Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/15702 E. 2023/15769 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15702
KARAR NO : 2023/15769
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2032 E., 2022/1667 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 38. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/93 E., 2022/254 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01…..1996-01.10.2018 tarihleri arasında kesintisiz bir şekilde davalıların müşterek himayesinde minibüs durağında kâhya olarak günlük net 150,00 TL ücret ile çalıştığını, haklı bir sebep bildirilmeden … sözleşmesinin feshedildiğini, ödenmeyen ücret alacakları bulunduğunu, tüm davalıların tazminat ve alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; araç maliki olmadığını bu nedenle davacının işvereni olmadığından davada taraf sıfatı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin …numaralı hatta ticari minibüs maliki olduğunu, hatta toplam 47 adet minibüs bulunduğunu, tüm minibüs maliklerinin davada taraf olması gerektiğini, davacının çalışmaya başladığı tarihin, çalışma saatlerinin ve ücretinin gerçeği yansıtmadığını, davacının ücret almadığını, ücretinin topladığı yolcu başına bahşişlerden oluştuğunu, işi kendisinin bıraktığını, mesai saati olmadığını, istediği zaman gelip gittiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalılar … ve … ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; …numaralı hatta ticari minibüs maliki olduğunu, hatta toplam 47 adet minibüs bulunduğunu, tüm minibüs maliklerinin davada taraf olması gerektiğini, davacının çalışmaya başladığı tarihin, çalışma saatlerinin ve ücretinin gerçeği yansıtmadığını, davacının ücret almadığını, ücretinin topladığı yolcu başına bahşişlerden oluştuğunu, işi kendisinin bıraktığını, mesai saati olmadığını, istediği zaman gelip gittiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.

4. Davalı … vekili cevap dilekçesinde (Esnaf Odası); husumetin davalı meslek odasına yöneltilmesinin mümkün olmadığını zira davacı ile davalı meslek odası arasında hiçbir zaman işçi işveren ilişkisi söz konusu olmadığını, davacı ile diğer davalılar arasında ve bahse konu minibüs durağını kullanan tüm minibüs sahipleri ve şoförleri arasında hangi koşullarda ve ne şekilde bir hukuki ilişki bulunduğu hususunun müvekkili meslek odasınının yetki ve sorumluluğu dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan ve Mahkemece toplanan deliller ile tanık beyanları dikkate alınarak davacı ile davalılar arasında … sözleşmesi kurulmadığı, davacının minibüs durağında kâhya olarak çalıştığı, ücretinin durakta faaliyet gösteren 47 kişiden oluşan araç sahipleri tarafından ödendiği, odanın ve tarafların … başına davacının ücretini ödemediği, işe alma ve çıkarmada da … bu araç sahiplerinin toplantı yaparak toplu olarak hareket ettiği ve 47 kişilik araç sahibi arasında zorunlu bir dava arkadaşlığı olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (6100 sayılı Kanun) dâhili dava kurumunun olmadığı ve açılmış olan davanın diğer davalılara teşmil edilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davalıların işverenler olarak davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının tüm minibüs maliklerini bilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile davalılar arasında … sözleşmesi bulunduğunu, işverenlere bağımlı olarak çalıştığını, onların talimatları çerçevesinde çalıştığını, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olabileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı odaya bağlı olarak çalıştığının ve ücretlerini davalı Esnaf Odasından aldığının kanıtlanamadığı, davacı ile davalı Esnaf Odası arasında … sözleşmesi bulunmadığı, somut davada işveren sıfatının davacının çalıştığını iddia ettiği duraktaki minibüs işletmecilerine ait olduğu, Esnaf Odası yazı cevabına göre davacının çalıştığı hatta 47 aracın bulunduğu ve 31 tanesinin davalı odada kayıtlı olduğu, davacının davayı davalı Kuruluşu oluşturan minibüs işletmecilerinden 4’üne karşı açtığı oysa davacının tüm minibüs sahiplerine hizmet verdiği bu nedenle işverenlik sıfatının davacının çalıştığını iddia ettiği duraktaki tüm minibüs işletmecilerine ait olduğu, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, yargılama sırasında davaya dâhil edilmelerinin ise sonuca etkili olmayacağı zira dava açılmadan önce bu davalılar yönünden arabuluculuğa da başvurulmadığı, davalılar yönünden verilen husumetten ret kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin mahiyeti ve bu kapsamda, davada husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 57 ve 58 inci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun’da dava arkadaşlığı, mecburi ve ihtiyari dava arkadaşlığı olmak üzere iki ana başlık altında düzenlenmiştir. Birden çok kişinin, dava arkadaşlığı koşulları bulunmaksızın, birlikte dava açabilmeleri ya da kendilerine karşı birlikte dava açılması usul hükümlerine göre mümkün değildir.

