Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/16456 E. 2023/12844 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16456
KARAR NO : 2023/12844
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4487 E., 2023/1895 K.
DAVA TARİHİ : 20.09.2021
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında … 68. … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığını, sendika üyesi olduğunu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak kadroya geçirildiğini, kadroya geçişte imzalanan sözleşmede ücrete ilişkin kısımda asgari ücretin belli bir oranında fazlası üzerinden ücret ödeneceğinin belirtildiğini, 2019 yılı ve sonrası için mevcut ücretlerinin üzerine sözleşmede belirtilen zam oranlarının uygulanması gerektiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak kadroya geçirildiğini, ücretine yapılan zamlarda Yüksek Hakem Kurulunca kabul edilen toplu … sözleşmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen oranların dikkate alındığını, davacının ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… 68. … Mahkemesinin 18.02.2022 tarihli kararı ile; davacının davalı İdare nezdinde alt işveren Şirket bünyesinde çalışmaktayken 696 sayılı KHK gereği sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacı ile davalı İdare arasındaki 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeme yapılacağına ilişkin düzenlemeye yer verildiği, anılan sözleşmede açıkça oranın belirtildiği, davalı İdare tarafından 01.01.2021 tarihinden itibaren 08.09.2021 tarihinde imzalanan toplu … sözleşmesinden kaynaklı ödemelerin yapıldığı dikkate alındığında 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için de fark hesaplanması gerektiği, buna göre davacının kadroya geçişinden kaynaklı fark alacak kalemlerinin bulunduğu ve bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03…..2022 tarihli kararı ile; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin sözleşme ve 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca esas alınacak toplu … sözleşmesine göre hesaplandığı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş; ancak 6100 sayılı Kanun’un 355 inci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının harçların davalıdan tahsiline yönelik yargılama giderleri bölümünün düzeltilmesine ve alınan harçların davacıya iadesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.10.2022 tarihli kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının, yargılama giderine yönelik bölümü düzeltilmesine karşın yeniden esas hakkında hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, ayrıca 01.01.2021 tarihinden sonraki döneme ilişkin fark alacakların hesaplanmasında arabuluculuk başvuru tarihinde henüz imzalanmamış olan 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemelerin dikkate alınmasının doğru olmadığı, hüküm altına alınacak ikramiye alacağına ise davacının talebi ile de bağlı kalınarak en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmında belirtildiği üzere, dava dilekçesinde 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesinden yararlanmaya yönelik talep bulunmadığı gibi arabulucuya başvuru tarihinde sözü edilen toplu … sözleşmesinin de imzalanmamış olduğu, açıklanan hatanın giderilmesi için dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi ek raporuna itiraz üzerine emsal mahiyetteki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.02.2023 tarihli ve 2022/16323 Esas, 2023/2857 Karar sayılı ilâmında belirtilen yönteme göre hesap yapılması için dosyanın tekrar aynı bilirkişiye tevdi edildiği, 02.05.2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile denetime elverişli şekilde usul ve yöntemince hesaplama yapıldığı, alacak miktarlarının bozma ilâmı ve emsal yargı kararına uygun şekilde belirlendiği; bununla birlikte fark ücret ve ilave tediye alacaklarının İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2022 tarihli kararında belirtilen tutardan daha yüksek olduğu, davacının ise İlk Derece Mahkemesinin sözü edilen tarihteki kararına karşı istinaf yoluna başvurmadığı, dolayısıyla miktar yönünden oluşan usuli kazanılmış hakkın korunması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davacının asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde ücret alması gerektiğini gösterir bir … sözleşmesi olmadığını, toplu … sözleşmesinden yararlanma koşullarının da bulunmadığını, eksik ödeme yapılmadığını ve hüküm altına alınan alacaklara yürütülen faizin başlangıç tarihi ile türünün de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi ve uygulanan toplu … sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faiz noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
4. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

5. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
6. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun’da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
7. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).
…”

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; fark ücret alacağı 14…..2021 tarihine kadar hesaplanmıştır. Davalı vekilinin temyizi üzerine 31.10.2022 tarihinde bozulan hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise sözü edilen alacak kalemi, 14.5.2021 tarihine kadar hesaplanmıştır. Bu husus hatalı ise de Bölge Adliye Mahkemesince; ücret ve ilave tediye alacağı bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek bozma ilâmı öncesi fark ücret miktarı hüküm altına alındığından, karar sonucu itibarıyla doğrudur.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, özellikle (2) numaralı paragrafta açıklanan ilave gerekçe de dikkate alındığında, bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.