Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14605 E. 2023/14129 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14605
KARAR NO : 2023/14129
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2023/19 E., 2023/343 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ve katılma yolu ile davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde çalışmakta iken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) kapsamında … sözleşmesinin 22.09.2016 tarihinde askıya alındığını, yapılan soruşturma sonucunda 29.01.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine de askı durumu sonlandırılarak 19.03.2018 tarihinden itibaren çalışmasına devam ettiğini, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Göreve iade edilen kamu görevlileri” başlıklı 3 üncü maddesi gereğince çıkarıldığı tarihten göreve başladığı tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının talep edilmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek 22.09.2016-19.03.2018 tarihleri arasındaki askı dönemine ilişkin ücret alacakları ile toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının … sözleşmesinin 667 sayılı KHK kapsamında 22.09.2016 tarihinde askıya alındığını, bunda müvekkili Belediyenin kusuru veya kusursuz sorumluluğu bulunmadığını, … Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine de Çiğli Belediyesi Olağanüstü Hâl Yardımcı Komisyonunun 01.03.2018 tarihli ve 2018/01 sayılı kararı ile askı uygulamasının kaldırılmasına ve davacının işe başlatılmasına oy birliği ile karar verilerek yeniden işe başlatıldığını, olağanüstü hâl döneminde yayımlanan kanun hükmünde kararnameler gereğince … sözleşmesi askıya alınıp da tekrar işe başlatılanlar hakkında … sözleşmesinin askıya alındığı tarihten tekrar işe başladıkları tarihe kadar geçen süre için geriye dönük olarak haklarını alabileceklerine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı gibi askı döneminde ücret ve sosyal haklara da hak kazanılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.11.2019 tarihli ve 2018/361 Esas, 2019/457 Karar sayılı ilâmı ile; toplanan kanıtlara göre davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 16…..2022 tarihli ve 2020/110 Esas, 2022/1431 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.11.2022 tarihli ve 2022/11715 Esas, 2022/14621 Karar sayılı ilâmı ile; … sözleşmesi … taraflı olarak askıya alınan işçi bakımından 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 408 inci maddesinde düzenlenen işveren temerrüdü hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırı bir yön olmadığı, hâl böyle olunca 6098 sayılı Kanun’un 408 inci maddesine göre işçinin davalı işveren nezdinde çalışmadığı 22.09.2016-19.03.2018 tarihleri arasındaki sürede yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir … yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararların hesaplanacak alacak tutarlarından indirilmesi gerekeceği de değerlendirilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, belirtilen husus dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6098 sayılı Kanun’un 408 inci maddesine göre yapılan araştırmada güncel hizmet döküm cetveli kaydında davacının askı döneminde herhangi bir yerde çalışmasının görülmediği, tarafların beyan dilekçelerinden de anlaşıldığı üzere çalışılmayan dönemde başka bir işten kazanılan veya kazanmaktan kaçınılan yararlar ile yapmaktan kurtulunan giderlerin tespiti yapılamadığından indirime gidilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; hatalı bilirkişi raporuna göre usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, arabuluculuk son oturum tutanağında yer almayan alacak kalemleri için dava şartı yokluğundan usulden ret karar verilmesi gerektiğini, dava konusu alacaklardan müvekkili Belediyenin sorumluluğu bulunmadığını, hesaplamaların hatalı olduğunu, faize ilişkin hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında faiz ayrımı gözetilmeksizin tüm alacaklar için yasal faiz talep edildiği, ancak yerleşik içtihatlar ve yasal mevzuat nedeniyle ücret alacağında doğrudan doğruya en yüksek mevduat faizine, diğer alacaklar için ise işletme kredisi faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının düzelterek onanması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı işverenin dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, alacakların hesaplanması ve alacaklara uygulanması gereken faizin türüne ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 32 ve 34 üncü maddeleri, 6098 sayılı Kanun’un 408 inci maddesi.

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacı taraf tüm alacaklar için yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ücret alacağı bakımından en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz; sendikal ikramiye, gıda yardımı ve 1 Mayıs yardımı alacakları için ise en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere yasal faize hükmedilmiştir.

3. 4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesine göre gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmakla birlikte davacının talebi ücret alacağına yasal faiz uygulanması yönündedir. Bu nedenle davacının talebi ile bağlı kalınarak yasal faizi aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

4. Davacının sendikal ikramiye, gıda yardımı ve 1 Mayıs yardımı alacakları toplu … sözleşmesine göre hesaplanmış olup toplu … sözleşmesinden kaynaklanan bu alacaklara 6356 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmalıdır. Davacının talebi bu alacaklar bakımından yasal faiz uygulanması yönünde olduğundan talep ile bağlı kalınıp yasal faizi aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine; “1- 79.493,03 TL Net ücret alacağının 27.11.2018 tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,

2- 10.843,01 TL Net sendika ikramiye alacağının 27.11.2018 tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3- 3.997,96 TL Net gıda yardımı alacağının 27.11.2018 tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,

4- 499,74 TL Net 1 Mayıs yardımının 27.11.2018 tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,” bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.