Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/14147 E. 2023/11638 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/14147
KARAR NO : 2023/11638
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/354 E., 2023/1193 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/841 E., 2022/567 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlık tarafından yetki tespitine konu işyerlerinde işkolu
tespiti ile yapılan ağırlıklı işlerin neler olduğu konusunda fiilen yerinde inceleme
yapılmadan, sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları esas alınarak ve evrak üzerinde inceleme yapılmak
suretiyle olumlu yetki tespit kararı verildiğini,
müvekkiline ait işyerlerinde İşkolları Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 20 sıra numaralı genel işler işkoluna
dâhil olan işlerden hiçbirinin yapılmadığını, öncelikle bu konunun incelenmesini gerektiğini, Bakanlıkça yapılan tespitte işçi ve üye sayılarına ilişkin maddi hatalar yapıldığını,
yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla ücretsiz izinde olan işçilerin veya işveren vekili olanlarla müvekkiline ait farklı işkollarında çalışan işçilerin de yetki tespitinde
nisaba katıldığını iddia ederek Bakanlığın
20.12.2021 tarihli ve 71979 sayılı olumlu yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın
yasal süresi içinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiğini, müvekkili Bakanlıkça yapılan
yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 ve 42 nci
maddeleri hükümleri uyarınca, SGK’ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve
işçi bildirimleri ile e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, Bakanlık sistemine yansıyan bilgilere göre davacı işverene ait yetki
tespiti için başvuran sendikanın işkolunda birden fazla işyeri bulunduğunu ve bu bağlamda
işletme düzeyinde yetki tespit işlemi yapıldığını, işyerlerinde başvuru tarihi itibarıyla 347 işçi
çalıştığını, 201 işçinin yetki tespiti için başvuran sendikaya üye bulunduğunu, bu
doğrultuda Sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini, yetki tespiti başvuru tarihi olan
09.12.2021 tarihinden önce adı geçen işyeri ile ilgili bir işkolu tespiti başvurusu olmadığını,
müvekkili Bakanlıkça yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Genel-… Sendikası vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine göre yetki tespiti konusu yerlerin işletme olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkili Sendikanın Kanun’da aranan çoğunluğu sağladığını, davacı tarafından dava dilekçesinde somut hiçbir gerekçe sunulmadığını savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespitine konu işverenin Yönetmelik’in 20 sıra numaralı genel işler işkoluna dâhil 1048306.023, 1247250.001, 1614766.034, 1401902.016, 1044760.066 sicil numaralı beş işyeri bulunduğu, tespitin işletme toplu … sözleşmesine dair yapılması ve işletmede çalışan işçilerin %40’ının başvuru yapan Sendikaya üye olma şartını sağlaması gerektiği, 1048306.023 (… işyerinde) 68 işçi, 1247250.001 (… işyerinde) 88 işçi, 1614766.034 (… işyerinde) 114 işçi, 1401902.016 (… işyerinde ) 73 işçi, 1044760.066 (… işyerinde) 28 işçi olmak üzere işletmede toplam 371 işçi çalıştığı, davalı Sendikanın 202 üyesi bulunduğu, işletmede çalışan işçilerin %54,45’ini üye kaydettiği, Kanunun aradığı %40 çoğunluğun sağlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitlerin hatalı olduğu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mevzuat ve emsal kararlar dikkate alındığında işkolu tespiti başvurusunun sonucunun bekletici mesele yapılmamasının yerinde olduğu, işletme düzeyinde yetki tespiti yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hakiminin dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.