyunca herhangi bir kusurlu davranışı olmamasına rağmen davalı Şirketin, davacının müşterilerden fazla para aldığı gerekçesi ile davacının … sözleşmesini feshettiğini, üstelik davalı Şirketin bu tür sebeplerle bünyesinde çalıştırdığı 19 işçinin daha … sözleşmesini feshettiğini, işveren feshinin haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili 05.04.2022 havale tarihli dilekçesinde; vekâletnamede yer … yetkileri uyarınca fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarından feragat ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin usulüne uygun olmadığını, fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkili Şirkete ait mağazada, müşterilerin kendilerine eksik para üstü vermesi nedeniyle müvekkil Şirkete şikayette bulunmaları üzerine davacının takibe alındığını ve usulsüz satış yaptığı tespit edildikten sonra savunmasının alındığını, davacının yazdığı savunmada eksik para üstü verdiğini kabul ettiğini, bu sebeple de müvekkili Şirketin davacıyı işten çıkardığını, davacının talep konusu alacaklara hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı nezdinde 17 yıl 3 ay 18 … çalışması bulunduğu, dinlenilen tanık beyanları ile de … olduğu üzere davacının üzerine atılı ahlâk ve iyiniyet kurallarına aykırı bir fiili olduğunun ispatlanamadığı, davacı hakkında açılmış bir ceza davası da bulunmadığı, davalıya ait işyerinden toplu işçi çıkarma gerçekleştirildiği, ondan fazla işçinin … sözleşmesine somut delil olmadan son verildiği, … sözleşmesinin feshinde işverenin keyfi davrandığı, haklı nedenle feshe dayanmayan fesih dolayısıyla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise davacı tarafın alacaklardan feragat ettiği gerekçesiyle ilgili taleplerin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının çalıştığı mağazada, bir tüketicinin fazla para üstü alındığı şikayeti üzerine mağazada yapılan denetimde, davacının mağazada çalışanlarına alışveriş yapan müşterilere eksik para üstü vererek (müşterilerden fazla para tahsil ederek) kasa fazlası yaratmaları yönünde baskı yaptığının ve bu şekilde yaratılan kasa fazlasını teslim alarak, kasa fişlerine eksik olarak yazdığı ve eksik yazılan tutarın bakiyesini kendisine aktararak müşterileri ve Şirketi zarara uğrattığının iç denetim tarafından tespit edilmesini müteakip konu ile ilgili davacıdan savunma talep edildiğini, davacı her ne kadar anılan hususları savunmasında kabul etmemiş ise de diğer çalışanların beyanları ve müşteri beyanları dikkate alınarak feshin elden tebliğ edilmek istendiğini ancak davacının fesih bildirimini okuduğunu, bilgi sahibi olduğunu ve tebliğ almaktan imtina etmesi üzerine davacıya gönderilen ihtarname ile … sözlemesinin 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 25 … maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğini, tüm tanıkların davacı ve diğer çalışanların usulsüz işlem (müşterilerden fazla para tahsili-kur oynaması) yaptıklarını beyan ettiklerini, bu durumun doğruluk ve bağlılık ile bağdaşmadığını, hiçbir gerekçenin davacının müşterilerden fazla ve eksik para almasını gerektirmediğini, davacı ve diğer çalışanların keyfi olarak davalı Şirketin bilgi ve onayı dışında haksız bir şekilde müşterilerden fazla para almalarının … sarsıcı bir davranış olduğunu, davacı, diğer çalışanlar ve tanıkların kur farkı ve kasada çıkan fazla parayı aldıklarını ikrar ettiklerini, davacı hakkında suç duyurusunda bulunulmamış olmasının davacının usulsüz işlem yapmakta haklı olduğunun gerekçesi olmayacağını, suç duyurusu süresinin de geçmediğini, toplu işçi çıkarmanın söz konusu olmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … sözleşmesi davalı Şirket tarafından müşterilere eksik para üstü vererek kasa fazlası yarattığı, kasa fazlalıklarını göstermeyen veya eksik gösteren raporları imzaladığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin (II) numaralı bendi gereğince feshedilmiş ise de davalı işveren … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlayamadığından kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından 4857 sayılı Kanun’un 25 … maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi gereğince yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un 17 … maddesi, 25 … maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi, 120 nci maddesindeki atıf uyarınca hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.