Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14647 E. 2023/15409 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14647
KARAR NO : 2023/15409
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2017/226 E., 2019/179 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi bozma kararına Mahkemece direnilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan inceleme sonucunda bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan incelemede, Mahkemece verilen direnme kararının araştırmaya yönelik bozulmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmasına karar verilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı … İlköğretim Okulunda 1996 Eylül ayında müstahdem olarak işe başladığını, 2010 yılı Haziran ayında okulların kapandığı tarihe kadar çalıştığını, ancak okullar açıldığında yeniden işe çağrılmayarak işinin sonlandırıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerden dolayı davalı Bakanlığın sorumlu tutulamayacağını, davacının kendi isteğiyle ayrıldığını, ayrıca taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.05.2012 tarihli ve 2010/1208 Esas, 2012/375 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Bakanlığa bağlı okul işyerinde hizmetli olarak çalıştığının tanık anlatımları ile sabit olduğu, sigorta bildirimi yapılmamış olmasının ya da Millî Eğitim Bakanlığı kayıtlarında çalıştığına dair yazılı belge bulunmamasının bu gerçeği değiştirmeyeceği, davacının 15.09.1996-16…..2010 tarihleri arasında davalı Bakanlığa bağlı … İlköğretim Okulunda okulun açık bulunduğu dönemlerde 9 yıl, 4 ay, 9 gün süreyle müstahdem olarak … sözleşmesiyle çalıştığı ve son ücretinin aylık 600,00 TL olduğu, aksi davalı tarafça kanıtlanamadığından … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde işveren tarafından sonlandırıldığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle 14.03.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 05.07.2013 tarihli ve 2012/25851 Esas, 2013/16708 Karar sayılı ilâmı ile; davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyerinin bir kamu kuruluşu olduğu, kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığına dair hiçbir yazılı belgenin bulunmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna hiçbir hizmet bildiriminin yapılmadığı, sadece soyut iki davacı tanığı beyanlarına dayanılarak davacının iddia ettiği sürelerde davalıya ait işyerinde çalıştığının kabul edilmiş olduğu, oysa taraflar arasında … sözleşmesine dayanan bir ilişki bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi için davacıya Sosyal Güvenlik Kurumunun da davalı olarak gösterileceği hizmet tespiti davası açması için önel verilmesi ve sonucunun beklenmesi, davanın açılmaması hâlinde ise usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 13.11.2013 tarihli ve 2013/413 Esas, 2013/674 Karar sayılı kararı ile; dinlenen tanıklardan H.B’nin hâlen … İlköğretim Okulunda çay ve temizlik işlerine bakmak suretiyle çalıştığı, diğer davacı tanığı M.B’nin ise okulun karşısında bulunan tekstil atölyesinde çalıştığını ifade ettiği, her iki tanığın da tespit davalarında dahi beyanlarına değer verilebilecek özelliklere sahip olduğu, işçilik alacaklarının tahsili için açılan davaların hemen hepsinde hizmet süresinin ihtilaflı olduğu, genellikle tanık dışında yazılı delil temin etmenin mümkün olmadığı, bozma kararında belirtildiği şekilde tespit davası açmak üzere mehil verilmesi gerektiği kabul edilirse tüm davalarda bu yola gitmek gerekeceği gibi yazılı delil bulmak mümkün olmadığından, davacıların iddialarını ispatlamasının mümkün olmayacağı, davacıya hizmet tespiti davası açmak üzere mehil verilmesine rağmen açmaması hâlinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair bozma gerekçesine de katılmanın mümkün olmadığı, hukuk davasında davacının iddiasını ispatlaması hâlinde davanın kabulüne ve aksi hâlde davasının reddine karar vermenin gerekeceği, zira hiç kimsenin kendi lehine olan bir davayı açmak zorunda bırakılamayacağı, davalının kamu kurumu olmasının ispat koşulları bakımından farklı hükümlerin uygulanmasını gerektirmeyeceği, davalının savunmasının, davacının okulda çalışmadığı yönünden değil sorumlu tutulamayacaklarına