Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/15193 E. 2023/16294 K. 30.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15193
KARAR NO : 2023/16294
KARAR TARİHİ : 30.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/465 E., 2023/235 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … sözleşmesine haklı bir sebep olmadan son verildiğini ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının USD cinsinden davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı AO … vekili cevap dilekçesinde; davacının belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığını ve sözleşmeye göre işçilik alacakları yönünden Rusya hukukunun uygulanması gerektiğini, proje bazlı sözleşmenin sürenin sona ermesi ile kendiliğinden sona erdiğini, davacının hizmet süresine yönelik iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve hizmet süresinin yurda giriş ve yurttan çıkış kayıtları ile … … Kurumu (İŞKUR) kayıtlarına göre belirlenmesi gerektiğini, ücretin de İŞKUR sözleşmesinde yazılı tutar olduğunu, davacının ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını ve zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, husumeti kabul anlamına gelmemek üzere alacakların zamanaşımına uğradığını, işçilik alacakları bakımından çalışılan ülke mevzuatının uygulanması gerektiğini, iddia edilen son ücretin fahiş olduğunu, proje bazlı sözleşmenin süre sonunda kendiliğinden sona ermesi sebebiyle işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2019 tarihli ve 2017/492 Esas, 2019/321 Karar sayılı ilâmı ile; toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının 23.08.2009-12.11.2014 tarihleri arasında yurda giriş ve yurttan çıkış kayıtlarına göre aralarında organik bağ bulunan davalı Şirketler nezdinde toplam 2 yıl, 9 ay, 26 gün çalıştığı, husumetin doğru yöneltildiği, somut uyuşmazlık bakımından … hukukunun uygulanması gerektiği, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının zamanaşımına uğramadığı, diğer alacak kalemleri yönünden ise 10.07.2012 tarihinden öncesinin dava zamanaşımına uğradığı, davacının 1.650,00 USD ücret aldığı, giydirilmiş ücrete ilave edilmesi gereken yemek ve barınma yardımının 150,00 USD olduğu, feshin haksız olduğu ancak kıdem tazminatının TL cinsinden hesaplanması gerektiği ve davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 17.02.2022 tarihli ve 2020/1653 Esas, 2022/261 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelerin yanı sıra güncel Yargıtay içtihatlarına göre hizmet döneminin başlangıcı için taraflar arasında uygulanması gereken hukuk yönünden anlaşma bulunmadığından uyuşmazlığın … hukukuna göre çözümlenmesinde isabetsizlik olmadığı, davalı Şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve davacının çalışmalarından kaynaklanan işçilik alacaklarının ödenmesinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, … sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektirecek objektif bir neden bulunmadığı, belirlenen hizmet süresinin dosya içeriğine uygun olduğu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince davacının çalıştırıldığı Rusya ülkesi ile sosyal güvenlik anlaşması imzalanmadığı dikkate alınarak ücretin brütleştirilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, emsal yargı kararları, davacının yaptığı işin niteliği ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tanıklarının anlatımlarına değer verilmesinde hatalı bir yön olmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim oranının da dosyadaki ispat durumuna uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2022/6002 Esas, 2022/6731 Karar sayılı ilâmı ile; davalıların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin davacı işçinin; davalının yurt dışı işyerinde 23.08.2009-24.08.2010, 19.05.2012-02.08.2012, 30.01.2013-30.03.2013 ve 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasında dört dönem fasılalı olarak çalıştığı, davacının tüm çalışma döneminde yabancılık unsuru mevcut olmakla birlikte taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması yapıldığına dair … sözleşmesi bulunmayan 12.04.2013 tarihinden önceki çalışma dönemleri için … hukukunun ve 4857 sayılı … Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin olarak ise taraflar arasında yurt dışı … sözleşmesinin düzenlendiği, 12.04.2013 tarihinde imzalanan Rusya … … sözleşmesinin çalışma süresi, fesih, fazla çalışma, hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının belirtildiği, sözleşmenin 18 inci maddesinde de anlaşmazlık durumlarında uygulanacak mevzuata ilişkin ihtilaf durumunda çalışılan ülkenin idari ve adli makamlarının yetkili olduğunun ifade edildiği, bu sözleşme 12.04.2013-12.10.2013 tarihleri arasındaki dönem için düzenlenmiş ise de çalışmanın devam ettiği dikkate alındığında; hukuk seçiminin 12.10.2013 tarihinden sonra devam eden çalışmaya da sirayet ettiği, buna göre davacının 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için tarafların … sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, bu durumda ilgili dönemde mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı Rusya olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında davacının 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki son çalışma dönemi yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, kabule göre 751,58 USD … bayram ve genel tatil ücreti alacağı miktarının hüküm yerinde 751,58 00,00 USD olarak yazılmasının da doğru olmadığı gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davacının tüm çalışma döneminde yabancılık unsuru mevcut olmakla birlikte taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması yapıldığına dair … sözleşmesi bulunmayan 12.04.2013 tarihinden önceki çalışma dönemleri için … hukukunun ve 4857 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması uygun görüldüğü ancak 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki son çalışma dönemi yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu … Kanunu’nun “…-Münferit … Uyuşmazlıklarının Mahkemeye Götürülebilme Süresi” başlıklı 392 nci maddesinde “çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiğinde ve öğrenmesi gereken günden itibaren 3 ay içinde … … uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.