Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/16790 E. 2023/14075 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16790
KARAR NO : 2023/14075
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1465 E., 2023/2472 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 44. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/621 E., 2022/369 K.

Taraflar arasında … 44. … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen ek karar kaldırılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … AŞ (…) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …’a bağlı 13. Bölge Müdürlüğünde ihale ile özel güvenlik hizmet işini alan diğer davalı … Güv. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. (… Şirketi) nezdinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası (…-… Sendikası) üyesi olduğunu, Yüksek Hakem Kurulunun 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararıyla; 15.11.2020 – 31.03.2021 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin işyerinde uygulanmasının karar altına alındığını, toplu … sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve davacının bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, silah tazminatı, … bayram ve genel tatil ücreti farkı, çocuk yardımı, öğrenim yardımı ve fazla çalışma ücreti fark alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunarak davacının, 13. Bölge Müdürlüğünde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale edilen özel güvenlik hizmet alımı işininin yüklenicisi olan davalı … Şirketi ile imzalanan sözleşme kapsamında çalıştığını, toplu … sözleşmesinin tarafının Güvenlik-… Sendikası değil …-… Sendikası olduğunu, davacının toplu … sözleşmesi imzalandığı tarihte …-… Sendikası üyesi olmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karar altına alınan toplu … sözleşmesinden davacının faydalanmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dışı …-… Sendikası tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararına istinaden 56 kişilik üye listesi bildirildiğini ve bu 56 kişiye toplu … sözleşmesinden kaynaklı Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat dönemi için hak ediş ödemesi yapıldığını, yine Mart ayı hak edişinden 126 kişinin tamamına sendikal haklara ait ödemelerin yapıldığını, davacının sendikaya üye olduğuna veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu … sözleşmesinden faydalandığına ilişkin sendika tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, tüm bu nedenlerle davacının toplu … sözleşmesinden faydalanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Şirketi, yasal süresi içinde cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… 44. … Mahkemesinin 16…..2022 tarihli kararıyla; davacının toplu … sözleşmesinin tarafı olan …-… Sendikasına üyelik tarihinin Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden önce olması sebebiyle davacının bahsi geçen toplu … sözleşmesinin yürürlük tarihi olan 15.11.2020 ile Sendika üyeliğinden çekildiği tarih arasındaki dönem için faydalanması gerektiği, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, davalı tarafça yapılan ödemenin mahsubuyla bilirkişi ek raporunda hesaplanan ücret farkı bulunduğu, davalılar arasında 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar … ve … Şirketi vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … vekili; toplu … sözleşmesi yükümlülüklerinden diğer davalı … Şirketinin sorumlu olduğunu, dava dışı … …-Sendikasının müvekkili Teşekküle ait Bölge Müdürlüğüne bağlı işyerlerinin 01.11.2020-31.03.2021 tarihleri arasında güvenliğini sağlayan … Şirketi ile 13. Bölge Müdürlüğünden Yüksek Hakem Kurulu kararına istinaden toplu sözleşme farklarını talep ettiğini, yetkili sendika olduğundan bahisle dava dışı … …-Sendikası’nın ilgili firmaya 56 kişilik üye listesi bildirdiğini, … Şirketinde Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat dönemi için düzenlemiş olduğu hak edişe istinaden yalnızca 56 kişiye, Mart ayında da yine hak edişe istinaden 126 kişinin tamamına müvekkili Teşekküle bağlı Bölge Müdürlüğü tarafından sendikal haklarına ait ödemelerin yapıldığını, davacının sendika üyesi olduğuna ve dayanışma aidatı ödendiğine ilişkin belge sunulmadığını, alacaklar için herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, toplu … sözleşmesinden yararlanma koşullarının oluşmadığını, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin fahiş olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Şirketi; davaya konu alacaklardan müvekkili Şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu bu alacaklardan asıl işverenin sorumlu olduğunun göz ardı edildiğini, davacının müvekkili Şirketin değil diğer davalı Şirketin çalışanı olduğunu, davacının alacağının varlığı kabul edilse dahi bu kez yetkili sendikanın sorumluluğunun göz ardı edildiğini, 25.12.2020 tarihli Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yazısından anlaşılacağı üzere … …-Sendikası’nın işyeri toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilendirildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde … …-Sendikası tarafından müvekkili Şirkete 56 kişinin isminin yer aldığı bir liste verildiğini ve bu kapsamda müvekkili Şirket tarafından liste dikkate alınarak ödeme yapıldığını, Sendika tarafından müvekkili Şirkete verilen listede davacının isminin bulunmadığını, davacının sendika üyesi olduğuna ve dayanışma aidatı ödediğine ilişkin belge sunulmadığını, davacının toplu … sözleşmesinden yararlanabilmek için aranan kriterleri taşımadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 01.11.2022 tarihli kararıyla; davanın toplu … sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarına ilişkin olduğu, davacının toplu … sözleşmesinin tarafı sendikaya üye olduğu süre ile kısıtlı olarak hesaplama yapıldığı ve hâlen davacının başka bir sendikaya üye olduğu, Mahkemece hüküm altına alınan toplam alacağın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktardan az olduğu, Mahkeme tarafından verilen kararın davalılar bakımından kesin olduğu ve istinafa konu edilemeyeceği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 13.12.2022 tarihli ek kararı ile aynı gerekçelerle İlk Derece Mahkemesi kararının kesin olduğu, istinaf talebinin reddine dair kararın da kesin mahiyette olup temyize tâbi olmadığı belirtilerek davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl karar ve ek kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.03.2023 tarihli ilâmı ile; somut davada İlk Derece Mahkemesi kararının davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği, Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yüksek Hakem Kurulunca 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararı ile … …-Sendikası ve işveren adına yetkilendirilen … arasında alınan karar uyarınca 15.11.2020-31.03.2021 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu … sözleşmesinin karara bağlandığı, bu sözleşmenin 05.03.2021 tarihli yazı ile işverence yetkilendirilen …’e gönderildiği, Sendikanın 09.03.2021 tarihli yazısı ile toplu … sözleşmesinin sendika kayıtlarına alındığı ve aynı tarihte kararın … … Sendikası kayıtlarına da girdiğinin anlaşıldığı, davacının … … Sendikasına üye olduğu, toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında ödendiği işverenlerce ispat edilemeyen toplu … sözleşmesinden kaynaklı alacakların hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, … adına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden de bir hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; bozma öncesi istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalı …’ın sorumlu olup olmadığına, ayrıca davacı lehine istinaf duruşma vakâlet ücretine hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4734 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 8 inci maddesi, 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) ilgili hükümleri.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:
“…AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı … ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen ‘…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen ‘…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.
30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin ‘duruşmalı işler’ tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.
…”

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı TEAİŞ vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere; somut davada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davalı … aleyhine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı … vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin “davalılardan müştereken müteselsilen” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “davalı … Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.den” ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden davalılardan …’a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.