Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/15198 E. 2023/16292 K. 30.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15198
KARAR NO : 2023/16292
KARAR TARİHİ : 30.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
SAYISI : 2019/398 E., 2019/653 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisinin Köy Hizmetleri Artvin İl Müdürlüğünde geçici mevsimlik işçi olarak çalıştığı sırada, 2001 yılı itibarıyla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin kanun gereği ortadan kaldırılması ile davalı … bünyesinde çalışmaya başladığını, vefat ettiği 30…..2011 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, 2001 yılında kadrolu işçi statüsüne geçirilirken geçici işçilikte çalıştığı sürelerin kıdem hesabında dikkate alınmadan işe yeni başlayan bir işçi gibi başlangıç derece ve kademesinde işe başlatıldığını, bu sebeple hak kaybına uğradığını ileri sürerek murislerinin davalı Kurum bünyesinde kadrolu işçi statüsüne geçirilirken yapılan derece ve kademe intibakının yanlış olduğunun tespiti ile mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğü nezdinde geçici işçi olarak işe başladığı tarihten daimi kadrolu statüye geçtiği tarihe kadar olan hizmet süresinin hesaplanarak derece ve kademesinin yeniden belirlenmesine ve buna göre ücret farkı, akdi ikramiye farkı, yasal ilave tediye farkı, yıpranma prim farkı ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacıların murisi işçinin mevsimlik işci olarak çalıştığını, ayrıca tüm çalışma süresine göre belirlenen ücretlerin tamamının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.01.2016 tarihli ve 2014/544 Esas, 2016/96 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının tespit talebinin kabulüne alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2017/22484 Esas, 2019/11251 Karar sayılı ilâmı ile; eldeki davada davacıların murisinin mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi dâhil edilmek suretiyle çalışma süresinin, derece ve kademesinin yeniden belirlendiği, intibakının doğru şekilde yapıldığı, buna göre belirlenen fark alacakların da dava tarihinden önce davacıların murisine ödendiği, buna göre davanın tümüyle reddi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda tespit ve alacak davasının ayrı ayrı açılmasının mümkün olmadığı, ayrıca dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalı İdarece yapılan intibak işleminin doğru olduğu belirlendiği, İdarece murisin intibakının doğru şekilde yapıldığı ve buna göre belirlenen fark alacakların dava tarihinden önce davacıların murisine ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ödeme belgelerinin dosyada bulunmadığını, intibak işlemlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına yansıtılmadığını, dava değeri 500,00 TL olmasına rağmen davalı lehine dava değerini aşacak şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların murisinin intibak işleminin doğru yapılıp yapılmadığı ile buna bağlı olarak dava konusu fark alacakların bulunup bulunmadığına ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi (2822 sayılı Toplu … Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi).

2. İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (Tarife) 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:
“(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (2) numaralı paragrafında yer verilen Tarife’nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre davalı yararına hükmedilen vekâlet ücreti, ret edilen miktarı geçemez. Somut uyuşmazlıkta davada ret edilen alacak tutarı 500,00 TL’dir. Buna göre davalı lehine 500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek 2.725,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının davalı lehine belirlenen vekâlet ücretine yönelik (4) numaralı bendinde yer alan “2.725,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “500,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.