İşten çıkarılma ile ilgili anlaşmazlıklar için ise işten çıkarma emrinin bir kopyasının kendisine verildiği … sicili defterinin düzenlendiği tarihten itibaren veya işten çıkarılma ile ilgili olarak çalışana son işyerinde işverenle … faaliyeti ile ilgili verilen bilgiler tarihten itibaren bir ay içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesine ilişkin … işçi ihtilaflarının çözümü için işçinin işten çıkma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir…”şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir” hükümlerinin yer aldığı, işten çıkarma noktasındaki dava açma süresinin 1 yıl olduğu göz önüne alınırsa dava tarihi itibarıyla alacakların zamanaşımına uğradığı fakat davacının … sözleşmesinin feshinin akabinde 12.11.2014 tarihli itibarıyla …’ye dönmüş olduğu ve Rusya Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesinde “…Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.” hükmünün yer aldığı, davacı işçi ile yapılan yurt dışı … sözleşmelerinin matbu nitelikte olup boşlukların çoğu zaman işveren tarafından doldurularak işçilere imzalatıldığı, işverenin işçiyi çalışılan ülke mevzuatına göre tâbi olacağı çalışma şartları konusunda bilgilendirme yükümlülüğünü yazılı olarak yerine getirmesi ve tarafların imzalaması sonrasında Kurum nezdinde bu bilgilendirmenin saklanması gerektiği, … hukukunun güçsüz tarafı olan işçinin korunması amaçlı olarak getirilen bilgilendirme yükümlülüğünü işverinin yerine getirmediği hususları dikkate alındığında davanın yasal süre içerisinde açıldığının kabulü gerektiği, bu açıklamalar doğrultusunda, davacının tüm çalışma döneminde yabancılık unsuru mevcut olmakla birlikte taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması yapıldığına dair … sözleşmesi bulunmayan 12.04.2013 tarihinden önceki çalışma dönemleri için … hukukunun uygulanması, 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki son çalışma dönemi yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, … hukukunun uygulanması gereken dönem yönünden bozma kararının bulunmadığı da dikkate alınarak son bilirkişi raporu ve önceki bilirkişi raporunun birlikte değerlendirildiği, taleple bağlılık ilkesi ile usuli kazanılmış hakların da gözetildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kıdem tazminatı alacağının USD olarak talep edilmesine rağmen TL olarak hüküm altına alınmasının ve davacının ücretinin 1.800,00 USD olduğu hâlde 1.650,00 USD olarak kabul edilerek dava konusu alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. AŞ vekili; … hukukuna göre zamanaşımı süresinin 3 ay olduğunu ve dava tarihi itibarıyla bu sürenin dolduğunu, bu durumun dikkate alınmadığını, davalıya husumet yöneltilemeceğini, davalılar arasında organik bağ bulunmadığını, davacının belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığını, ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacının ücretinin ve çalışma süresinin hatalı belirlendiğini, Rusya Federasyonu ile … arasında sosyal güvenlik anlaşması bulunmadığından, Rusya’da … firma bünyesinde çalışan işçiler adına genel sağlık sigortası primleri ve kısa vadeli sigorta primleri yatırılmadığını, dolayısıyla net ücretin brüt ücrete çevrilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacının proje bazlı ve belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığını, sözleşmenin feshi olgusunun bulunmadığını, … sözleşmesinin işin sona ermesini müteakip kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, tanık ifadelerinin hesaplamalara ve hükme esas alınamayacağını, tanık beyanına göre yapılan hesaplamalar neticesinde kabul edilen alacaklara uygulanan indirimin az olduğunu ileri belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı … vekili; Rusya hukukuna göre zamanaşımı süresinin 3 ay olduğunu ve dava tarihi itibarıyla bu sürenin dolduğunu, davacının belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığını, ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacının ücretinin ve çalışma süresinin hatalı belirlendiğini, Rusya Federasyonu ile … arasında sosyal güvenlik anlaşması bulunmadığından, Rusya’da … firma bünyesinde çalışan işçiler adına genel sağlık sigortası primleri ve kısa vadeli sigorta primleri yatırılmadığını dolayısıyla net ücretin brüt ücrete çevrilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacının proje bazlı ve belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığını, sözleşmenin feshi olgusunun bulunmadığını, … sözleşmesinin işin sona ermesini müteakip kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmasının doğru olmadığını, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, tanık ifadelerinin hesaplamalara ve hükme esas alınamayacağını, tanık beyanına göre yapılan hesaplamalar neticesinde kabul edilen alacaklara uygulanan indirimin az olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; … sözleşmesine ilgili dönem için Rusya hukukunun doğru uygulanıp uygulanmadığı, zamanaşımı, hizmet süresi ve ücretin tespiti, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesabı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun’un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. 5718 sayılı Kanun’un “Zamanaşımı” kenar başlıklı 8 inci maddesi şöyledir:
“Zamanaşımı, hukukî işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir.”

