YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14852
KARAR NO : 2023/12456
KARAR TARİHİ : 20.09.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/909 E., 2023/1321 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında … … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Kömür İşletmeleri (…) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren … Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin (… Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisi gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu … sözleşmesinin tarafı olan Maden-… Sendikasına üye olduğunu ileri sürerek dava konusu işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim … olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını, Kurumda aldatma kastının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan … Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını müvekkilinin İdare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Sendika ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… … Mahkemesinin 12.07.2021 tarihli kararı ile; davacının Maden-… Sendikasına üye olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin; Maden-… Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığının belirtildiği, buna göre davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının toplu … sözleşmesinden doğan alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile; emsal dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarına göre davalı Kurumun hizmetin yürürtülmesine ilişkin teknolojik imkânları, araç, gereç ve ekipmanları itibarıyla ihbar olunan Şirketten daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği, ancak davalı ve ihbar olunan Şirket arasında kanuna uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren … Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, hükmedilen alacak kaleminin zamanaşımına uğramadığı, davacının toplu … sözleşmesinden yararlandırılmasına yönelik talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23…..2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmının da Dairenin kararını teyit edecek nitelikte olduğu, dosya kapsamına göre davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu … sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, hükmedilen alacak kaleminde faizin niteliği ve faiz başlangıç tarihlerinde hatalı bir uygulama olmadığını, hüküm fıkrasında arabuluculuk giderinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerektiği, vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 14.03.2023 tarihli ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu dönem yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği ve arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla ilave tediye alacağı yönünden muacceliyet gerçekleşmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda dava konusu ilave tediye alacağının arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem yönünden arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediği ve bu dönem yönünden talebin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; toplu … sözleşmesi imza tarihinde işyerinde örgütlü Maden- … Sendikasına üye olan müvekkilinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının reddinin kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanmak için imza tarihinde işyerinde örgütlü sendikaya üye olmanın yeterli olduğunu, yüksek yargı kararlarının hatalı yorumlandığını, üyeliğin işverene bildirimi yükümlülüğünün imza tarihinde sendika üyesi olmayan, sonradan üye olan işçiler için olduğunu, aynı işyerinde çalışan işçilerin toplu … sözleşmesi farkları da dâhil tüm haklarına kavuştuklarını, müvekkilinin ücretinden sendikal aidat kesildiğini, toplu … sözleşmesi farkları dışında dava konusu ettikleri ilave tediye ile sair alacaklarının da toplu … sözleşmesi farkları dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; muvazaa tespitine, husumete, zamanaşımına yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, muvazaa tespitinin hatalı olduğunu, davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığını, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin ve yürütülen faiz türü ile başlangıç tarihinin doğru olmadığını, hesaplamanın, yargılama gideri, harç ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine, ilave tediye hesabı ile yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.
3. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi, 6772 sayılı Kanun’un 1 vd. maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.