YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16421
KARAR NO : 2023/14113
KARAR TARİHİ : 11.10.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/852 E., 2023/807 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. … Mahkemesi
SAYISI : 2022/371 E., 2023/22 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ücret, ikramiye, ilave tediye ve fazla çalışma fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini ve ödendiğini, hukuka aykırı uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan … sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığından hareketle belirsiz süreli … sözleşmesi ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının … … sözleşmesinin geçerli olmadığını, hesaplamaların hatalı olduğunu, hükmedilen faiz oranının hatalı olduğunu, seri davalardaki hükümlere göre karşı taraf vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, aynı gün istinaf incelemesi yapılan toplam 16 adet dosyaya ilişkin davaların tüm duruşmalarının aynı gün, aynı Mahkemede yapıldığı ve karar verildiği dosya kapsamından anlaşıldığından davacı lehine tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin duruşmalarına bakıldığında görüleceği üzere karar duruşması haricindeki duruşma tarihlerinin uyuşmadığını, tüm duruşmalar aynı günde yapılmadığından vekâlet ücretinin yarısına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacakların bulunup bulunmadığı, varsa alacakların hesabı ve alacaklara uygulanması gereken faizin türü ile vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ nin (AAÜT) 13 ve 22 nci maddeleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) “Toplu … sözleşmesinden yararlanma” kenar başlıklı 39 uncu maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“(1)Toplu … sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2) Toplu … sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
…
(4) Toplu … sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu … sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu … sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu … sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. (İptal dördüncü cümle:Anayasa Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve E.:2020/57; K.:2020/83 sayılı Kararı ile)
…”
4. 11.04.2023 tarihli ve 31942 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife” şu şekildedir:
“MADDE 1- 3/9/2022 tarihli ve 31942 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22 nci maddesinde yer alan “toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilk on dosyadan sonra gelen” ibaresi, “toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilk elli dosyadan sonra gelen” ibaresi, “toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilk yüz dosyadan sonra gelen” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 2- Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”
5. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz nedenlerine göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 13.10.2021 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 12…..2022 tarihinde dava açılmıştır. Hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu fark alacaklara ilişkin hesaplama 31.12.2021 tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan dönem için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3. 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinin ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu … sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu … sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu … sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu … sözleşmesinin bitimini müteakip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu … sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu … sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu … sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu … sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu … sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.
4. Ancak sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları toplu … sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihten sonra 6356 sayılı Kanun kapsamında işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu … sözleşmesinden yararlanmak için bu Kanun’da öngörülen şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesine göre toplu … sözleşmesinden taraf işçi sendikasına üye olmak veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanmak mümkündür. Sendikaya üye olanlar bakımından yararlanma zamanının belirlenmesinde ölçü, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olunup olunmamasıdır. Buna göre toplu … sözleşmesinin imza tarihinde sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu … sözleşmesinden yararlanır. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin işyerinde uygulanmaya başlanan toplu … sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları belirlenirken 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
5. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret, fazla çalışma ve ilave tediye fark alacaklarına ilişkin hesaplamaların kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde belirlenen oran ve Yüksek Hakem Kurulu kararı dikkate alınarak belirlenmesinde hata bulunmamaktadır. Davacının 31.10.2020 tarihinden sonraki ikramiye farkı alacağı ile 31.12.2020 tarihinden sonraki döneme ait ücret, fazla çalışma ve ilave tediye fark alacakları ise; davalı … ile … Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (… Sağlık-…) arasında 03.12.2020 tarihinde imzalanan ve 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanmıştır. İlgili Hukuk bölümünde düzenlemesine yer verildiği üzere davacının anılan toplu … sözleşmesinden yararlanabilmesi için 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi gereğince taraf sendikaya üye olması veya dayanışma aidatı ödemesi gerekmektedir. Dosya kapsamında davacının, toplu … sözleşmesinin tarafı olan … Sağlık-… Sendikasına 08.01.2021 tarihinde üye olduğu anlaşılmakla birlikte sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği, bildirilmiş ise hangi tarihte bildirim yapıldığı tespit edilememektedir. Bu nedenle davacının … Sağlık-… Sendikası üyeliğinin davalıya bildirildiği tarih tespit edilerek bu tarihten itibaren 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden yararlanılabileceği hususunun gözden kaçırılması hatalıdır.
6. İşyerinde yetkili sendika ile işveren arasında karara bağlanan toplu … sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyan işçi yönünden 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için bu toplu … sözleşmesi hükümleri uygulanmaya başlanacaktır. Ancak, yararlanılan herhangi bir toplu … sözleşmesi mevcut değil ise öncelikle taraflar arasında düzenlenen … sözleşmesi hükümlerine bakılmalı, … sözleşmesinde söz konusu alacak ile ilgili özel bir düzenleme yer alması hâlinde … sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapılmalı, aksi takdirde 4857 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak sonuca gidilmelidir.
7. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacının ikramiye farkı alacağının hesaplandığı 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönemde sendika üyeliğinin bulunmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 6356 sayılı Kanun kapsamında davalı işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu … sözleşmesinden yararlanmak için Kanun’da öngörülen şartların hesaplama yapılan dönemde gerçekleşmediği dikkate alındığında söz konusu dönem için davacının yararlanma hakkı bulunmadığı 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanan ikramiye farkı alacağının hüküm altına alınması isabetsizdir. 4857 sayılı Kanun’da ikramiye ödemesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı da dikkate alınarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem yönünden ikramiye farkı alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
8. Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine tam ücretin %50’si oranında vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan toplam 16 dosyaya ilişkin davaların 10 tanesinin aynı gün açıldığı ve tüm duruşmalarının aynı gün, aynı Mahkemede yapıldığı, diğer 6 dosyanın ise dava tarihinin farklı olduğu ve tüm duruşmalarının ilk 10 dosya ile aynı günde yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre dosyada AAÜT’nin 22 nci maddesi dikkate alınarak davacı lehine tam vekâlet ücretine hükmedilmesi yerine %50 oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.