Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/1510 E. 2023/4445 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1510
KARAR NO : 2023/4445
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/271 E., 2022/2585 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … … Mahkemesi
SAYISI : 2019/151 E., 2020/654 K.

Taraflar arasındaki alacak ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde; davalının işveren olduğu Özer Avukatlık Bürosu unvanlı işyerinde 23.04.2012-05.11.2018 tarihleri arasında, başlangıçta net 6.500,00 TL ücret + prim olmak üzere ve 2018/Şubat ayı itibarıyla net 10.000,00 TL aylık ücret+ prim olmak üzere hukuk dava dosyalarının ve kısmen icra dosyalarının hukuken takibi görevi ile kesintisiz olarak sigortalı avukat sıfatıyla çalıştığını, tarafına ödenmesi gereken prim alacaklarının davalı tarafından zaman kazanmaya yönelik mazeretler ileri sürülerek ödenmediğini, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarından şifahen tespit ettiği üzere ücretinin gerçek tutar üzerinden gösterilmediğini, ücret ödemelerinin banka hesabına değil elden nakit yapıldığını, 2017/Ocak ayından itibaren ücretlerinin düzenli ve zamanında ödenmediğini, bir kısım çalışma arkadaşlarının işlerine son verildiğini ve … yükünün arttırıldığını, çalışma koşullarında rızası dışında esaslı değişikliğe gidildiğini, sigortalı avukat olarak çalışmasına rağmen şahsi davalarını ücret ödemeksizin vekili olarak takip etmesi yönünde mobbing (psikolojik taciz) uyguladığını ve tüm bu nedenlerle … sözleşmesinin haklı feshine dair … 1. Noterliğinin 05.11.2018 tarih ve 4522 yevmiye numaralı ihtarını davalıya keşide ettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, prim ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili işverenin avukatlık ofisinde 30.05.2012 tarihinde işe başladığını, son aylık net ücretinin 2.350,00 TL olduğunu, iddiasına dayanak olarak, yüksek miktarda banka kredisi çekebilmesi amacıyla iyiniyet ilişkisi içinde ve kredi çekeceği bankaya hitaben düzenlenen 30.11.2016 tarihli gelir belgesini gösterdiğini, söz konusu belgenin gerçek ücreti yansıtmadığını, dosya başına müvekkilinden prim alacağına ilişkin aralarında bir sözleşme bulunmadığını, 05.11.2018 tarihinde keşide ettiği … 10. Noterliğinin 4522 sayılı fesih ihbarnamesi ile … sözleşmesini; prim alacaklarının ödenmemesi, aylık ücretin geç ödenmesi, SGK’dan çıkış ve girişler yapılması, SGK prim ödemelerinin gerçeği yansıtmaması, yürüttüğü dava dosyasının çok olması, işverenin şahsi davalarını ücretsiz yürütmesi iddialarıyla feshettiğini, aylık ücretin geç ödendiği, prim anlaşmasının varlığı ve bu kapsamda SGK prim ödemelerinin gerçek ücrete göre düzenlenmediği hususunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, SGK’dan habersiz giriş çıkış yapıldığı hususundan müvekkilinin de haberi olmadığını, davacının görevinin müvekkilinin verdiği dava dosyalarını takip ve sonuçlandırmak olduğunu, dosyanın tarafının 3. kişi ya da müvekkili olmasının sonuca etkili olmadığını, bu nedenle işverenin şahsi davalarına bakılmasının fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceğini, … yükünün fazla olduğu iddiasının, benzer faaliyette bulunan avukatlarla kıyaslandığında, dikkate alınacak bir iddia olmadığını, sonuç olarak davacının kendi isteği ile sözleşmeyi feshettiğini, fesihte haksız olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir ücret ve prim adı altında borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya ait işyerinde 23.04.2012-05.11.2018 tarihleri arasında 6 yıl, 6 ay, 13 gün çalıştığı, taraflar arasında davacının ücret+prim usulü çalıştığına ilişkin bir sözleşme bulunmadığı, davalı tarafından imzalı olan Özer Hukuk Bürosu tarafından düzenlenen 30.11.2016 tarihli Yapı Kredi Bankasına hitaben aylık net ücret bildirimi hakkında konulu yazıda; davacıya aylık net 6.000,00 TL ücret ödendiğinin bildirildiği, davacı ve davalı tanıklarının davacının ücretini ve prim alıp almadığını bilmediklerini beyan ettikleri, davacının 18.02.2019 tarihinde … Barosu Başkanlığına verdiği şikâyet dilekçesinde de davalı … imzalı 30.11.2016 tarihli yazıya atıfta bulunarak bu tarih itibarıyla aylık net ücreti 6.000,00 TL olduğu hâlde kayıtlarda 2.250,00 TL olarak bildirildiğini açıkladığı, tüm bu açıklamalar ışığında davacının 30.11.2016 tarihi itibarıyla aylık net ücretinin 6.000,00 TL olduğu, brüt tutarının 8.392,78 TL, günlük brüt tutarının da 279,76 TL olarak hesaplandığı, davacının 2018 yılı Ekim