3. Somut olayda davacının, davaya konu minibüs hattının yer aldığı durakta kâhya diğer bir ifadeyle durak görevlisi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Durak görevlileri, çalıştıkları duraklarda yer alan araçların sıra düzenini sağlayarak hareket saatlerine göre araçların durağa giriş ve çıkışları ile yolcuların araçlara biniş ve inişlerini belli bir düzene koyan kısaca duraktaki günlük işleyişin düzenini oluşturan kişilerdir.

4. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davalılar yanında çalıştığını iddia ettiği döneme ilişkin herhangi bir sigorta girişi veya kayıt bulunmamaktadır. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarının davacının ücretinin durakta yer alan araç başına şoförlerce ödendiğini, işten çıkarmalarda araç maliklerinin ortaklaşa karar verdiklerini, talimatların verilmesinde veya işten çıkarmalarda Esnaf Odasının bir yetkisi olmadığını beyan ettikleri, davalı Esnaf Odası tanıklarının da davacının Esnaf Odasının çalışanı olmayıp minibüs durağının çalışanı olduğunu belirttikleri görülmektedir. Dairemizin 21.03.2023 tarihli geri çevirme kararı ile; … Büyükşehir Belediye Başkanlığından davacının çalıştığı minibüs durağına ait hattın işletme hakkının bu durakta yer alan minibüs maliklerine doğrudan mı verildiği yoksa malikler tarafından oluşturulan kooperatif, dernek veya başka bir teşekküle mi ait olduğu hususu sorulmuş olup Belediye Başkanlığı tarafından verilen cevapta; minibüs sahiplerine Belediye tarafından çalışma ruhsatı verildiği, aynı zamanda minibüslerin ilk durak ve son durak yeri ile minibüs güzergâhlarının belirlendiği, bunun dışında minibüs hat işletme izni veya duraklarda çalışan kişiler ile ilgili herhangi bir işlemleri bulunmayıp duraklarda kâhya olarak çalışanların minibüs maliklerinin kendilerinin oluşturdukları bir dernek veya kooperatif bünyesinde istihdam edilebildikleri bildirilmiştir.

5. Dosya içeriği ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı Esnaf Odasının davacının işe alınması, işten çıkartılması veya ücretinin ödenmesi noktasında herhangi bir yetkisi olmadığı, davacı ile arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden husumetten ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

6. Dosya kapsamı ve … Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının yazı cevabı içeriğine göre davacının herhangi bir dernek veya kooperatife bağlı çalışmadığı, durakta yer alan minibüs maliklerinin davacının işvereni olduğu anlaşılmıştır. Birlikte işveren oldukları anlaşılan davalılar ve minibüs durağında yer alan diğer tüm minibüs malikleri arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Davacı aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan minibüs maliklerinden isterse birine karşı isterse ikisine karşı, isterse üçüne karşı, isterse de tümüne karşı dava açabilir. Bu itibarla minibüs maliki olduğu anlaşılan davalılar …, … ve … yönünden davanın esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken durakta yer alan, dava dışı diğer minibüs malikleri ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gerekçesiyle husumetten ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.

7. Uyuşmazlık konusu olayda minibüs durağında çalışan şoförler değil ancak minibüs malikleri işveren sıfatını haiz olacaktır. Bu nedenle davalılardan …, kendisinin minibüs maliki değil çalışan şoför olduğunu beyan ettiğinden bu beyanın doğru olup olmadığı araştırılarak malik olduğu anlaşılır ise diğer davalılar ile birlikte bu davalı hakkında açılan davanın da esasına girilmesi, malik olmadığı anlaşılır ise işveren sıfatı bulunmayacağından şimdiki gibi husumetten ret kararı verilmesi gerekir.

8. Açıklanan yönler değerlendirilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.