ilişkin olduğu, … müfettişinin teftişi sırasında davacının okulda çalıştığına dair belgeye ulaşılamamış ise de tespit tarihinin 16.12.2010 olduğu, yani davacının 16…..2010 olan ayrılış tarihinden daha sonraki bir tarih olduğu belirtilerek ve önceki karardaki gerekçeler de tekrar edilmek suretiyle bozma ilâmına karşı ilk kararda ısrar edilmesine karar verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Mahkemece verilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2017 tarihli ve 2015/2709 Esas, 2017/314 Karar sayılı ilâmıyla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre Kanun’a açıkça belirtilmedikçe, hiç kimsenin kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamayacağı, yanı sıra hizmet tespiti davasının, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan kendiliğinden araştırma ilkesinin ağır bastığı bir dava türü olduğu olduğu, tasarruf ilkesi ve taraflarca getirilme ilkesinin uygulandığı işçilik alacağı davasında ise diğer hususlar gibi çalışma olgusunun taraflarca sunulan delillerin değerlendirilmesi neticesinde ispatlanmış olup olmamasına göre karara bağlanması gerektiği, taraflar arasında … sözleşmesine dayanan bir ilişki bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi için hizmet tespiti davası açılması ve sonucunun beklenmesi gerektiğine ilişkin özel Daire bozmasına karşı verilen direnme kararının bu yönü itibarıyla isabetli bulunduğu, ancak Mahkemece bu hususta yapılan araştırmanın eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı, davacının davalı işyerinde çalışma olgusunu ispat bakımından tanık ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmış olduğu, her ne kadar dosya içeriğinde bulunan Okul Müdürlüğünün yazısında, Okul Aile Birliği tarafından sigortasız çalıştırılan personelin bulunmadığı belirtilmiş ise de Okul Aile Birliği kayıtlarından davacının çalışmasının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, bu nedenle Okul Aile Birliği kayıtlarının bilirkişi tarafından yerinde incelenmesi ve davacıya ait kayıt bulunup bulunmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği, yine davacı tanığı olarak dinlenen H.B’nin işyeri ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının da araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hukuk Genel Kurulunun ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra davacı tanığı H.B’nin Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm kayıtları dosyaya getirtilmiş ve bilirkişiden ek rapor alınmıştır.

2. Bilirkişi raporunda; davacının çalıştırıldığı … Ortaokuluna gidildiği, Okul müdürü tarafından Okul Aile Birliğinin 2008 yılında kurulduğu, öncesinde Okul Aile Derneğinin faal olduğu, 2008 öncesi döneme ilişkin hiçbir belgenin kendilerine teslim edilmediğinin beyan edildiği, Okul Aile Birliği kayıtlarından ise okulda sigortasız çalışan personelin olmadığının anlaşıldığı ifade edilmiş olmakla; Mahkemece önceki karardaki gerekçeler tekrar edilerek alınan bu 08.11.2017 tarihli kök ve 19.02.2019 tarihli ek raporlardaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesi dikkate alınmadan karar verildiğini, davacı ile davalı İdare arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, bilirkişi tarafından Okul kayıtlarında ve Okul Aile Birliği kayıtlarında davacının çalıştığına dair belgeye ulaşılamadığını, davacı tanığının Sosyal Güvenlik Kurumu giriş kaydının 2001 yılında yapıldığı hâlde davacının kaydının bulunmadığını, davacının işyerinde çalıştığına dair hiçbir belge ve bilgi bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde geçen hizmet süresinin belirlenmesi, … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacak şekilde feshedilip edilmediği, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un geçici 4 üncü maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 17, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun “Kıdem tazminatı” kenar başlıklı 14 üncü maddesi, 5615 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi atfıyla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanun ile bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı Millî Eğitim Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.