Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14470 E. 2023/11594 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14470
KARAR NO : 2023/11594
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1801 E., 2023/2031 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 20. … Mahkemesi
SAYISI : 2019/398 E., 2020/660 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum bünyesinde 15.08.1989 tarihinde çalışmaya başladığını, hâlen davalı Kurum nezdinde işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, üyesi bulunduğu … Orman İşçileri Sendikası ile davalı Kurum arasında bağıtlanan toplu … sözleşmeleri ile kararlaştırılan ücret artış oranının davacı ücretine tam olarak yansıtılmaması fark alacağının tahsili için daha önce ikame ettiği davada verilen kabul kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davacının Mahkeme kararı ile belirlenen yevmiye farkının dava tarihine kadar geçerli olduğunu, bu nedenle davacının oluşan fark alacakları nedeniyle uğradığı mağduriyetin giderilmesi amacıyla, önceki dönem toplu … sözleşmelerinde öngörülen ücret artışları kapsamında, kesinleşen yargı kararı ile belirlenen 71,81 TL tutarlı yevmiyeye, 2, 3, 4, 5 ve 6. Dönem Toplu … Sözleşme artışları da eklenmek suretiyle olması gereken yevmiyenin hesaplanarak ödenen ile arasındaki fark üzerinden ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava tarihinden itibaren 5 yıldan önceki kalem ve alacaklar için zamanaşımı süresinin geçtiğini davacının ve çalışan işçilerin günlük ücretlerinin müvekkili Bakanlığın …-… ile yapmış olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerine göre belirlenerek ödendiğini, davacının Kanun ve/veya toplu … sözleşmesine dayalı fark bir alacağı bulunmadığını, davacının dava konusu yapmış olduğu alacak kalemlerine ilişkin olarak davalı Kuruma müracaatının olmadığını, iddia edilen alacak kalemlerinin tahakkuk edeceği bir çalışma yapılmadığını, resmî Kurum olan müvekkili tarafından personeline mevzuat çerçevesinde hesaplama yapılarak belirlendiğini ve Sayıştay denetiminden de geçerek ödenebilir hâle geldiğini, müfettişlerce de hesapların ve yapılacak ücret ödemelerinin denetlendiğini, davacının belirttiği kalemdeki ödenmeyen ya da eksik ödenen ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 15.08.1989 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı ve dava tarihi itibarıyla hâlen çalışmaya devam ettiği, davacının çalıştığı Kurum ile … Orman … Sendikası arasında dava konusu dönemde ilki 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli 3. Dönem ve sonuncusu 01.01.2017-28.02.2019 yürürlük süreli 6. Dönem Toplu … Sözleşmeleri bağıtlandığı, davacının toplu … sözleşmelerinin tarafı sendika üyesi olduğu, dosya içeriğinde yer alan 3, 4, 5 ve 6. Dönem Toplu … Sözleşmeleri’nin ilgili hükümlerinde ücret zamlarının düzenlendiği, davacı tarafından 31.12.2010 tarihine kadar olan fark alacakların hüküm altına alınmasının istenildiği davada Mahkemece Yargıtay bozma ilâmı sonrası aldırılan bilirkişi ek raporunda, 31.12.2010 tarihi itibarıyla davacıya ödenmesi gereken günlük brüt ücretin 71,81 TL olarak tespit edilerek hesaplanan ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalı işverenden tahsiline dair kararın onanarak kesinleştiği, Mahkemece buna göre yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre hesaplama yapılması amacıyla bilirkişi raporu aldırıldığı, dava dilekçesinde talep edilen miktarlar itibarıyla ıslah dilekçesindeki talebin zamanaşımına uğramadığının anlaşıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar hüküm altına alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili iştinaf başvurusunda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hesaplama hatalı olup somut olaya uygun olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, kıdem terfiinin 2002 yılından sonraki dönem için uygulanması gerektiğini, davacının daimi işçi olduğu 2001 yılından itibaren yapılmasının makul ve hukuka uygun olmadığını, fark ücret taleplerinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 03.05.2005 tarihli ve 15606 sayılı yazısı ile davalı İdareye yapılan bildirimde, toplu … sözleşmesi hükümlerinin geriye dönük uygulanmayacağının belirtildiğini, işçinin ücret zammının uygulanmasının gecikmesi değil, haksız bir ödeme olmaması yönünde düzenlemelerin uygulandığını, bunun aksine olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca 01.01.2013–31.12.2014 yürürlük süreli 5. Dönem Toplu … Sözleşmesi’nin geçici 2 nci maddesinde, “geçmiş yıllarda ödenen ücretin fazla olduğunun tespiti halinde … ile yapılacak zamlarla olması gereken ücreti ile eşitleninceye kadar bu ücretler dondurulmuştur ” düzenlemesinin yer aldığını, bu çerçevede müvekkili Bakanlıkça yevmiye tespit çizelgesi hazırlandığını, taraf Sendikanın bu konuda bir itiraz yahut farklı bir iddia ortaya koymadığını, dolayısıyla toplu … sözleşmesine konulan hükmün doğru uygulandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından 31.12.2010 tarihi itibarıyla davacıya ödenmesi gereken günlük brüt ücretin 71,81 TL olarak tespit edildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, somut olaydaki fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağının kesinleşmiş Mahkeme kararına dayandığı, tespit edilen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağının ödendiğine ilişkin davalı işverence sunulan delil bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunın dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde yer alan sebepleri tekrar ederek ve Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücreti belirlenirken toplu … sözleşmesi hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığı ve buna göre ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye ücreti farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı ile arabuluculuk ücreti ve harç muafiyeti konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 33 ve 39 uncu maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 32 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. Maddeleri, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının 31.12.2010 tarihindeki ücretinin Mahkeme kararıyla belirlendiğini, Mahkeme kararıyla belirlenen ve uygulanması gereken zamların uygulanmadığını ileri sürerek fark alacaklarının tahsilini talep etmiş; davalı taraf ise toplu … sözleşmesinin geçici 2 nci maddesi uyarınca davacının ücretine zam yapılmasının mümkün olmadığını savunmuştur.