4. Rusya Federasyonu … Kanunu’nun 178, 180 ve 392 nci maddeleri.

5. 4857 sayılı Kanun’un 11, 17, 25 ve 32 nci maddeleri ile ek 3 üncü maddesi, geçici 8 inci maddesi, 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

6. Dairemizin 21.09.2023 tarihli ve 2023/13415 Esas, 2023/12542 Karar sayılı; 22.05.2023 tarihli ve 2023/9196 Esas, 2023/7471 Karar sayılı ilâmları.

7. Dairemizin 10.05.2022 tarihli ve 2022/2536 Esas, 2022/5718 Karar sayılı kararında kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hüküm altına alınıp alınamayacağına yönelik Daire ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
1.Kıdem tazminatının hesaplanmasında kıdem tazminatı tavanının dikkate alınması (mülga) 1475 sayılı Kanun gereği zorunludur. Kıdem tazminatı tavanı kamu düzenini ilgilendirmekte ise de, kıdem tazminatının … lirasıyla ödenmesi gerektiği yönünde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
2.O halde yabancı para üzerinden ücret alan işçiler yönünden talep olması halinde kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hesaplanmasına yasal bir engel yoktur.
…”

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yargılama sonucunda; 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki son çalışma dönemi yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, ancak davacı işçi ile yapılan yurt dışı … sözleşmelerinin matbu nitelikte olup boşlukların çoğu zaman işveren tarafından doldurularak işçilere imzalatıldığı, işverenin işçiyi çalışılan ülke mevzuatına göre tâbi olacağı çalışma şartları konusunda bilgilendirme yükümlülüğünü yazılı olarak yerine getirmesi ve tarafların imzalaması sonrasında Kurum nezdinde bu bilgilendirmenin saklanması gerektiği hususları dikkate alındığında Rusya Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesine göre davanın yasal süre içerisinde açıldığı, … ve Rusya hukukunun uygulandığı dönemlerin ayrı ayrı değerlendirildiği belirtilerek dava konusu alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

3. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, 5718 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir. Hakkın özüyle bağlantılı olması nedeniyle hak düşürücü sürelerin de hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanacak hukuka tâbi olduğu kabul edilmelidir (… Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, …, 2022, s.315; Gülin Güngör, … Milletlerarası Özel Hukuku, …, 2021, s.127).

4. … sözleşmesinden doğan taleplerde, talebin tâbi olduğu hukukun (esasa uygulanan hukuk) zamanaşımı ve hak düşürücü süre bakımından da yetkili olduğu dikkate alındığında Rusya Federasyonu … Kanunu’nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun’un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

5. Rusya Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesinde sözü edilen mahkemeye başvurma süreleri, hak düşürücü süre niteliğinde olup resen dikkate alınmalıdır. Davacının … sözleşmesinin fesih tarihinin 12.11.2014, dava tarihin ise 10.07.2017 olduğu dikkate alındığında; 2 yıl 8 ay sonra açılan davanın İlk Derece Mahkemesince süresinde olduğunun kabulü hatalı olmuştur. İlk Derece Mahkemesince; davacının 12.04.2013-12.11.2014 tarihleri arasındaki son çalışma dönemi yönünden davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının ve bu dönem yönünden dava konusu taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

6. İlk Derece Mahkemesince davacının 12.04.2013 tarihinden önceki dönem yönünden dava konusu alacaklarına … hukukunun uygulandığı belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 12.04.2013 öncesi ve sonrası dönem yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır.

7. İlk Derece Mahkemesince; davacının 23.08.2009-24.08.2010, 19.05.2012-02.08.2012, 30.01.2013-30.03.2013 dönemlerindeki çalışmaları yönünden 30.03.2013 tarihindeki ücret üzerinden dava konusu alacakların, bu tarihe kadar olan hizmet süresi dikkate alınarak hesaplanması ancak zamanaşımı süresinin başlangıcının belirlenmesinde, … sözleşmesinin sona erdiği tarih olan 12.04.2013 tarihinin esas alınması gerekmektedir. Davacının 30.03.2013 tarihindeki ücretinin 1.650,00 USD olarak belirlenmesi dosya kapsamına uygun olmakla birlikte davacının … hukukuna göre çalıştığı dönem yönünden hesaplama bulunmadığı hâlde yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

8. Davacı işçiye ücreti USD üzerinden ödenmiş ve davacı vekili dava ve ıslah dilekçelerinde dava konusu kıdem tazminatı alacağını USD üzerinden talep etmiş olduğu hâlde İlk Derece Mahkemelerince … lirası üzerinden hüküm kurulmuştur. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (8) numaralı paragrafında belirtildiği üzere, davacının kıdem tazminatı alacağının yabancı para birimi üzerinden ödenmesinde yasal engel yoktur. Bozma sonrası tesis edilecek yeni kararda davacının kıdem tazminatı alacağının da fesih tarihi olan 30.03.2013 tarihindeki kıdem tazminatı tavanı gözetilerek USD olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekmektedir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.