Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13764 E. 2023/16373 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13764
KARAR NO : 2023/16373
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2622 E., 2023/1200 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. … Mahkemesi
SAYISI : 2019/427 E., 2021/399 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen toplam miktarın, 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı adına vekili Avukat … geldi. Davalı … Makina ve … Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ adına Avukat … … geldi. Davalı … AŞ adına Avukat Ramazan Akyel geldi. Davalılar … Gayrimenkul İnşaat ve Turizm AŞ ile … Enerji Proje Taah. Ltd. Şti adına gelen olmadı.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalılardan … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.de 19.09.2016 tarihinde proje müdürü olarak çalışmaya başladığını, çalışma sürecinde davalının farklı projelerinde çalıştığını, üst işverenin … Makina ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ’nin olduğu Cezayir’de yer alan projede alt işveren … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketinde proje müdürü olarak görev yaptığını, diğer davalı … Gayrimenkul İnş. Yat. ve Tur. AŞ’nin çalışma izni sayesinde Cezayir’deki projede görev yaptığını, Cezayir’e 2017 Nisan ayında gittiğini, … Trijen ve … Mep projelerinde proje müdürü olarak çalıştığını, aylık 6.000,00 USD ücret aldığını, davacının 2018 yılı Nisan ayında …’ye döndüğünü, davacının bu dönem çalışmasında Kasım 2017-Nisan 2018 dönemi arasındaki 5,5 aylık ücret alacağının olduğunu, 19.04.2019 tarihinde üst işverenin … Makina ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ’nin olduğu Akbank … AŞ’ye ait … projesinde çalışmaya başladığı, aylık 9.000,00 TL ücret ödendiğini, Eylül 2018 ve Ekim 2018 aylarına ait 2 aylık ücretinin ödenmediğini belirterek ücret alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin personeli olmadığını, davacı ile alt işveren- üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, husumetten davanın reddi gerektiğini, davacı ve … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ile bir sözleşmelerinin bulunmadığını, … Makina ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile satın alma sözleşmesinin imzalandığını, alt işveren-üst üşveren ilişkisinin bulunmadığı, müvekkili Bankanın ücret alacağı konusunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ücret alacağı talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı … Gayrimenkul İnşaat Yatırım ve Turizm AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketinin çalışanı olduğunu ikrar ettiğini, davalı ile müvekkil Şirketi arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığını, Cezayir hukukunun uygulanması gerektiğini, davalı Şirketin ücret alacağı konusunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ücret alacağı talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı … Makina ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin personeli olmadığını, davacıya ödenen tüm istihdam ücretlerini diğer davalı Şirketin yaptığını, diğer davalı Şirketçe … sözleşmesinin sona erdiğini, davacı ile herhangi bir … sözleşmesinin imzalanmadığını, … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketi tarafından mekanik ve elektronik işin diğer davalıya anahtar teslimi … olarak ihale edilmiş olduğunu, bu nedenle alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, davalı Şirketin ücret alacağı konusunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ücret alacağı talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

4. Davalı … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketi cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Projesi bakımından davalı …’ın … sahibi olduğu ve inşaatın yapımı sürecine herhangi bir suretle dâhil olmadığı, işin anahtar teslimi olarak yükleniciye ihale edildiği, dolayısıyla davacının alacak talebinin muhatabı olmadığı, davalı … Makine ve … Sistemleri San Tic AŞ’nin yüklenici ve diğer davalı … Enerji’nin alt işveren firma olduğunun kabul edildiğini, davaya konu alacak talebinin diğer dayanağı olan Cezayir ülkesindeki … bakımından davacı tanıklarının beyanları, dava dilekçesi ekinde sunulan davacının yurt dışı çalışma izin belgesinde … sahibi olarak adı geçen davalının gözükmesi ve dosya kapsamı itibarıyla davalı … Gayrimenkul İnş. Yat ve Tur. AŞ’nin ana yüklenici olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeler, davalı … Enerji yetkilisinin 02.03.2021 tarihli dilekçesi ve tanık beyanları itibarıyla diğer davalı … Makine ve … Sistemleri San Tic AŞ’nin alt yüklenici ve … Enerji Şirketinin alt işveren firma olduğu, bu nedenlerle davaya konu alacak talebi bakımından adı geçen her üç davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dosya kapsamına uygun ve her türlü denetime elverişli olduğu değerlendirilen 02…..2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının net 18.000,00 TL ve 33.000,00 USD ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının … isimli projede müdür sıfatı ile görev aldığını, iki aylık maaşı ödenmediği için dava açıldığını, davalı tarafından sunulan satın alma sözleşmesinde davalı … AŞ’nin anahtar teslim olarak … vermediğini, husumet yönünden ret kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından husumet itirazının dikkate alınmadığını, davacının davalı … Makina AŞ çalışanı olmadığını, diğer davalı … Şirketi çalışanı olduğunu, davalı … Makina Şirketi ile davacının işvereni … Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı ile … Şirketi arasında personel alacak mutabakatı imzalandığını, bu hususun dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekili istinaf dilekçesinde; davacının davasını birbirlerinden bağımsız Şirketlere müteselsil sorumluluk iddiasına dayalı olarak ikame ettiğini, taleplerinin ayrıştırılarak davanın tefriki gerektiğinin değerlendirilmediğini, … mahkemelerinin … bu davada yargılama yetkisine sahip olmadığını, Cezayir hukuku uygulanması gerektiğini, davada husumetlerinin bulunmadığını, davacı tarafça müvekkili Şirkette çalıştığına ilişkin somut delil sunulmadığını, davacı işverenin asıl ve … işverenin … Enerji Proje Ltd. Şirketi olduğunu, davalı Şirket yönünden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere yabancı para cinsi ücret anlaşmalarının yazılı yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazı, bilgi ve belgeler, hukuki işlemlerde şekle ilişkin 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 7 nci maddesi, tarafların sözleşme yapma ehliyetine ilişkin 9 uncu maddesi hükümleri, 5718 sayılı Kanun’un 27 inci maddesinin birinci fıkrası ile tarafların … sözleşmelerine uygulanabilecek hukuku seçebileceklerine yönelik düzenlemeler ve 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 6 ncı maddesi dikkate alınarak yetkiye yönelik itirazların yerinde olmadığı, dosyadaki yapılan … ve ücrete yönelik sözleşme hükümleri, ispat külfeti, İlk Derece Mahkemesince delillerin toplanması ve değerlendirilmesi, dosyadaki tüm delil durumu ile İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

3. Davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; … sözleşmesine uygulanacak hukuk, dava konusu alacaklardan davalıların sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi şöyledir:
” (1) … sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde … sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde … sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre … sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir.”

3. 5718 sayılı Kanun’un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Yabancılık unsuru, bir hukuki işlemi veya ilişkiyi ya da olayı birden fazla devletin hukuku ile irtibatlı hâle getiren unsurdur. İşçinin veya işverenin yabancı olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede bulunması, işçinin kendi işini mutad olarak yabancı bir ülkede yapması veya … ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olduğunun durumun genelinden anlaşılması gibi hâllerde … sözleşmesinde yabancılık unsurunun bulunduğundan söz edilir.

2. 5718 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesine göre, … mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları belirler. Aynı Kanun’un 44 üncü maddesi ise … … sözleşmesinden veya … ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda … mahkemelerinin milletlerarası yetkisini tayin eden özel bir yetki kuralı getirmiştir. Buna göre, … … sözleşmesinden veya … ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda işçinin işini mutaden yaptığı işyerinin …’de bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. İşçinin, işverene karşı açtığı davalarda işverenin yerleşim yeri, işçinin yerleşim yeri veya mutad meskeninin bulunduğu … mahkemeleri de yetkilidir.

3. 5718 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin birinci fıkrasında hâkimin, … kanunlar ihtilafı kurallarını ve yetkili olan yabancı hukuku resen uygulayacağı ve yetkili yabancı hukukun içeriğinin tespitinde taraflardan yardım isteyebileceği belirtilmiştir. Yabancı hukukun içeriğinin tespiti, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hâkim gerekirse bilirkişi incelemesine de gidebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde … hukuku uygulanır.

4. 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesine göre yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün … Kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde … hukuku uygulanır. Kamu düzeni müdahalesi sınırlı ve istisnai niteliktedir. … Kamu düzeninin ihlalini gerektirecek hâller, çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali hâlinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali hâlinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın … Kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı kararı). Örneğin; ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarına ilişkin hükümler iç hukukumuz bakımından emredici nitelikte olmakla birlikte, bunlara dair yabancı hukukun farklı düzenlenmeleri, sırf farklılıkları nedeniyle somut uyuşmazlıkta ortaya çıkan durum değerlendirilmeden 5718 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca Kamu düzeni müdahalesine neden olmaz. Keza uygulanması gereken yabancı hukukun işçiye … hukukundan daha az koruma getirmesi de … başına Kamu düzeni müdahalesi için yeterli bir sebep değildir. Kanunlar ihtilafı hukukundaki Kamu düzeni anlayışı, iç hukukun Kamu düzeni anlayışından farklı ve daha dar kapsamlıdır.

5. Bir yabancı hukuk kuralı … hukukunun temel değerlerine, … genel adap ve ahlâk anlayışına, … kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlâk ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması hâlinde Kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar). Örneğin yabancı hukukun, küçük çocukların çalışmasına ya da ücret ve diğer haklarda ırka dayalı ayrımcılık yapılmasına izin vermesi Kamu düzenimize aykırıdır.

