Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14806 E. 2023/11988 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14806
KARAR NO : 2023/11988
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/622 E., 2023/252 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray … Mahkemesi
SAYISI : 2018/514 E., 2019/443 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait otel işletmesinde 10.10.2017 tarihinde müdür olarak çalışmaya başladığını, … sözleşmesinin 17.08.2018 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, hakkında asılsız ve gerçeğe aykırı biçimde devamsızlık tutanağı düzenlendiğini, aylık sabit ücretine ilaveten ücretini otel ve kafeteryanın toplam gelirinden prim verileceğine ilişkin anlaşma yapılmasına rağmen fesih tarihine kadar kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek ihbar tazminatı, prim alacağı, fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti, kötüniyet tazminatı, asgari geçim indirimi alacağı ile sözleşmenin süresinden önce feshi medeniyle yoksun kaldığı kârın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkete ait işyerinde otel ve kafeteryanın müdürü olarak çalıştığını, müvekkili Şirket yetkilisi Z.U’nun dava dışı işçi M.G’yi mutfağı temiz tutması konusunda uyarması ve bu hususta tutanak düzenleme istemesi üzerine davacının bundan imtina edip küfür vb hakaretler etmek suretiyle işyerini terk ettiğini, ihtarname ile işe davet edilmesine rağmen işe gelmediğini, davalı işyerinde müdür olarak çalışan davacının çalışmasını kendisinin belirlediğini, fazla çalışma yapmadığını ve tatil günlerinde çalışmadığını, davalı Şirketin 2017 ve 2018 yılını zararla kapattığı için %5 prim alacağı talebinin dayanaksız olduğunu, alacak tespiti hâlinde davacının müvekkiline ödemediği yakıt borcu bakımından takas ve mahsup talep ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesininin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre davacının dava dışı işçinin … yerinden çıkarılmasından sonra işyerinden ayrıldığı, … sözleşmesine eylemli olarak davacı tarafından son verildiği, buna göre ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bordro ile ödendiği gerekçesiyle dosya kapsamına göre sübut bulmayan kötüniyet tazminatı, prim alacağı ve … bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin reddine, bilirkişi raporu ile hesaplanan fazla çalışma alacağının ise talep tutarına indirim uygulanmak suretiyle kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dosyada müvekkilinin kendiliğinden işi terk ettiğine dair bir delil olmadığını, davalı tanık beyanlarına itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığını, bu tanıkların görgüye dayalı bilgileri bulunmadığını, davalı ve vekilinin talimatları doğrultusunda ifade verdiklerini, davalı işverenin davacıya ücret bordrosu imzalatmasına rağmen hesabına eksik ödeme yaptığını ve dolayısıyla müvekkilinin asgari geçim indirimi, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını alamadığını, fesihte kötüniyetli hareket etmiş olduğunu, müvekkiline prim ödememek için işverenin ticari defter kayıtlarında hileli işlemler yaparak kendisini zarar etmiş gibi gösterdiğini, fazla çalışma ücreti alacağının eksik hesaplandığını, bilirkişi raporuna itirazları göz ardı edilip davayı ıslah hakkı tanınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili Şirkette müdür sıfatı ile çalışan davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, Şirket yetkilileri tarafından belirlenmiş bir çalışma düzeni olmadığını ve fazla çalışma yapmadığını, tanık M.Ö’nün müvvekili Şirkete karşı davası bulunması nedeniyle taraflı anlatımda bulunduğunu ve beyanına itibar edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı dikkate alındığında, … sözleşmesinin davacı tarafından eylemli olarak feshedildiği yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu, imzalı ücret bordrolardaki tahakkukların esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafça davalıya ait işyerinin zarar etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi incelemesi talebinin kabul edilmemesinin yanlış olduğunu, prim ve yoksun kalınan kâr açısından bu hususun zorunlu olduğu bildirilmiş ise de davalı tarafça dosyaya sunulan kayıtlardan davacının prim alacağının bulunmadığının açıkça anlaşıldığı, denetime elverişli bilirkişi rapor kapsamında hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvurusundaki nedenleri tekrar ederek ve vekâlet görevinden azledilen vekile yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve bilirkişi raporuna itirazlarının göz ardı edilip taraflarına ıslah hakkı tanınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının … sözleşmesinin hangi tarafça feshedildiği ve buna göre ihbar tazminatı ödenmesinin gerekip gerekmediği, alacakların ispat ve hesaplanması, usulüne uygun şekilde ıslah hakkının kullandırılıp kullandırılmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 17 nci maddesi, 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi ile 32, 41 ve 63 üncü maddeleri, aynı Kanun’un 120 nci maddesinin atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun (1475 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 176 ila 183 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İhbar tazminatı, belirsiz süreli … sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle … sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması hâlinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri hâlinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.

3. İhbar tazminatı … sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, … sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine işçinin, mülga 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle … sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.

4. Somut olayda … sözleşmesinin işçi tarafından eylemli olarak feshedildiği kabul edilerek ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde müdür olarak çalıştığı, dava dışı başka bir çalışan ile davalı Şirket yetkilisi arasında yaşanan münakaşa sonrası kendisine haber verilmeden fesih yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu belirtmesi üzerine davalı tarafça … sözleşmesinin feshedilerek işe gelmemesinin beyan edildiği anlaşılmaktadır. Davacı …S’nin “….bundan sonra patron önce M.’ yi işten çıkardı. Sonra da davacıyı işten çıkardı” şeklindeki görgüye dayalı anlatımı ile de davacının … sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği hususu doğrulanmış olup dosya kapsamına göre … sözleşmesi davalı tarafından haklı bir neden olmadan feshedilmesine rağmen davacıya ihbar öneli tanınmamıştır.

5. Şu hâlde … sözleşmesinin davacı tarafça eylemli olarak feshedildiği yönündeki kabul, dosya kapsamına uygun olmayıp ihbar tazminatı talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.

6. Ayrıca bilirkişi raporu ile hesaplanan fazla çalışma alacağı tutarı brüt 11.569,57 TL olup bu tutar yerine dava dilekçesindeki talep tutarı üzerinden indirim uygulanarak alacağın hüküm altına alınması da doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.