Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14495 E. 2023/16799 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14495
KARAR NO : 2023/16799
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı … Gıda Hayvancılık Tur. İnş. … Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ (… Şirketi) vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun usulden, davacının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin belirsiz süreli … sözleşmesiyle … Büyükşehir Belediye Başkanlığına (Belediye) ait işyerinde … Şirketi işçisi konumunda çalıştığını, asıl işverenin imzaladığı sözleşmelerle çalışanlarına tanıdığı hakların kendisine de tanınması gerektiğini, aksi hâlde uygulamanın eşit işe eşit ücret ilkesine, … Labour Organization (ILO) sözleşmelerine aykırı olacağını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davacının davalı … Başkanlığının işçisi olduğunun tespitiyle Belediye işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ve toplu … sözleşmeleri uyarınca tanınan haklardan yararlandırılmasını, kıdem ve ihbar tazminatı ile fark ücret, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi hâlinde ise kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma elemanı olduğunu ve kendi imzaladığı sözleşme ile toplu … sözleşmeleriyle tanınan haklar dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Şirketi vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin taleplerin ve harca esas miktarın netleştirilmesi gerektiğini, dava konusu olayda muvazaa veya hukuksuzluk olmadığını, davacının durumu bilerek kendi iradesi ile sözleşme imzaladığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.01.2022 tarihli ve 2021/12763 Esas, 2022/1148 Karar sayılı ilâmı ile davalıları ve konusu aynı olan emsal dosyada muvazaanın bulunmadığı yönünde karar verildiği gözetildiğinde, davalı … ile davalı … Şirketi arasındaki ilişki geçerli olduğundan davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı ve davacının talep edebileceği alacak kalemi bulunmadığı, davacının muvazaa iddiasının dışında talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı alacakları yönünden ise, davacının … sözleşmesinin emeklilik nedeniyle feshedilmesi nedeniyle davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … Şirketi vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; verilen kararın ILO’nun, 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın 90 ıncı maddesi ile anayasal hüküm düzeyinde olan kamu kurumlarında çalışan aracı (taşeron) işçilerinin ücretlerinin, kamunun kadrolu işçileri ile eşitliğini zorunlu gören anlaşmasına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … AŞ vekili; davacının kıdem tazminatı alacağının olmadığını, davacıya kıdem tazminatı ödendiğini ve davacıyı ibra ettiğini, kamu kurumu olan Belediyenin iştiraki Şirketin herhangi baskı uygulamaksızın ibraname tanzim edeceğinin aşikar olduğunu, bu sebeple yapılan ödemenin ve verilen ibranamenin somut olaya göre ele alınması gerektiğini, davacıya eksik ödenen kıdem tazminatı olmamakla birlikte, ibraname sonrasında da fark kıdem tazminatı talep edilemeyeceğini, Şirket lehine düşük vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yönünden kabul edilen ve davalılar tarafından istinafa konu edilen alacak miktarının istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalı Şirketin istinaf başvurusunun usulden reddi gerektiği, Yargıtayca aynı durumda olan işçiler tarafından açılan davalarda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının kabul edildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin somut olayda muvazaa olmadığının kabulüne dair kararının ve fark alacakların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davalı Şirketin kendilerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebi kesinlik nedeniyle incelenmediği gibi esas yönünden de talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının davalı Şirket yönünden usulden, davacı yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesi.

3. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.