Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/15182 E. 2023/14052 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15182
KARAR NO : 2023/14052
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/54 E., 2022/393 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin elemanı olarak Belediye hizmetinde 26.05.2009-20.09.2011 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, en son net 1.230,00 TL ücret aldığını, işyerine gidiş gelişte servis ücretinin işveren tarafından karşılandığını, … sözleşmesinin herhangi bir haklı nedene dayanılmaksızın feshedildiğini, haftada altı gün ….30-19.00 saatleri arasında çalıştığını, resmî tatil ve dinî bayram günleri de dâhil olmak üzere haftada en az üç gün nöbete kaldığını, nöbet günlerinde ….30-23.30 arasında çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, yüklenici firma … İnşaat Taahhüt Elektronik Otomotiv San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ne 14.01.2011-31.12.2013 tarihleri arasında muhtelif araç kiralama ve hizmet alımına ait sözleşme yapıldığını, İdarenin işlerinde aksaklıklar oluşmasına neden olduğundan davayı açan şoförün değiştirilmesinin talep edildiğini, akabinde yüklenici firma tarafından davacı tarafın sözleşmesinin feshedildiğinin görüldüğünü, bu nedenle fesih sonrası oluşan alacaklarda müvekkili İdarenin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından açılan davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacı tarafa işyerine gidiş geliş ücreti verilmediğini, işyerinde çalışan şoförlerin 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 63 üncü maddesi gereği haftalık çalışma saatleri göz önünde tutularak çalıştıklarını, Belediyede resmî ve dinî bayramlarda çalışma olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde, davacı her ne kadar müvekkili Şirketin sigortalı işçisi olarak görülmekte ise de diğer davalı Belediyenin emir ve direktifleri verdiğini, davacının tüm hakları ödenmiş olup herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.05.2016 tarihli ve 2013/229 Esas, 2016/218 Karar sayılı kararı ile; her iki davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulduğu, her iki davalının davacının işçilik alacaklarından birlikte sorumlu olduğu, davacının … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacak şekilde feshedildiğinin ispat yükünün işverene ait olduğu, ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 08.12.2020 tarihli ve 2016/33670 Esas, 2020/7800 Karar sayılı kararıyla; davalı Şirket vekilinin temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine, davalı … vekilinin temyizi bakımından Mahkemece servis bedeli olarak 140,00 TL tutar eklenerek giydirilmiş ücret tespit edildiği, ancak bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı,Dairemizin benzer nitelikteki 2014/30430 Esas sayılı dosyasında servis bedeli olarak 120,00 TL kabul edildiği de dikkate alınarak ilgili kuruluşlardan, emsal işyerlerinden işyerinin niteliği ve davacının çalışma dönemi de belirtilerek fesih tarihindeki yol bedelinin ne kadar olduğunun sorulması ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek eksikliklerin tamamlanmasından sonra alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili; davalı İdarenin alacaklardan sorumlu olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı Şirket vekili; davacının her ne kadar müvekkili Şirketin sigortalı işçisi olarak görülmekte ise de diğer davalı Belediyenin emir ve direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini, davacının tüm haklarının ödenmiş olduğunu ve herhangi bir alacağının bulunmadığı ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının giydirilmiş ücretinin tespiti noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun’un 32 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.