Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14983 E. 2023/16014 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14983
KARAR NO : 2023/16014
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2023/91 E., 2023/409 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ilave tediye, … bayram ve genel tatil ile fazla çalışma ücretlerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı ile diğer fark alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesinin bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde ücret artışı yapılması hâlinde toplu … sözleşmesinde yer alan %4’lük zamdan mahsup edilmesi ve davacının sendika üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, faiz oran ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14…..2022 tarihli ve 2021/849 Esas, 2022/573 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 15.09.2022 tarihli ve 2022/2540 Esas, 2022/1788 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/15033 Esas, 2022/15963 Karar sayılı ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği ve arabuluculuk son tutanak tarihi olan 21.01.2021 tarihi itibarıyla Ocak 2021 dönemi için ilave tediye alacağı yönünden muacceliyet gerçekleşmediğinden Ocak 2021 dönemi için ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu ücret farkı alacağı için arabuluculuğa başvurmadığı anlaşıldığından söz konusu alacak açısından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, 02.04.2018-21.01.2021 tarihleri arasındaki ilave tediye, fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil ücreti fark alacakları hakkında davanın kısmen kabulüne, 21.01.2021-15.11.2021 tarihleri arasındaki alacaklar bakımından da davanın arabaluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4’lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak %4 oranında zam yapıldığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hüküm altına alınan alacakların arabuluculuk dava şartının sağlandığı dönem ile sınırlı olarak hesaplanması ve fark ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz türüne ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile öngörülmüş bir alacak kalemi olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı, kanunen yasal faizdir. Talebin toplu … sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülmesi sonucu değiştirmeyecektir. Davacı tarafça dava dilekçesinde ilave tediye fark alacağına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi talep edilmiş ise de ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz oranı, kanunen yasal faiz olduğundan davacının talebi de dikkate alınarak en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde söz konusu alacağa en yüksek banka mevduat faizi uygulanması hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (A) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “yasal faizi geçmemek üzere, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi” ibaresinin çıkartılarak yerine “en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faizi” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.