Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/17556 E. 2023/14483 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/17556
KARAR NO : 2023/14483
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2023/155 E., 2023/428 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Millî Savunma Bakanlığına bağlı … Tersane Komutanlığında bulunan … Fabrikası işyerinde tekneci-tavcı olarak çalıştığını, davacının … … Sendikası üyesi olduğunu, çalıştığı işyerinde Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’in (Yönetmelik) 4 üncü maddesinde belirtilen “oksijen ve elektrik kaynağı” işleri kapsamında oksijen (plazma) kesim işlemleri yapıldığını, müvekkilinin de kaynak ekipmanı kullanarak metali ısıtma yoluyla şekil verip ısıl işlem yaptığını, dolayısıyla müvekkilinin fiilen kaynak işi yaptığından ve sürekli kaynakçılık işi yapanlarla aynı ortamda çalışmasından dolayı Yönetmelik kapsamında bahsi geçen risklere maruz kaldığını, 6331 sayılı … Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun (6331 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında tehlike sınıfı tanımlanırken … ve meslek kodu altında sınıflandırma yapmayıp tehlikenin işin özelliği, çalışma ortam ve şartları dikkate alınarak belirlenebileceğinin ifade edildiğini, bu sebeplerle tekneci-tavcı olmasına rağmen fiilen kaynak işi yapan müvekkili davacının Yönetmelik kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli toplu … sözleşmeleri hükümleri gereğince hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, müvekkili Bakanlık tarafından yürürlükte olan toplu … sözleşmesi, mevzuat ve emirlere uygun işlem tesis edildiğini, davacının otomatik … tezgah operatörü meslek kolunda çalıştığını, kaynakçılarla benzer işi yapmadığını, kaynak ekipmanını kullanmadığını, kaynak işi yapan işçilerle aynı tehlikeye maruz kalmadığını, Yönetmelik kapsamındaki işlerin sınırlı şekilde sayıldığını, buna göre çalışma ortamının tehlikeli olmasına ilişkin herhangi bir kritere de yer verilmediğini, otomatik … tezgah operatörü meslek kolunda çalışan işçinin Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davacının alacak taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve 2021/136 Esas, 2022/326 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli gönderme kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda işyerinde keşif icra edilerek dosya kapsamına alınan teknik bilirkişi heyeti raporu dikkate alınarak davacının çalışma ortamında … altı kaynak işlemi ve elektrik ark kaynağı işlemlerinin yapıldığı, davacının yaptığı çalışmanın da Yönetmelik kapsamında kaynak işleri kapsamında değerlendirilebileceği gerekçesiyle davacının Yönetmelik kapsamında olduğunun ve bu bağlamda günlük çalışma süresinin en fazla 7,5 saat olması gerektiğinin tespiti ile fazla çalışma ücreti ile kısa çalışma primi alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 29.09.2022 tarihli ve 2022/2897 Esas, 2022/3236 Karar sayılı kararı ile; Dairece verilen 28.12.2020 tarihli gönderme kararı içeriğine, İlk Derece Mahkemesince kararın gereğinin yerine getirilmesine, oluşan usuli kazanılmış haklara, davalı istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin nedenlere göre yapılan incelemede teknik bilirkişi raporu ile hesap bilirkişi raporu içeriği de dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ile vakıa değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin ….02.2023 tarihli ve 2022/18471 Esas, 2023/1522 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesinde talep edilen 500,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı bakımından ilgili toplu … sözleşmesi hükümleri uyarınca tespit edilecek alacak dönemlerinin ve temerrüt tarihlerinin dava zamanaşımı def’i dikkate alınarak belirlenmesi; ıslah dilekçesi ile arttırılan 5.783,61 TL fazla çalışma ücreti alacağı bakımından ise alacak dönemlerinin ve temerrüt tarihlerinin ıslah zamanaşımı def’i dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken yalnızca dava zamanaşımı gözetilerek ve bu tarihten başlamak üzere temerrüt tarihinin belirlenmesinin hatalı olduğu; öte yandan, İlk Derece Mahkemesince hükme ve temerrüt tarihlerinin belirlenmesine esas alınan hesap raporunda, 15.01.2011-14.02.2012 tarihleri arasında hak kazanılan 174,98 TL fazla çalışma ücreti alacağı için temerrüt tarihinin 18.01.2011, 15.02.2011-28.02.2011 tarihleri arasında hak kazanılan 74,99 TL fazla çalışma ücreti alacağı için temerrüt tarihinin 18.02.2011 olarak belirlenmesinin de işyerinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davaya karşı ve karara esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, Yargıtay bozma ilâmında belirtilen hususların Mahkemece karşılanmadığını, davacının ödenmemiş herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının otomatik … tezgah operatörü meslek kolunda çalıştığını, kaynakçılarla benzer işi yaptığını, aynı tehlikeye maruz kalmadığını ve aynı çalışma tezgahı ve alanında çalışmadığını, dosya kapsamında çalışma sırasında maske kullanıldığı, çalışma yapılan ortamda havalandırma sisteminin bulunduğu, kaynak işlerinin özel kaynak bölümlerinde yapıldığı ve bu bölümlerde de lokal havalandırmanın bulunduğu ve davacının çalıştığı bölümün yaklaşık 2 metre yükseklikteki paravan ile ayrılmış olduğu hususlarının açıkça tespit edildiğini, Yönetmelik’te işçinin çalışma saatinin belirlenmesinde çalışma ortamının esas alınmadığını, ayrıca fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacaklarının da hatalı hesaplandığını, Mahkemece hüküm altına alınan alacaklara işletilen faizin başlangıç tarihi ve türünün de hatalı olduğunu ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti alacağının miktarı ile alacağa yürütülecek faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 117 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İşyerinde uygulanan toplu … sözleşmesinin “Ücretler ve Ödeme Şekilleri” başlıklı 51 inci maddesinin (a) bendinde; “İşçilik ücretleri, işyerinin ve işin özelliklerine göre genel olarak saat ücreti ve parçabaşı ücret şekillerinden biriyle ayda bir ödenir.”, (b) bendinde ise “İşyerinde ücretler en geç çalışılan ayın son günü olan 14’ünde ödenir. Arızi hâllerde ücretler 14’ünü takip eden 3 … günü içinde ödenir.” hükmü bulunmaktadır. Toplu … sözleşmesinin “Fazla süreli ve Fazla çalışma ücreti” başlıklı 54 üncü maddesinin (c) bendinde de fazla süreli ve fazla çalışma ücretlerinin o ayı takip eden aybaşında ödenen normal ücreti ile birlikte tamamının ödeneceği ifade edilmiştir.

