Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/17050 E. 2023/16991 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/17050
KARAR NO : 2023/16991
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 11.02.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait işyerinde kamyon şoförü olarak çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti çalışma karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, … sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının kendine ait tırda çalışmak için kendi isteği ile işten ayrıldığını, Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışma iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24…..2016 tarihli ve 2015/80 Esas, 2016/283 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.11.2020 tarihli ve 2016/31815 Esas, 2020/16666 Karar sayılı ilâmı ile; davacı ve davalı tanık anlatımlarına göre davacının yaz döneminde 08.00 – 19.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü yerine 08.00 – 21.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca yaz ve kış dönemi çalışma saatlerinin ortalaması alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacının hesaplanan yıllık izin alacağından kurban bayramı tatili dışlanarak kullandığını bildirdiği günlerin de düşülmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda tüm delillere göre davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin hizmet süresi boyunca yaz ayları çalışmalarının 11 saat kabul edilmesinin hatalı olduğunu, gerek ilgili mevzuat gerekse de Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca 11 saatlik çalışmalarda 1 saatlik ara dinlenme düşülmesi gerekirken bilirkişi raporunda 1,5 saatlik ara dinlenme düşülmesinin hatalı olduğunu, hafta tatili günlerindeki 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma hesaplamasına dâhil edilmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin hesaplanması ve ara dinlenme süresine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 41, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ara dinlenme 4857 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dâhil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.

3. Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yaz döneminde haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile haftalık 12 saat fazla çalıştığının kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, davacının günlük 11 saat çalışma süresinden 1 saat yasal ara dinlenme süresinin düşülmesi gerekirken dosyada aksini gösterir bir delil bulunmamasına rağmen 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülerek sonuca gidilmesi hatalıdır. Bozma ilâmı ile birlikte davacının çalışma saatleri bozma öncesine göre değişikliğe uğradığından bozma öncesi hesaplama sırasında 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesinin davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı da belirtilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.