Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14486 E. 2023/16810 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14486
KARAR NO : 2023/16810
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin belirsiz süreli … sözleşmesiyle … Büyükşehir Belediye Başkanlığına (Belediye) ait işyerinde … Gıda Hayvancılık Tur. İnş. … Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ’nin (… Şirketi) işçisi konumunda çalıştığını, asıl işverenin imzaladığı sözleşmelerle çalışanlarına tanıdığı hakların kendisine de tanınması gerektiğini, aksi hâlde uygulamanın eşit işe eşit ücret ilkesine, … Labour Organization (ILO) sözleşmelerine aykırı olacağını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davacının davalı … Belediye Başkanlığının işçisi olduğunun tespitiyle Belediye işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ve toplu … sözleşmeleri uyarınca tanınan haklardan yararlandırılarak … AŞ ile imzalanan sözleşme ve toplu … sözleşmesinden doğan fark alacaklar ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Belediye vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma elemanı olduğunu ve kendi imzaladığı sözleşme ile toplu … sözleşmeleriyle tanınan haklar dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Şirketi vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin taleplerin ve harca esas miktarın netleştirilmesi gerektiğini, dava konusu olayda muvazaa veya hukuksuzluk olmadığını, davacının durumu bilerek kendi iradesi ile sözleşme imzaladığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.01.2022 tarihli ve 2021/12763 Esas, 2022/1148 Karar sayılı ilâmı ile davalıları ve konusu aynı olan emsal dosyada muvazaanın bulunmadığı yönünde karar verildiği gözetildiğinde, davalı Belediye ile davalı … Şirketi arasındaki ilişki geçerli olduğundan davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı ve davacının talep edebileceği alacak kalemi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; aynı işi farklı ücretle yapan davacının çalışma arkadaşlarının kazanılmış davalarının kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi gerektiğini, fazla çalışma yönünden hesaplama yapılmadığını, fazla çalışma alacağının muvazaa kapsamında kabul edilerek ret yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtayca aynı durumda olan işçiler tarafından açılan davalarda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının kabul edildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin somut olayda muvazaa olmadığının kabulüne dair kararının ve fark alacakların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının sunmuş olduğu dilekçede fazla çalışma alacağı talebinin muvazaadan kaynaklanan farka ilişkin olduğunu belirtmesi karşısında fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının, fazla çalışma alacağının muvazaa iddiasından kaynaklanan farka ilişkin olduğunu sunmuş olduğu 07.02.2020 tarihli dilekçe ile beyan ettiği belirtilerek bu alacak kaleminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiş ise de 07.02.2020 tarihli dilekçede davacı vekilinin bu yönde bir beyanının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre, fazla çalışma alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile talebin reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.