Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/16008 E. 2023/13783 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/16008
KARAR NO : 2023/13783
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/436 E., 2023/1623 K.
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında … … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar kaldırılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı kömür ocağında çalıştığını, davacı ile arkadaşlarının aldıkları ücretler yaptıkları işe göre asgari ücretin belirli bir oran fazlası iken 2017 yılının başında muvafakatleri alınmadan asgari ücretin yüzdelik oranının indirildiğini ileri sürerek davacının ücretin düşürülmesinden kaynaklı ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve husumet itirazlarında bulunduklarını, davacının yaptığı işin asıl … değil yardımcı … olduğunu, Kurum ile davacı arasında bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacının aylık ücretinin her ihale döneminde ihaleyi alan şirket tarafından belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… … Mahkemesince, davacının ücretinin 2017 yılından önce asgari ücretin belli bir oran fazlası iken 2017 Şubat ayından itibaren yüzdelik oranının düşürüldüğü, dosyada davacının ücretinden indirim yapılmasına muvafakat alındığına dair somut delil olmadığı gerekçesiyle taleple bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
1…. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2022 tarihli kararıyla; ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, ancak para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar haricinde miktar veya değeri karar tarihi itibarıyla 8.000,00 TL’yi geçmeyen davalar hakkındaki nihai kararların kesin olduğu, işbu dava dosyasında da hükmedilen tutarların kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının miktardan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2022 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.02.2023 tarihli ilâmı ile; somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerine başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda, davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin düşürülmesinden önceki en son ücreti sonraki dönemler için asgari olarak “sabit” şekilde ödenmesi gereken ücret miktarı olarak kabul edilerek, her ay için ödenen ücret miktarı, düşüşten önce ödenen en son ücretten çıkarılarak aradaki fark ücretler toplamı hesaplandığını, ancak davacının talebi ile bağlı olarak hüküm kurulduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ücret farkı hesabının yanlış yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; husumet itirazı ile zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, ücret düşürülme iddiasını kabul etmediklerini, yüklenicilerin çalıştırdıkları işçilerin ücretlerinin yüklenici firma inisiyatifinde olduğunu, işçilerin yüklenici firma ile yeni sözleşme imzaladığının bilindiğini, Mahkeme kararında net üzerinden karar verilmesi gerekirken brüt üzerinden karar verilmesi ile faiz başlangıç tarihleri, yargılama gideri, harç, vekâlet ücreti, arabuluculuk ücretinin hatalı olduğunu savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının muvafakati alınmadan ücretinin düşürülüp düşürülmediği, yargılama gideri, arabuluculuk ücreti, harç ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … alan ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”

3. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:
“Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.”

4. 4857 sayılı Kanun’un 22 ve 32 inci maddeleri.

5. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

6. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11711 Esas, 2021/16013 Karar sayılı ilâmı ile 18.01.2018 tarihli ve 2017/93 Esas, 2018/545 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.