Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13733 E. 2023/11991 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13733
KARAR NO : 2023/11991
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/743 E., 2023/1 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 03.05.2013 tarihli ve 7671 sayılı olumsuz yetki tespiti yazısının iptali ile … 2. … Mahkemesinin 2013/242 esas sayılı dosyasında 19.03.2012 tarih ve 3 sıra numaralı, 29.04.2013 tarih ve 2 sıra numaralı ara kararı gereği Ocak 2013 istatistiğine itiraz edilmekle kesinleşmediğinden ve en son yayımlanan istatistik Temmuz 2009 istatistiği olduğundan, Temmuz istatistiğinde müvekkili Sendika işkolu barajını aştığından ve işyerinde müvekkili Sendikanın yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla … bir işçi (üye) çalıştığından müvekkili Sendikanın işyerinde işyeri düzeyinde toplu … sözleşmesi bağıtlamak için yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 2009 istatistiklerinin uygulanmasının telafi edilmez sonuçlar doğmasına neden olabileceğini, 26.01.2013 tarihinden itibaren 6356 sayılı Kanun’a göre yapılacak işyeri-işletme yetki taleplerinin Temmuz 2009 istatistikleri esas alınarak değerlendirilmesi ve karşılanmasının mümkün olmadığını, Ocak 2013 istatistiğinin bir sonraki dönem için kesinleşmiş istatistik olacağını, davanın öncelikle görev yönünden, esasa geçilmesi hâlinde ise haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Tez Koop … Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davacının kendisine sıfır baraj uygulanması gerektiğini kanunu yanlış yorumlayarak talep ettiğini, oysa ki 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin beşinci fıkrasının yoruma yer bırakmayacak kadar açık olduğunu, bu hükme göre yayımlanan istatistiğin yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerli olduğunu, Bakanlığın davacı Sendikanın başvurusunu reddetmesinin doğru olduğunu, istatistiklerin bir idari işlem olduğu ve ancak bir tedbir karar ile durdurulabileceğini, bu açıdan bakıldığında da Bakanlığın işleminin doğru olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

3. Diğer davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2016/149 Esas, 2019/180 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/1532 Esas, 2020/303 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.02.2021 tarihli ve 2021/614 Esas, 2021/4941 Karar sayılı ilâmı ile; yüzde bir olarak düşük bir düzeyde belirlenen işkolu barajı uygulamasının, tarafı olunan uluslararası sözleşme hükümlerine aykırı olmadığı, bu anlamda davacı Sendikanın toplu … sözleşmesi yapabilme yetkisi için öncelikle yüzde bir olarak belirlenen işkolu barajını aşması gerektiği, Kanun metninden açık bir şekilde anlaşılacağı üzere yetki tespiti taleplerinde yayımlanan istatistiklerin esas alınması gerektiği, buna göre yetki tespiti için başvuru tarihi itibarıyla en son yayımlanan istatistiğin nazara alınacağı, yayımlanan istatistiklere itiraz edilmesi durumunda ise itiraza ilişkin dava bekletici mesele yapılarak ilgili mahkeme kararının ve istatistiğin kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği, işte bu aşamadan sonra başvuru tarihi itibarıyla yayımlanan son istatistiğin kesinleşmiş şeklinin hükme esas alınacağı, somut olayda başvuru tarihi itibarıyla 26.01.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan son istatistik olan Ocak 2013 istatistiklerinin esas alınması gerektiği, davacı Sendikanın %1 olan işkolu barajını aşması gerektiği, dosya içeriğine göre ise %1 işkolu barajını aşamayan davacı Sendika tarafından Ocak 2013 istatistiklerine karşı süresinde itiraz edildiği ve yargılamanın hâlen derdest olduğu, istatistiklere itiraz istemine ilişkin dava bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bekletici mesele yapılan davanın kesinleştiği, Ocak 2013 istatistiğinin esas alınması gerektiğinden ve davacı Sendikanın % 0,38 üye yüzdesi ile %1 barajının altında kaldığı anlaşıldığından uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.