6. Yabancı hukukun uygulanmasını engelleyen diğer bir durum ise doğrudan uygulanan kurallardır. Müdahaleci normlar olarak adlandırılan bu kurallar, taraflardan ziyade, devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu açıdan vatandaş yabancı ayrımı gözetilmeden, yabancılık unsuru taşısın taşımasın, hukuk seçimi yapılsın yapılmasın, uygulama alanına giren her ilgili olay ve hukuki ilişkide mutlaka uygulanması gereken kurallardır (Cemal …, … Esen, İnci … Figanmeşe, Milletlerarası Özel Hukuk, …, 2019, s.7; Aysel Çelikel, B. Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, …, 2020, s.155). … hukukunda işçiyi koruyan her emredici kural, doğrudan uygulanan kural olarak nitelendirilmez; ayrıca Devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini de koruması gerekir. Bununla birlikte emredici hükümler ile doğrudan uygulanan kuralların ayırt edilmesi her zaman kolay değildir ve tartışmalıdır. Doğrudan uygulanan kurallara, Kamu hukuku nitelikli … güvenliği hükümleri, özel işçi gruplarını koruyucu hükümler ve yasal greve ilişkin hükümler ve asgari ücrete ilişkin düzenlemeler örnek olarak gösterilebilir (…, Milletlerarası Unsurlu … ve Toplu … Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, …, 2012, s.189-195). Devlet organizasyonun korunması, çoğu olayda ülke ile belirli bir şekilde irtibatlı ya da ülkede gerçekleştirilen … sözleşmelerinde söz konusu olur. Örneğin, tamamen yurt dışından ifa edilen bir … ilişkisinde … hukukundaki asgari ücrete ilişkin kuralın uygulama alanına giren bir olay ya da ihtilaf söz konusu olmaz (Musa …, “Yabancı Unsurlu … Hukuku İhtilâfları ile İlgili Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, … … Tanrıbilir, … … (Editörler), 10. Yılında Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, …, 2017, s.525-526; Belkıs Vural …, “Yabancı Unsurlu … Sözleşmelerinde For Devletinin Doğrudan Uygulanan Kurallarının Tespiti ve Uygulaması”, Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, 2017/1, s. 286).

7. 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca … sözleşmesinin tarafları, sözleşme ile irtibatlı olsun olmasın diledikleri bir ülkenin hukukunu seçebilirler. Ancak tarafların seçmiş oldukları bu hukuk düzeninin, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari korumanın altında kalması hâlinde mutad işyeri hukuku uygulanır. Bu durumda, seçilen hukuk ile mutad işyeri hukuku arasında bir yararlılık karşılaştırması yapılmalıdır (… Doğan, “5718 sayılı Kanunu’na Göre … Akdine Uygulanacak Hukukun Tespiti”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt XI, 2007, Sayı 1-2, s.153; A. İpek …, “Mutad İşyeri Kavramı ve MÖHUK m.27/f.3’ün Uygulanması Sorunu”, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 8, 2018, Sayı 2, s.211-212; …, s.89-100). Mutad işyeri, işin zaman ve içerik olarak ağırlıklı ifa edildiği işyeridir. Başka bir anlatımla mutad işyeri, işçinin işini fiilen yaptığı yerdir. İşçinin ücretinin ne şekilde ve hangi para biriminden ödendiği mutad işyerinin belirlenmesi açısından belirleyici değildir. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması, örneğin montaj için yurt dışında görevlendirilmesi durumunda, bu işyeri mutad işyeri sayılmayacaktır. Geçici çalışmanın ne kadar olacağı her olayın özelliğine göre hâkim tarafından belirlenmelidir. İşçi sadece yabancı ülkede çalışmak için işe alınmışsa ya da işveren çalışmak üzere yabancı ülkeye gönderdiği işçisini geri alma niyetinden veya işçi geri dönme niyetinden vazgeçerse, yabancı ülkeye gönderilen işçinin fiilen çalıştığı yer, mutad işyeri hâline gelir (Musa …, … Çoban, “Birden Fazla Ülkede İfa Edilen … Sözleşmelerinde Mutad İşyerinin Tespiti”, Terazi Hukuk Dergisi, 2020, Sayı 169, s.1822-1824; …, s.118-137; …, s.217).

