Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/16548 E. 2023/13473 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16548
KARAR NO : 2023/13473
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/469 E., 2022/1855 K.
KARAR : Ek karara yönelik başvurunun kabulü ile ek karar kaldırılarak istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 9. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/126 E., 2021/1030 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ek kararı ile davalının istinaf talebinin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararların davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek karar kaldırılarak asıl karara yönelik başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın davalı tarafından sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu … sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5661 Esas, 2020/14044 Karar sayılı ilâmı ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli oran fazlası olarak ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu, davacı tarafça talep edilip davalı tarafça ödendiği ispat edilemeyen fark ücret alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ek kararı ile davalının istinaf talebinin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekilinin asıl karara yönelik istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan … … sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu … sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf dilekçesinde; davacının ücret talebine ilişkin verilen karar ileriye yönelik etki doğuracağından hükmün miktar itibarıyla kesinliğinden söz edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını, istinaf dilekçesinde belirttikleri sebepler ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece verilecek olan kararın geleceğe yönelik etkisinin bulunduğu, bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararlara karşı istinaf ve temyiz incelemelerinde miktar itibarıyla kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiği, hüküm altına alınan kararın kesinlik sınırında olduğundan bahisle davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin verilen ek kararın hatalı olduğu gerekçesiyle davacının ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Asıl karara yönelik istinaf başvurusu bakımından ise kadroya geçiş aşamasında imzalanan … sözleşmesinde davacıya asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin kararlaştırılmasının her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, 01.01.2019 tarihinden itibaren davacının ücretinin güncel asgari ücretin belirli oran fazlası olarak ödenmediği, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereğince davacının yazılı onayı alındığına ilişkin delil belge de sunulmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ve harç muafiyetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.4857 sayılı Kanun’un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi.

3.696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve karar başlığında davalı … Bakanlığı yerine “Sağlık Bakanlığı …” yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 492 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin (j) bendinde, genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun’un (1) ve (3) sayılı Tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olacağı belirtilmiştir. Somut dosyada, davalı … Bakanlığı harçtan muaf olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde davalıdan tahsiline karar verilen yargılama giderlerinin içine harçların dâhil edilmesi hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm kısmında yer alan (4) numaralı bendi hükümden tamamen çıkartılarak yerine; “4-Davacı tarafça yatırılan 161,11 TL toplam harcın istek hâlinde davacıya iadesine, davacı tarafça sarf edilen 694,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.