Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/1608 E. 2023/7163 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1608
KARAR NO : 2023/7163
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket nezdinde diğer davalı … işyerinde acil tıp teknisyeni olarak 2012 yılı Mayıs ayında çalışmaya başladığını ve dava tarihi itibarıyla çalışmaya devam ettiğini, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının davalı Şirket işçisi olarak gösterilerek diğer davalı Belediyenin kadrolu çalışanlarının yararlandığı haklardan eşit işlem ilkesine aykırı olarak yararlandırılmadığını, davacının başından beri davalı … işçisi sayılması gerektiğini, bu hususta müfettiş raporu olduğunu beyanla fark ücret, fark fazla çalışma, ikramiye, ayrımcılık tazminatı, mali nitelikteki sosyal hak alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının diğer davalı Şirket işçisi olduğunu, davalı Belediyede çalışması bulunmadığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının muvazaa iddiasına dayanarak olan Mahkeme kararının kesinleşmemiş olduğunu, davalı Belediyenin ihale yolu ile hizmet aldığını, davacının davalı Belediyeden hak ve alacağının bulunmadığını, davacının ihale kapsamında tüm hak ve alacaklarını almış olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkili davalı Şirketin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, davalı … ile ilişkisinin muvazaalı olamayacağını, davalı Şirketin ihale ile … aldığını, işçilerini kendisinin işe aldığını, sözleşme yaptığını, talimat verdiğini, davalı Şirketin davalı … karşısında üçüncü kişi konumunda olduğunu, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin kanuna uygun olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Anadolu 24. … Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar uyarınca davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği, davacının 30.05.2018 tarihinde sendikaya üye olduğu, dolayısıyla 11.11.2015 tarihinde açılan işbu dava açısından davacının geçmiş dönem toplu … sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, davalı … bünyesinde davacının emsali işçinin bulunmadığı, asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulmadığı hususunun yargı kararına dayandığı ve dolayısıyla ayrımcılık tazminatına hak kazanma koşullarının mevcut olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının alt işveren nezdinde çalışması sırasında dava tarihi ve öncesinde sendika üyeliğinin olmamasının, müvekkilinin dava konusu alacak talep haklarını engelleyecek hukuki bir sebep olmadığını, emsal Yargıtay kararlarında eşit işlem ilkesine aykırılık nedeni ile talep edilen fark ücret alacağının hesaplanmasında, işçinin sendika üyesi olmaması ve asıl işveren bünyesinde sendikasız emsal işçi bulunmaması hâlinde asıl işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmelerinde belirlenen taban ücretler doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiğinin belirtildiğini, İlk Derece Mahkemesince bu yönde araştırma yapılmadan fark ücret alacak talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, hiçbir sendikadan emsal ücret ve sahip olunabilecek diğer sosyal ve mali hakların neler olabileceğinin sorulmadığını eşit işlem ilkesine aykırılık nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlık konusu eldeki davanın açıldığı 11.11.2015 tarih itibarıyla sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı ödemeyen davacının dava tarihi itibarıyla geçmiş dönem toplu … sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, davalı … bünyesinde davacının çalıştığı pozisyonda çalışan emsal işçinin bulunmadığı gözetildiğinde Mahkemece davacının ücret farkı alacağı, ikramiye fark alacağı, fazla çalışma fark alacağı taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulmadığının veya muvazaalı olduğunun kabul edilmesinin yargı kararına dayandığı gerekçe gösterilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi nedeniyle dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 ve 5 … maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.