8. Yabancılık unsuru taşıyan … sözleşmelerinde taraflar uygulanacak hukuku seçmemişlerse veya yapmış oldukları hukuk seçimi anlaşması herhangi bir sebepten geçerli değilse, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz. İşin birden fazla ülkede ifa edilmesinde de mutad işyerinin tespitine çalışılmalıdır. Bu hâlde mutad işyeri, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarında ve doktrinde belirtildiği üzere, işçinin işini ifa faaliyetlerini veya ifa faaliyetlerinin çoğunluğunu gerçekleştirdiği yer, işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği yer, işçinin işini ifa etmek üzere hangi ülkede daha çok zaman geçirdiği, işin organize edildiği yer, işin esas kısmının ve ağırlıklı bölümünün yapıldığı yer gibi kriterlerden hareket edilebilir (Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, 18.09.2019 tarihli ve 2016/9339 Esas, 2019/16564 Karar sayılı kararı; …, Çoban, s.1822-1824). Ancak aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre işçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde … sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. Esas işyeri ile kastedilen, işverenin işyeri merkezinin bulunduğu ülkedir. Örneğin açık denizlerde görev alan gemi adamları bakımından esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku önem taşır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise hâlin bütün şartlarına göre … sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye mutad işyeri hukuku ve işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku yerine bu hukukun uygulanabileceği ifade edilmiştir. Daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasındaki en önemli unsur, işçinin menfaatidir (…, s.147). Örneğin, işçinin sosyal çevresinin …’de bulunması, …’nin sosyal güvence sistemi içinde yer alması, ücretinin …’de ve … lirası üzerinden ödenmesi, işverenin … olması, … sözleşmesinin … hukukuna özgü kurumlar gözetilerek düzenlenmesi, … hukukuna tâbi daha önceki bir … sözleşmesine gönderme yapılması, … sözleşmesinin Türkçe kaleme alınması gibi unsurların tamamının ya da önemli bir bölümünün varlığı hâlinde, … sözleşmesinin … hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğu sonucuna varılabilir (…, s.152).

9. Sözleşmenin belirli süreli olarak yapılıp yapılamayacağı, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle işçinin hak kazanacağı tazminatlar, fazla çalışma, yıllık izin, işverence yapılan uygulama ve ödemelerin niteliği, zamanaşımı gibi hususlar 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi uyarınca tayin edilen hukuka göre değerlendirilmelidir. Hafta tatili, dinî ve millî bayram günleri ve ücretlerini düzenleyen hükümler, doğrudan uygulanan kuraldır; ancak uygulama alanına giren … ilişkilerine uygulanır. Örneğin tamamen yurt dışında ifa edilen bir … ilişkisinde, dinî ve millî bayram günleri … hukukuna göre belirlenemez (…, s. 528; … Erdoğan, Canan Erdoğan, “…’den Yurt Dışına Götürülen İşçiler Hakkında Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi”, … Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, Cilt 13, 2016, Sayı 50, s.971-972).

10. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi davalının yurt dışında bulunan şantiyesinde çalıştığını, ücretinin USD olarak ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiş; davalı işveren ise davacının yurt dışı şantiyelerinde çalışması sebebiyle uyuşmazlığın yabancı hukuka göre çözümlenmesi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davalı vekilinin bu savunmasına değer verilmeksizin uyuşmazlığa … hukuku uygulanmak suretiyle yargılama sonuçlandırılmış ve istinaf incelemesinde de davalının bu yöndeki istinaf başvurusu uygulanacak hukuk tespitinin yerinde olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir. Ne var ki varılan sonuç, dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

11. Dosya kapsamına göre davacı işçi, davalı … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketine bağlı olarak davalı … Gayrimenkul İnş. Yat. ve Turz. Anonim Şirketinin Cezayir’de bulunan şantiyelerinde 01.04.2017-15.04.2018 tarihleri arasında çalışmıştır.

12. Davalı … Enerji Proje Taah. Müh. İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şirketi ile davacı arasında 01.04.2017-15.04.2018 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin olduğu anlaşılan 15.03.2017 tarihli yurt dışı … sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin; tarafların … ilişkisindeki hak ve yükümlüklerine ilişkin çalışma süresi, fesih, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücretine ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağı belirtilmiş, yine sözleşmelerin 16 ncı maddesinde de anlaşmazlık hâlinde uygulanacak mevzuata ilişkin olarak sözleşme maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının geçerli olduğunun belirtildiği hususlardaki ihtilafların çözümünde öncelikle çalışılan ülke mevzuatı, çalışılan ülkede konuya ilişkin hukuki düzenleme bulunmaması hâlinde … mevzuatının uygulanacağı açıklanmıştır. Diğer taraftan davacının uyuşmazlık konusu dönemde Cezayir’de davalıya ait işyerinde çalışmış olup ilgili dönemde mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı Cezayir olduğu sabittir.

13. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, taraflar arasında 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunduğu anlaşıldığından davacının uyuşmazlık konusu 01.04.2017-15.04.2018 tarihleri arasındaki çalışma döneminde Cezayir hukukunun uygulanması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek ve dava konusu alacaklar hakkında usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

B. Davalılar Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Davalılar … Mak. ve … Sistemleri San. ve Tic. AŞ ile davalı … Gayrimenkul İnş. Yatırım ve Turz. AŞ’ye iadesine,

Davalılar Akbank … AŞ ve … Makina ve … Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.