ayının tamamı ve 5 günlük Kasım ayı ücreti olan 12.065,55 TL brüt ve 8.625,78 TL net ücret alacağı bulunduğu, davacının ücret alacağının bulunması nedeniyle … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, ancak prim alacağına ise yukarıda belirtilen nedenlerle hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı asıl; prim alacağı talebinin reddi kararının hukuka ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçesine bakıldığında dosya kapsamındaki tüm delillerin gereğince değerlendirilmediğinin gözükmekte olduğunu, işten ayrılma nedeninin davalı tarafça hukuka ve gerçeğe aykırı olarak istifa “ olarak bildirildiğinin tespitine ve işten çıkış bildirgesinde işten ayrılma nedeninin işçi tarafından haklı nedenle fesih olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemenin gerekçeli kararının 5. sayfasında net ücret talep edildiği belirtilmekte iken, hüküm kısmının yer aldığı 6. sayfada (1) ve (2) numaralı bentlerde kıdem tazminatı ve ücret alacağı yönünden brüt miktarlara hükmedildiğini ve (4) numaralı bentte brüt olarak hüküm altına alınan alacaklardan yasal kesintilerin infaz aşamasında yapılmasına dair hüküm kurulduğunu, gerekçeli kararın kendi içinde çelişkili olduğunu, kararda davacı aleyhine olan hüküm ve gerekçe kısımlarının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının ücretine ilişkin değerlendirmede aylık net ücreti yönünden davacının kredi çekebilmesi için iyiniyet ilişkisi içinde ve kredi çekilecek bankaya hitaben düzenlenen 30.11.2016 tarihli belgenin esas alındığını, oysaki bu belgenin ücret tespitinde dikkate alınamayacağının yerleşik Yargıtay içtihatları ile sabit olduğunu, davacının en son aldığı ücretin net 2.350,00 TL olduğunu, davacının, davalının ofisinden istifa ederek ayrıldığını, … 10. Noterliğinin 4522 sayılı fesih ihbarnamesinde değindiği haklı fesih nedenlerinin hukuki zemini olmayan mesnetsiz iddialardan ibaret olduğunu, davacının kendi isteği ile … sözleşmesini sonlandırdığını ve fesihte haksız olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının aylık ücretinin 6.000,00 TL net olduğu, ispatlanamadığından bahisle prim ücreti alacaklısı olmadığı, bakiye ücret alacaklısı olduğu tespiti ile … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, dava dilekçesinde talebin brüt veya net olduğu belirtilmediğinden alacakların brüt olarak hüküm altına alınmasına dair İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, buna göre davacı asıl ve davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş ve prim alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, dosya içindeki delillerin prim alacağı yönünden değerlendirilmediğini, dava dilekçesinin sonuç kısmındaki işten ayrılış bildirgesindeki istifa nedeninin işçinin haklı nedenle feshi olarak düzeltilmesi talep edildiği hâlde bu konuda gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse de Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme yapılmadığını ve ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile ve prim alacağının bulunup bulunmadığı, alacakların brüt mü net mi olarak hüküm altına alınması gerektiği, işten çıkış kodunun düzeltilmesi talebi hakkında karar verilmemesinin sonuca etkili olup olmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu ‘nun (4857 sayılı Kanun) 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı asıl dava dilekçesinde; davacının istifa olarak bildirilen işten çıkış kodunun işçinin haklı feshi olarak değiştirilmesini de talep ettiği görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince davacının ücret alacağının bulunması nedeniyle … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiş; ancak anılan talep hakkında bir karar verilmemiştir. Bu husus davacı tarafça istinaf sebebi yapılmış, Bölge Adliye Mahkemesince davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı işten çıkış kodunun istifadan (03), işçinin haklı nedenle feshi (23) olarak düzeltilmesini de talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince bu konuda bir karar verilmemiş ise de davacının ücret alacağının bulunması nedeniyle … sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiş olması davacının bu talebini de karşıladığından, bu husus bozma konusu yapılmamıştır.

3. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taleplerin brüt ya da net olduğunu belirtmediğinden, Mahkemece dava konusu alacakların brüt olduğunun kabulü ile karar verilmesi dosya kapsamına uygundur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.