Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14811 E. 2023/13261 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14811
KARAR NO : 2023/13261
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/20 E., 2023/222 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.01.2007 ile 12.04.2013 tarihleri arasında davalı asıl işveren … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine (… Şirketi) ait işyerinde diğer davalı alt işveren ABS Risk Özel Güvenlik Sistemleri ve Eğitim Hizmetleri San. Tic. AŞ (ABS Şirketi) nezdinde güvenlik personeli olarak çalıştığını, işverenin fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücretlerini ödememesi, Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçek ücret üzerinden bildirim yapmaması şeklindeki uygulamalarına ısrarla karşı çıkması sebebiyle davalı işverenin kıdem ve ihbar tazminatlarının üç taksitte ödenmesi karşılığında ayrılmasını teklif ettiğini, yetkililerin sözüne itimat ederek istenilen belgeleri imzalamak suretiyle işten ayrıldığını ancak kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile eksik ödenen ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı ABS Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının 12.04.2013 tarihinde kendi istek ve arzusu ile istifa ederek işten ayrıldığını, dava dilekçesinde talep konusu yapılan alacak iddialarının haklı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Şirketi yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış olup yargılamanın ilerleyen safhalarında sunduğu beyan dilekçeleri ile husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2014/10 Esas, 2016/646 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının … sözleşmesini özgür iradesi ile istifa suretiyle sonlandırmadığı, uhdesinde çalıştığı alt işveren ABS Şirketi tarafından sonlandırıldığının kabulü gerektiği, davacının bilirkişi raporunda belirtilen işçilik alacaklarına hak kazandığı, bu alacakların ödendiğinin davalılarca ispat olunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ABS Risk Özel Güvenlik Sistemleri Anonim Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.11.2020 tarihli ve 2016/32971 Esas, 2020/17002Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece 05.02.2016 tarihli bilirkişi raporunun davalılara tebliğine ilişkin ara karar kurulmasına karşın tebliğ edilmeksizin dava hakkında karar verilmekle davalıların savunma hakları kısıtlanarak adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının ihlaline neden olunduğu bu sebeple davalı taraflara bilirkişi raporu tebliğ edilerek, itirazların sunulması için imkân tanımak ve bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası yapılan yargılamada, dosya kapsamında bulunan bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda, davacının davalı işyerinde 6 yılı aşkın kıdemi karşısında davacının nedensiz istifasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının 3 taksitte ödeneceği şeklinde yanıltılarak istifa dilekçesi imzalattırılmak suretiyle … sözleşmesine son verildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı ancak karşılığı ücretlerin ödendiğinin ispat olunmadığı gerekçeleriyle bozma öncesinde olduğu gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ABS Şirketi vekili; dosyadan alınan 30.05.2016 tarihli son bilirkişi raporunun 08.05.2023 tarihinde tebliğ edilmesine ve henüz itiraz süresi dolmamasına karşın 12.05.2023 tarihinde dosyanın karara çıkartılarak savunma hakkının kısıtlandığını, davacı 12.04.2013 tarihinde kendi istek ve arzusu ile istifa ederek işten ayrıldığını, bu tarihten 9 ay sonra istifasının baskı altında gerçekleştiği şeklindeki gerçeğe aykırı iddiada bulunarak dava açtığını, davacının esasen Sağlık Bakanlığı nezdinde ambulans şoförü olarak çalışmaya başlayacağı için … sözleşmesini sona erdirdiğini, davacının dava dilekçesinde … sözleşmesini haklı sebeple kendisinin sona erdirdiği yönünde beyanı bulunmasına karşın Mahkemece aksi yönde kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarının hesaplamalara esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının ücret alacaklarının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Şirketi vekili; savunmalarına itibar edilmeme gerekçesinin açıklanmadığını, davacının … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sonlanmadığını, elden ücret ödendiği iddiasına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını, tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduklarını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; aylık ücret miktarının belirlenmesi ile kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 17, 24, 25, 32, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; davacı vekili davalı işyerinde fazla çalışma ve … bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik bildirildiğini ve primlerin eksik ödendiğini, dönem dönem ücretin elden ödenen kısmının ya hiç yatırılmadığını ya da eksik ödendiğini, bu eksikliklerin giderilmesini istediğinde işverenin kendisine ağır hakaret ve aşağılamaların yanı sıra “beğenmiyorsan kapı orada” dediğini, ancak Şirketten taleplerinin yerine getirilmesini ve usulsüzlüklerin düzeltilmesini ısrarla istemesi üzerine bu defa işverenin kıdem ve ihbar tazminatlarının üç taksitte ödenmesi karşılığında ayrılmasını teklif ettiğini, yetkililerin sözüne itibar edip güvendiği için bir takım kâğıt parçalarına imza attığını ve ayrıca kendisine dikte ettirildiği şekilde bir takım evrakları doldurduğunu, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceği umuduyla ayrıldığını ancak kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, davacının 12.04.2013 tarihinde kendi istek ve arzusu ile istifa ederek işten ayrıldığını, uzun süre dava açmadığını, diğer işçilerin dava açtığını duyunca davacının da dava açtığını, davacının asgari ücret karşılığı çalıştığını, fazla çalışma yapması hâlinde karşılığının ödendiğini, tüm ödemelerin bankadan yapıldığını savunmuştur. Mahkemece; işçinin içerisinde bulunduğu zayıf pozisyon, hayatın olağan seyri ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında davacının özgür iradesi ile istifası durumunun söz konusu olmadığı, … sözleşmesinin davacının uhdesinde çalıştığı alt işveren ABS Şirketi tarafından sonlandırıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmiştir. Ne var ki varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.

