YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1790
KARAR NO : 2023/4837
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin müteahhit olan davalı işveren nezdinde 11…..2009 tarihli şantiye şefliği sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, şantiye şefliği sözleşmesinde belirtilen ücretin gerçeği yansıtmadığını, düşük olduğunu, ücretin bilirkişi marifeti ile emsal ücretler dikkate alınarak tespiti gerektiğini, çalışma süresince davacının aylık ücretlerinin ikramiye ve primlerinin fazla çalışma, genel tatil, yıllık izin, hafta tatili ücretlerinin ve yasal istihkaklarının ödenmediğini, sigorta bildiriminin yapılmadığını, işçilik alacakları ödenmediği için davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, belirtilen sebeplerle … sözleşmesinin dava tarihi itibarıyla müvekkili davacı tarafından feshedildiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat, kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil, yıllık izin ücreti alacakları ile çalışma süresince davalı tarafça yatırılmayan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin tefriki ile davacının ödenmeyen ücret, yıllık izin ücreti ve … sözleşmesinin haklı sebeple feshinden kaynaklanan kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline; davacı tarafça ispatlanmayan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine; SGK primlerini tahsile yetkili merciinin SGK Başkanlığı olması sebebiyle işçinin Kurumun yerine geçerek sigorta primlerini talep etme hakkı bulunmadığından idari işlem niteliğindeki söz konusu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafından dosyanın 12.07.2016 tarihli ve 26.10.2017 tarihli duruşmalarda iki kez takipsiz bırakılarak yenileme talebinde bulunulduğunu, İlk Derece Mahkemesince basit yargılama usulüne tâbi işbu davanın birden fazla kez takipsiz bırakılamayacağı hususu gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, hesaplamalara esas alınan ücret miktarının hatalı olduğunu, davacının müvekkil nezdinde … görme edimini yerine getirmediğinden ücret alacağı ve kıdem tazminatı talep etme hakkının söz konusu olmadığını, işyerinde çalışması bulunmayan işçinin yıllık izin ücreti alacağı da talep edemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; duruşma … ve saatinden usulünce haberdar olan taraflarca takip edilmeyen davanın 12.07.2016 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça dosyanın yenilenmesinin ardından davanın yine taraflarca 26.10.2017 tarihinde takip edilmediği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 320 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yeniden dosyanın işlemden kaldırılması kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın 26.10.2017 tarihi itibarıyla açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin daha … tutulması gereken hukuki yararının usul kuralların aşırı derecede dar yorumlanması suretiyle feda edilmemesi gerektiğini, anılan tarihte Hâkimin izinli olması nedeniyle dosyanın başka Mahkemeye gönderildiğini, duruşma gününde nöbetçi Mahkemenin kalemine fiziki olarak mazeret dilekçesi sunduklarını; ancak sonradan dosyanın asıl Mahkemesinin kalemince mazeret dilekçesi dikkate alınmadan sehven dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, 26.10.2017 tarihinde 12. … Mahkemesinin duruşması ile … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/514 Esas sayılı duruşmasının çakıştığını, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/514 Esas sayılı duruşma tutanağını temyiz dilekçesinin ekinde sunduklarını, dolayısıyla aynı günde iki duruşmanın çakışması nedeniyle 12. … Mahkemesine duruşmaya katılamadıklarını, geçerli mesleki mazeretleri bulunduğu hâlde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2017 tarihli celsesindeki hatalı dosyanın işlemden kaldırılması kararına karşı süresinde sunulan 20.11.2017 tarihli yenileme dilekçesinin kabul edilerek davanın kaldığı yerden devamına dair ara karar kurulduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15.2.2005 tarihli ve 2004/7396 Esas, 2005/736 Karar sayılı kararına göre de verilen ara karar ile taraflardan biri yararına usuli kazanılmış hak doğmuş ise bu ara karardan dönülmesinin mümkün olmadığını, yargılama boyunca İlk Derece Mahkemesince talep edilen tüm işlemlerin titizlikle yerine getirildiğini, buna rağmen verilen kararın hakkaniyete ve adalete aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi ile 320 nci maddesinin son fıkrası hükmü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.