Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/1602 E. 2023/1984 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1602
KARAR NO : 2023/1984
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/379 E., 2022/503 K.
İHBAR OLUNAN : Şahika Seyahat Taşımacılık Turizm Nakliye ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Terminal Şubesi
DAVA TARİHİ : 19.07.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 10…..2014-23…..2017 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını ve … Sendikasına üye olduğunu, ancak toplu … sözleşmelerinden kaynaklı alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin asıl işvereninin davalı … olduğunu, müvekkilinin işe girdiği tarihten itibaren kendisine Belediye işçilerine ödenen ücret kadar ücret ödenmesi gerektiğini, toplu … sözleşmesi veya işyeri uygulaması nedeniyle eksik ödenen ücretlerinin ödenmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin davalı … Belediyesinin işçisi olduğunun tespiti ile fark kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ikramiye, ilave tediye, ücret, fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, giysi yardımı, aile yardımı, çocuk yardımı, yakacak yardımı, yemek yardımı, ek gıda yardımı, yol yardımı, direksiyon yardımı (bilet primi) ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, alt işveren firmalar ile alt işveren ilişkisi kurulduğunu, yapılan alt işverenlik ilişkisinin kanunen geçerli olduğunu, davacının muvazaa iddiasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2020 tarihli ve 2020/58 Esas, 2020/117 Karar sayılı kararıyla; davacının otobüs şoförü olarak çalıştığı, emsal işçi olarak bildirilen H.T’nin bordroları nazara alınarak bu çalışan ile davacı arasındaki farkların hesaplandığı ve davacının ücret fark alacağına hak kazandığının anlaşıldığı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunduğu sonucuna varıldığı, kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, davacının kıdem süresine göre 61 günlük yıllık ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiği, beyanlarına başvurulan tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin iddiasının ispatlandığı ancak hafta tatili çalışmasına ilişkin iddiasının ispatlanamadığı, davacının yakacak yardımı, giyim yardımı, aile yardımı, ek gıda yardımı ve direksiyon yardımı (bilet prim) alacaklarına hak kazandığının anlaşıldığı, çocuk yardımı, yemek yardımı, yol yardımı ile asgari geçim indirimi alacaklarının bordrolar ile ödendiği tespit edildiğinden bu alacaklarının ise bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 08.07.2021 tarihli ve 2020/2821 Esas, 2020/1429 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tüm tanıkların, davacının kullandığı otobüslerin davalı Belediyenin mülkiyetinde olduğunu, bu otobüslerde alt işveren şirket işçileri ile birlikte davalı Belediyenin kodrolu işçilerinin (otobüs şoförlerinin) de çalıştığını, davacının da Belediyeye ait otobüslerde şoförlük yaptığını, alt işveren işçilerinin yüklenici firmalar üzerinden ücret almak dışında yüklenici firmalarla bir bağlantılarının olmadığını, alt işveren şirket işçilerine tüm emir ve talimatların Belediyede kadrolu olarak çalışan amirler tarafından verildiğini, alt işveren şirket işçilerinin davalı … tarafından yapılan mülakat ve direksiyon sınavı ile davalı … tarafından işe alındıklarını, yüklenici firmaların işçi alımı konusunda bir yetkilerinin olmadığını, alt işveren şirket işçilerinin davalı Belediyenin kadrolu işçileri ile aynı işi yaptığını belirttikleri; bu tespitler kapsamında, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik olduğu, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı, ilişkinin muvazaaya dayandığı, davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği, davalı Şirketin kendi muvazaasına dayanarak bir hak elde edemeyeceği, Mahkeme tarafından bu hususlarda yapılan tespit ve değerlendirmelerin isabetli olduğu; böylelikle taraf vekillerinin istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 28.09.2021 tarihli ve 2021/8705 Esas, 2021/13074 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz nedenlerinin reddine karar verildikten sonra, İlk Derece Mahkemesince davalı … ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin, davalının taraf olduğu toplu … sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edilmiş ise de davacının söz konusu toplu … sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu … sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesi isabetli olmadığından davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu … sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceği belirlenerek sonucuna göre toplu … sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu ve usule uygun olarak yapıldığı anlaşılan 30.10.2019 tarihli ilk ıslah dilekçesi gözetilerek hüküm altına alınması gereken aile yardımı alacağına ilişkin talebin hiç ıslah yapılmamış gibi dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden hüküm altına alınmış olmasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihbar olunan Şirkete yazılan müzekkere cevabı uyarınca davacının 29.01.2015 tarihinde sendika üyesi olduğu, 2016 yılı Eylül ayından başlayarak 2017 yılı Haziran ayına kadar sendika aidatı kesintisi yapıldığının anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin sendika üyeliğinin 01.09.2016 tarihinde davalı Belediyeye bildirildiği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de bu hususun hatalı olduğunu, müvekkilinin 29.01.2015 tarihinde sendikaya üye olduğunu, bu tarihten yaklaşık iki yıl sonra üyeliğinin bildirmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı ve eksik olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının şehir içi otobüs kullanan şoför olmadığını, davacının müvekkili Belediye ile ihbar olunan Şahika Seyahat Taş. Tur. Nak. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında belediye personelini taşıyan kurum içi, garaj, makam şoförü olduğunu, buna göre muvazaa iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı … ile dava dışı alt işveren firmalar arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve buna göre davacının davalı … işçisi sayılıp sayılmayacağının tespiti ile davacının davalı Belediyenin bağıtladığı toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu ile 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesi, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın maddi hatalı kararından dönülmesi mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta Dairemizin 28.09.2021 tarihli ve 2021/8705 Esas, 2021/13074 Karar sayılı ilâmı ile tarafların diğer temyiz nedenlerinin reddine karar verildikten sonra, yukarıda yazılı (V.A.2) gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de dava dosyasında yapılan değerlendirmelerin, davacının şehir içi otobüs şoförü olduğunun kabulüne göre yapıldığı görülmektedir. Ne var ki dosyanın yeniden değerlendirilmesi sonucunda, davacının görevinin şehir içi otobüs şoförlüğü olmadığı ve Dairemizce seri olarak yapılan temyiz incelemesi sırasında söz konusu hususun gözden kaçırıldığının anlaşılması karşısında Dairemiz söz konusu kararında yer alan bozma gerekçesinin maddi hataya dayandığı anlaşılmıştır.

3. Davacının, araç kiralanması hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı Şirkete bağlı olarak davalı … nezdinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Soyut tanık beyanları dışında başkaca delil olmadığı da göz önüne alınarak, davalı ile alt işveren Şirket arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu ve muvazaaya dayanmadığı gözetilerek davacının talepleri değerlendirilmeli ve sonucuna göre dava konusu alacaklar hakkında bir karar verilmelidir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.