3. Dairemizin ….02.2023 tarihli bozma ilâmında, dava dilekçesinde talep edilen 500,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı bakımından ilgili toplu … sözleşmesi hükümleri uyarınca tespit edilecek alacak dönemlerinin ve temerrüt tarihlerinin dava zamanaşımı def’i dikkate alınarak belirlenmesi; ıslah dilekçesi ile arttırılan 5.783,61 TL fazla çalışma ücreti alacağı bakımından ise alacak dönemlerinin ve temerrüt tarihlerinin ıslah zamanaşımı def’i dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken yalnızca dava zamanaşımı gözetilerek ve bu tarihten başlamak üzere temerrüt tarihinin belirlenmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.

4. Bozma sonrası yapılan yargılamada ıslah zamanaşımı def’inin dikkate alındığı belirtilmiş ise de davacı tarafça 24.05.2018 tarihinde ıslah talebinde bulunulduğu, davalı tarafça süresinde ileri sürülen zamanaşımı def’i nedeniyle 24.05.2013 tarihinden itibaren fazla çalışma ücreti alacağının hesabı gerekirken kapsama alınan bilirkişi ek raporunda 15.04.2013-14.05.2013 tarihleri arasındaki dönem dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığı, Mahkemece de bu dönem alacaklara 18.05.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu husus hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin tamamen hükümden çıkartılarak yerine;
“3- Brüt 6.141,01 TL fazla çalışma ücreti alacağının,
174,98 TL’sinin 18.02.2011,
74,99 TL’sinin 18.03.2011,
84,56 TL’sinin 18.03.2011,
165,46 TL’sinin 18.04.2011,
150,92 TL’sinin 18…..2013,
182,51 TL’sinin 18.07.2013,
192,65 TL’sinin 18.08.2013,
204,19 TL’sinin 18.10.2013,
192,84 TL’sinin 18.11.2013,
249,56 TL’sinin 18.12.2013,
181,50 TL’sinin 18.01.2014,
238,22 TL’sinin 18.02.2014,
113,44 TL sinin 18.03.2014,
120,29 TL’sinin 18.03.2014,
252,60 TL’sinin 18.04.2014,
204,48 TL’sinin 18.05.2014,
192,46 TL’sinin 18…..2014,
108,26 TL’sinin 18.07.2014,
132,31 TL’sinin 18.08.2014,
162,27 TL’sinin 18.10.2014,
87,38 TL’sinin 18.11.2014,
224,68 TL’sinin 18.12.2014,
187,23 TL’sinin 18.01.2015,
224,68 TL’sinin 18.02.2015,
112,34 TL’sinin 18.03.2015,
113,08 TL’sinin 18.03.2015,
276,42 TL’sinin 18.04.2015,
87,95 TL’sinin 18.05.2015,
75,39 TL’sinin 18…..2015,
238,73 TL’sinin 18.07.2015,
199,73 TL’sinin 18.08.2015,
39,95 TL’sinin 18.09.2015,
13,98 TL’sinin 18.09.2015,
223,74 TL’sinin 18.10.2015,
223,74 TL’sinin 18.11.2015,
293,66 TL’sinin 18.12.2015,
139,84 TL’sinin 18.01.2016
tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” bendinin yazılması;

Hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;
“6-Davacının yaptığı toplam 11.168,10 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenen 10.360,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
Davalı tarafça yapılan toplam 930,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenen 67,28 TL’sinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyelerinin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, ” bendinin yazılması;

“Hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan “… redden dolayı ve aynı tarife gereğince belirlenen 854,18 TL vekalet ücretininde davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “… reddedilen alacak miktarı dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 996,78 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.