Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/15317 E. 2023/17230 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15317
KARAR NO : 2023/17230
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1934 E., 2023/2283 K.
DAVA TARİHİ : 11.08.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 31. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/534 E., 2022/631 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödendiğini ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer malî ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki işçilerin … … sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi ile türünün hatalı belirlendiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadroya geçirilirken imzalanan … sözleşmesinde ücret miktarının asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtildiği, buna göre davacının dava konusu dönem itibarıyla temel ücretinin brüt asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olduğu, davacıya toplu … sözleşmesi uyarınca her dönem için %4 oranında ücret zammı uygulanarak hesaplanan miktar nazara alındığında; davacının kadroya geçtikten sonraki ücretinin taraflar arasında düzenlenen … sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, hesaplanan miktardan ödenen miktarın mahsubu ile belirlenen davacının ödenmemiş fark alacaklarının bulunduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi ve toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması ve uygulanan faiz oranına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile … … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
“…
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan … sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan … sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.”

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, taraflar arasında davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının davalıya bağlı işyerinde, hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre, davacının 01.01.2019-31.10.2020 tarihleri arasındaki ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde belirlenen oran ve Yüksek Hakem Kurulu kararı dikkate alınarak belirlenmesinde hata bulunmamaktadır.

3. Diğer taraftan Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.11.2020 tarihi ile 31.12.2020 tarihi arasındaki ücretin tespitinde işyerinde yürürlükte bulunan … Sağlık-… Sendikası ile … arasında imzalanmış olan 10.08.2020 imza tarihli, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümlerinin dikkate alındığı görülmektedir. İlgili toplu … sözleşmesine göre davacının 31.10.2020 tarihinde almakta olduğu ücretine 01.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %5,75 oranında zam yapılması gerektiği kabul edilerek davacının 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücreti tespit edilmiş; 01.01.2021 tarihi ve sonrasındaki dönem için fark alacaklar tespit edilirken de, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ilgili hükümlerine göre hesaplama yapılmıştır.

4. 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem bakımından; 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ücret zamlarına ilişkin 33 üncü maddesinin “İkinci Yıl İkinci Altı Ay Zammı” başlıklı (2) nci bendinin (d) alt bendindeki “01.07.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30…..2020 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,75 (yüzde beş yetmiş beş) oranında ücret zammı yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.).” hükmündeki ücret zammı uygulanarak ücret tespiti yapılmış ise de bu tespit yerinde değildir. Davacı, 01.11.2020 tarihine kadar 375 Sayılı KHK’nın Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden yararlanmış olup bu toplu … sözleşmesinde davacının 30…..2020 tarihindeki günlük çıplak ücretine 01.07.2020 tarihinden itibaren %4 oranında zam yapılması öngörülmektedir. Bu sebeple davacının aynı anda 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin 01.07.2020 tarihinde uygulanması öngörülen ücret zammından yararlanması mümkün değildir. Diğer yandan davacının 375 Sayılı KHK’nın Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nin yürürlük süresinin sona erdiği 31.10.2020 tarihinden sonra, en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinden yararlanacağı uyuşmazlık dışıdır. Ancak anılan toplu … sözleşmesinde 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması öngörülen bir ücret zammına yer verilmemiştir. Bu durumda davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ücret zammı dışındaki diğer hükümlerinden yararlanabileceği; ancak bu toplu … sözleşmesinde öngörülen ücrete ilişkin zam oranlarından yararlanamayacağını kabul etmek gerekir. Mahkemece anılan toplu … sözleşmesindeki %5,75 zam oranı uygulanarak ücret tespiti isabetsizdir.

5. 01.01.2021 tarihi ve sonrasındaki dönem için fark alacakların tespiti yönünden ise; 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 dönemini kapsayan toplu … sözleşmesinin “Ücret Zammı” başlıklı 33 üncü maddesi doğrultusunda hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ancak dosya kapsamına göre arabuluculuğa başvuru tarihinde imzalanmış bir toplu … sözleşmesi mevcut değildir. Toplu … sözleşmesinin 08.09.2021 tarihinde imzalanması karşısında, arabuluculuk başvuru tarihinde henüz mevcut olmayan bir toplu … sözleşmesinin uygulanmasının talep edilmesi fiilen mümkün değildir. Bu açıklamalara göre, arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark alacakların hesaplanmasında 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümlerin dikkate alınması hatalıdır. Davacının arabuluculuk başvuru tarihinde henüz imzalanmamış bir toplu … sözleşmesinden yararlandırılması mümkün olmadığından davacının 2021 yılı ücretinin tespitinde sadece … … sözleşmesindeki oranın uygulanması ile yetinilmeli, talep edilen ücret farkı ile diğer alacakların hesabında bu ücret miktarı esas alınmalıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile hatalı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

6. Şu hâlde davacının özellikle 2020 ve 2021 yılına ilişkin ücret miktarı yukarıda açıklanan ilke ve esaslara uygun şekilde belirlenmeli, hüküm altına alınacak fark alacak miktarları bakımından, davacının hükmü temyiz etmemesi sebebiyle, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.