2. Davalıya ait işyerinde, 01.01.2015-31.12.2016 tarihleri arası yürürlükte olan 5. Dönem Toplu … Sözleşmesinin geçici 2 nci maddesi şöyledir:
“T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerlerine ilişkin olarak 25.07.2013 tarihinde Hak-… Konfederasyonu ile yapılan Kamu Çerçeve Anlaşma protokolünün 5 inci maddesine konulan hüküm gereğince yapılan çalışmalar sonucunda, bu işyerlerinde geçmiş yıllarda ödenen ücretin fazla olduğunun tespiti halinde toplu … sözleşmesi ile yapılacak zamlarla olması gereken ücreti ile eşitleninceye kadar geriye doğru farklar kesilmemek kaydıyla 31.12.2014 tarihi itibarıyla bu ücretler dondurulmuştur. Bu maddeye göre oluşacak farklar üç ay içinde ödenecektir.”

3. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan raporda; kesinleşen davada davacının 31.12.2010 tarihindeki ücretinin belirlendiği gerekçesiyle bu ücrete 01.01.2011 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte olan toplu … sözleşmelerinin ücret ve ücret zammına ilişkin hükümleri uygulanarak dava konusu alacaklar hesaplanmıştır. İlk Derece Mahkemesince, zamanaşımına uğramayan 15.03.2014 tarihinden sonraki dönem için hesaplanan alacaklar yönünden belirtilen rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının, … 9. … Mahkemesinin 2016/705 Esas sayılı dosyasında tespit edilen en son ücreti üzerine sonraki tarihli toplu … sözleşmelerinin ücret zammına ilişkin maddeleri uygulanmak suretiyle ücretinin belirlenmesinin ve buna bağlı fark alacakların hesaplanmasının yerinde olduğu sonucuna ulaşılmış ise de eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.

4. Davalı işveren ücret zamlarının uygulanmamasına gerekçe olarak, 01.01.2015-31.12.2016 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 5. Dönem Toplu … Sözleşmesi’nin geçici 2 nci maddesini göstermiştir. İlgili hükümde, yapılan çalışmalar sonucunda kapsamdaki işyerlerinde geçmiş yıllarda ödenen ücretin fazla olduğunun tespitinden söz edilmektedir. Fazlalılığın tespiti durumunda, toplu … sözleşmesiyle yapılacak zamlarla olması gereken ücret ile eşitleninceye kadar, geriye doğru farklar kesilmemek kaydıyla, 31.12.2014 tarihi itibarıyla ücretin dondurulduğu ifade edilmektedir. Davalının bu savunması üzerinde durulmaması ve anılan hüküm hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalıdır. Şu hâlde 5. Dönem Toplu … Sözleşmesi’nin geçici 2 nci maddesi de değerlendirmeye tâbi tutularak denetime elverişli hesap raporu alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre dava konusu alacaklar hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

5. 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi uyarınca davanın açıldığı tarih itibarıyla arabuluculuğa başvuru, dava şartıdır. Aynı maddenin on dördüncü fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonucunda Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. Somut olayda tarafların davadan önce arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve faaliyet sonucunda anlaşamadıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna rağmen Mahkemece arabuluculuk ücreti yönünden hiç hüküm kurulmamış olması hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

6. Davalı Bakanlık 492 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin (j) bendi uyarınca harçtan muaftır. Bu sebeple davalının bakiye karar ve ilâm harcından sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi davacı tarafça yatırılan başvuru harcı, peşin harç ve ıslah harcının yargılama giderleri içine dâhil edilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesi de mümkün değildir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin hüküm kurulması bir başka hatalı yöndür.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.