Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/16062 E. 2023/14176 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16062
KARAR NO : 2023/14176
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
SAYISI : 2022/422 E., 2023/188 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Başkanlığında 20.04.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve devir tarihi olan 05.11.2011 tarihine kadar itfaiye eri olarak çalıştığını, 4857 sayılı … Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) göre çalışma süresinin haftada 45, ayda 180 saat olması gerekirken, müvekkili davacının bu sürelerin üzerinde çalıştırıldığını, davacının davalı işyerinde 24 saat dinlenme 24 saat çalışma esasına göre çalıştığı hâlde karşılığı ücretin ödenmediğini belirterek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini
talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının iki ayrı toplu … sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığını, ilk toplu … sözleşmesinin 31 inci, ikinci toplu … sözleşmesinin 38 inci maddelerinde; itfaiyede çalışan sendika üyesi işçilere 14.05.2007 tarihinden itibaren fiilen çalıştıkları sürelerde itfaiyede çalışmakta olan memur personele verilen maktu çalışma ücreti tutarında ödeme yapılacağının düzenlendiğini, davacı taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23…..2016 tarihli ve 2014/5 Esas, 2016/222 Karar sayılı kararı ile; davacının 24 saat çalışıp, 24 saat dinlendiğinin dosyada sabit olduğu, Yargıtay kararlarına göre 24 saat çalışma düzeninde çalışma süresi 14 saat olup günde 11 saatin üzerindeki sürenin fazla çalışma kabul edileceği, bilirkişi raporunda bu çerçevede hesaplama yapıldığı, işveren kayıtları doğrultusunda fazla çalışmanın belgelerle ortaya konulduğu, bu nedenle hesaplanan fazla çalışma ücretinden indirim yapılmayarak usul ve kanuna uygun, denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.03.2020 tarihli ve 2017/28124 Esas, 2020/4208 Karar sayılı ilâmı ile; davacının itfaiye eri olarak çalıştığı dönemdeki nöbet çizelgeleri ve nöbet defteri (dosyada bulunmadığından) getirtilerek tüm çalışmaların 24 saat çalışma 24 saat dinlenme olarak veya farklı şekillerde olmasına göre 12 saat çalışılan dönemde gece çalışmalarından 7,5 saati aşan kısmı; 24 saat çalıştığı dönem için ise, Hukuk Genel Kurulu kararı gözönünde bulundurularak çalışma süresinin fiilen 14 saat olduğu kabul edilip bunun gece çalışması nedeniyle 7,5 saati aşan 6,5’lik kısmının fazla çalışma olarak hesaplanması gerektiği; nöbet çizelgesi sunulmayan dönemde ise 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre gece-gündüz vardiyaları dikkate alınarak fazla çalışma alacağının hesaplanması, kayıt sunulmayan bu dönem için indirim gerekliliğinin gözden kaçırılmaması, ayrıca davalı tarafça dosyaya sunulan İtfaiye Yönetmeliği’nin 7 nci maddesinin üçüncü bendinde memur olanlar dışında personel yetersizliği nedeniyle itfaiye hizmetlerinde 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre çalıştırılan işçilere, önceden rızaları alınmak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödeneceği hükmünün yer aldığı; dosyaya sunulan 2007-2010 ve 2010-2012 yürürlük süreli toplu … sözleşmelerinin 31 ve 38 inci maddelerinde itfaiyede çalışan sendika üyesi işçilere izinli/raporlu günleri dışında çalıştığı sürelerde itfaiyede çalışmakta olan memur personele verilen maktu ücretin aynısının ödeneceği hükmünün yer aldığı, 45 ve 47 nci maddelerinde ise fazla çalışma durumunda normal çalışma ücretinin %50 fazlası ile ödeneceği, günlük … bayram ve genel tatil ile hafta tatilerinde çalışan işçilere gündelik yevmiyelerinin %100 zamlı ödeneceği hükmü yer aldığı, bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; itfaiyede çalışan işçi personele hem izinli/raporlu günler dışında çalıştığı günlere göre kıstelyevm maktu ücret ödeneceği, ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiği anlaşıldığından davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken denetime elverişli olmayan hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.04.2022 tarihli ve 2020/120 Esas, 2022/194 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davalı tarafından 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca maktu fazla çalışma ücreti alan davacıya başkaca bir fazla çalışma ücreti ödenmeyeceği ve işçinin 24 saat çalışmış olduğunun varsayılamayacağı denkleştirme hükümlerinin nazara alınması gerektiği ileri sürüldüğü ve yapılan incelemede Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2006 tarihli ve 2006/9-107 Esas, 2006/144 Karar sayılı ilâmı uyarınca davacının çalışma süresi 14 saat kabul edilerek gece çalışması nedeniyle 7,5 saati aşan 6,5 saatlik kısmın fazla çalışma olarak olarak kabul edildiği, davalı tarafça dosyaya sunulan İtfaiye Yönetmeliği’nin 7 nci maddesi, toplu … sözleşmelerinin 31, 38, 45 ve 47 nci maddelerinde yer alan düzenlemeler gereğince, davalı … nezdinde itfaiye bölümünde çalışan işçi personele hem izinli/raporlu günler dışında çalıştığı günlere göre kıstelyevm maktu ücret hem de fazla çalışma ücretinin de ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından sunulan nöbet listelerine göre fazla çalışma hesaplandığından indirim uygulanmasına yer olmadığı, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme gözetilerek kanun değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesinin kabulü ile uyuşmazlık konusu fazla çalışma ücreti alacağı talebinin hüküm altına alınmasına dair davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.10.2022 tarihli ve 2022/11721 Esas, 2022/11811 Karar sayılı kararıyla; itfaiyede çalışan işçi personele hem izinli/raporlu günler dışında çalıştığı günlere göre kıstelyevm maktu ücret ödececeği, ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, hâl böyle olunca Mahkemece davacının bordrolarında ödendiği anlaşılan ek ödeme tahakkuklarının, davacının banka hesap hareketleri ile karşılaştırılarak toplam alacak miktarından mahsubu suretiyle sonuca gitmek gerekirken mahsup yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalının nezdinde 20.04.2009-05.11.2011 tarihleri arasında çalıştığı döneme ilişkin Kurum kayıtları, haftalık ve aylık çalışma süreleri ve aylık brüt ve net çalışma ücretlerine ilişkin kayıtlar, ücret bordroları, fazla çalışma alacağına ilişkin davalı Kuruma yapılan yazılı müracaat ve davalı Kurumca verilen cevabi yazılar ve banka kayıtları getirtilip bilirkişiden bozma ilâmında belirtilen esaslar doğrultusunda ek rapor alındığı, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporun dosya muhtevasına uygun ve Mahkeme denetimine açık olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacıya hak ettiği fazla çalışma ücretinin ödendiğini, ödemenin faiziyle mahsup edilmesi gerektiğini, davacı her ne kadar 24 saatlik vardiyada çalışmış olsa da yemek, yatak, duş ve istirahat imkânının bulunduğunu, hesaplanan alacaktan indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, denkleştirme yapılması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozma ilâmına uygun şekilde mahsup işlemi yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun’un 41, 63, 68, 69 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.