YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1761
KARAR NO : 2023/7496
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Bakanlığına bağlı … Tersane Komutanlığında bulunan 32. Motor ve … Tribünü Fabrikasında motorcu işkolunda çalıştığını, … … Sendikası üyesi olduğunu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’in (Yönetmelik) 4 üncü maddesinde günde azami 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işlerin sayıldığını, maddenin (p) bendinde gürültülü işlerin bu kapsamda olduğunun belirtildiğini, gürültülü işler tanımına ise gürültü düzeyi 85 Db(A)’nın üzerinde olan işlerin girdiğinin ifade edildiğini, davacının çalıştığı Tersane Komutanlığı bünyesinde defalarca gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerlerinin Yönetmelik’teki sınır değer olan 85 Db(A)’dan yüksek çıktığını, ortamın gürültüye müsait olduğunu ve davacının sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu; bu nedenle davacının Yönetmelik kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli toplu … sözleşmeleri hükümleri gereğince hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunarak müvekkili Bakanlık tarafından yürürlükte olan toplu … sözleşmesi, mevzuat ve emirlere uygun işlem tesis edildiğini, gürültü maruziyet değeri 85 Db(A) üzerinde olan işçilerin 7,5 saat kapsamına geçirildiğini ve kısa çalışma primlerinin ücretleri ile ödendiğini, davacının Yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacak taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporlarına dayanılarak davacının dava konusu dönemde davalı işyerinde gürültülü ortamda çalıştığı ve Yönetmelik kapsamında olduğu, buna göre fazla çalışma ücreti ile toplu … sözleşmesi hükmü gereği kısa çalışma primi alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava konusu işyerindeki çalışma koşullarının, davacının fiilen yaptığı işin yerinde tespiti için keşif yapılması, dosyadaki ölçüm sonuçlarının davacı ile ilgili kişisel ölçüm bulunup bulunmadığının konusunda uzman teknik bilirkişiler tarafından değerlendirilmesi gerekirken ayrıntılı teknik inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, yapılan ölçümlerin usul ve kanuna uygun olduğunu, gürültü değeri yüksek çıkan işçilerin 7,5 saat kapsamına geçirildiğini, kısa çalışma primleri ile ücretlerinin ödendiğini, 7,5 saat kapsamında kalmadığı takdirde ise buna göre günlük 8,5 saat çalıştırıldığını, fazla çalışma hesabının %80 zamlı yapılmasının da hatalı olduğunu, istenen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerinde keşif yapılarak alınan bilirkişi kurul raporunda tespit edildiği üzere, davacı işçinin işyerinde yaptığı işin Yönetmelik kapsamında yapılabilecek işler kapsamında olduğunun anlaşıldığı, diğer taraftan Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışmada kullanılan maddelerin özellikleri, çalışma şartları, uygulanan teknoloji ve alınan teknik ve idari toplu koruma önlemlerinin … güvenliği ve sağlığı bakımından önemine göre çalışma saatlerinin yedi buçuk saat ile sınırlandırıldığı, ilgili Yönetmelik’in 7 nci maddesinde, Yönetmelik’te sayılan işlerde fazla çalışma yapılmayacağının da açıkça düzenlendiği, bu kurallar çerçevesinde Yönetmelik’te sayılan işlerde çalışan işçiler için günlük yedi buçuk saat üzeri olan çalışmaların fazla çalışma olarak nitelendirilmesi gerektiği, buna göre davacının yedi buçuk saat ve üzeri olan çalışmasının fazla çalışma ücreti olarak belirlenmesinin yerinde olduğu, zamanaşımı kapsamında kalan alacak bulunmadığı, faiz tür ve başlangıç tarihlerinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Yönetmelik kapsamında olup olmadığı ve buna göre günde en fazla 7,5 saat çalıştırılması gerekip gerekmediği, fazla çalışma ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ile hesaplanan alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve arabuluculuk dava şartı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.
2. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Kanuna, … veya toplu … sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 28.09.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 08.10.2018 tarihinde somut dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi ücreti alacaklarına ilişkin hesaplamalar 08.10.2018 olan dava tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Davacı ıslah dilekçesinde kısa çalışma primi ücreti alacağı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda 08.10.2018 olan dava tarihine kadar yapılan hesaplamayı esas alarak talebini artırmış, fazla çalışma ücreti alacağı yönünden ise zamanaşımına uğrayan miktarın dikkate alındığı belirtilerek talebini artırmıştır. Davacı fazla çalışma ücreti alacağı yönünden davasını zamanaşımını dikkate alarak ıslah ettiğinden, zamanaımına uğramayan alacak miktarı dikkate alındığında arabuluculuk tarihinden sonraki hesaplamaların sonuç itibarıyla hükme esas alınmadığı anlaşılmakla bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Ancak, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra, ihtilaf konusu olan 28.09.2018 ile 08.10.2018 dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden kısa çalışma primi ücreti alacağı yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.