3. Davacı vekilince dava dilekçesinde “tanıklarımız ve yazılı delillerimizle ispat edeceğimiz şekilde müvekkilin … sözleşmesini haklı nedenle sonlandırması sebebiyle eksik ücret, kıdem tazminatı, fazla mesai, resmi tatil dini bayram ücreti ve yıllık izin ücreti alacağı mevcuttur” şeklinde beyanda bulunulmak suretiyle, … sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiği açıkça belirtilmiştir. Dosya kapsamından davacının ödenmeyen ücret alacaklarının mevcut olduğu anlaşılmakla; … sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedene dayalı olarak feshedilmesi sebebiyle kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmadığından bozmayı gerektirmiştir.

4. Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ücreti, bankaya yatan tutar dışında elden 100,00 TL ilave ödeme yapılıp yapılmadığı ihtimallerine göre seçenekli şekilde hesaplama yapılmıştır. Mahkemece; ücretin bordroda görünen net 750,51 TL ve ilave elden ödenen 100,00 TL toplamı olan net 850,51 TL olduğu seçeneğine itibarla hüküm kurulmuş ise de dosyada dinlenen davalıya yönelik davası bulunmayan tanıklar T.E. ve Y.Y’nin beyanlarına göre işyerinde elden nakit ödeme yapılmadığı, yalnızca aylık 100,00 TL ticket olarak yemek yardımının verildiği anlaşılmaktadır.

5. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamında mevcut davacı tanık beyanlarından, davalı işyerinde üçlü vardiya sistemi ile çalışıldığı sabittir. Üçlü vardiyanın varlığı hâlinde fazla çalışma yapılması fiilen mümkün olmadığından bu çalışma düzeninde hangi sebeple vardiya düzeninin aşıldığının açıkça ortaya konulup ispatlanması gerekir. Davacı tanığı Y.K. tarafından bazen diğer vardiyada eksik işçi olursa çift vardiya çalışıldığı ifade edilmiş olup ücret bordrolarında mevcut bulunan fazla çalışma ücret tahakkukları ile yapılan bu ekstra çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddi gerektiğinden, aksi yönde verilen karar hatalıdır.

6. Dosyada dinlenen davacı tanıkları T.E. ve Y.Y’nin beyanlarına göre işyerinde haftada bir gün izin kullanıldığı ancak son 2 senede ayda ortalama 2 defa hafta tatillerinde çalışıldığı anlaşıldığından davacının tüm çalışma dönemi bakımından hafta tatili ücretine hak kazandığının kabulü yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.