Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13415 E. 2023/12542 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13415
KARAR NO : 2023/12542
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket ve bağlı alt firmaları nezdinde …’da 07.2008-30.05.2014 tarihleri arasında kalıpçı olarak çalıştığını, en son aylık ücretinin 2.000,00 USD olduğunu, ilaveten barınma, yemek ve yılda iki defa …’ye dönüş bilet hakları olduğunu, … sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin, hafta tatili ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazları olduğunu, dava konusu alacaklara çalışılan ülke mevzuatının uygulanması gerektiğini, iddia edilen ücreti kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.10.2019 tarihli ve 2017/771 Esas, 2019/615 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 30.09.2021 tarihli ve 2020/223 Esas, 2021/2307 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 22.12.2021 tarihli ve 2021/12547 Esas, 2021/16788 Karar sayılı ilâmı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında … hukukunun uygulanması gerektiği, … hukukunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, hâl böyle olunca gerekirse … hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak … Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesi dikkate alındığında davanın … sözleşmesinin sona erdiği 03.04.2014 tarihinden 3 yıl, 8 ay sonra açıldığı ve sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir neden bulunduğunun ispat edilmediği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Yargıtay bozma ilâmı ve İlk Derece Mahkemesi kararının işçi menfaatlerine aykırı olduğunu ve … hukukunun uygulanması gerektiğini, işçi işveren ilişkisinde karşılıklı müzakere edilerek hukuk seçimi anlaşması yapılmasının beklenemeyeceğini, … sözleşmesinin … hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğunu, zamanaşımı yönünden … hukukunun uygulanması gerektiğini ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; … sözleşmesine uygulanacak hukuk ve talep konusu işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun’un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. … Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde … … uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yargılama sonucunda; davanın … sözleşmesinin sona erdiği 03.04.2014 tarihinden 3 yıl, 8 ay sonra açıldığı ve … Federasyonu … Kanunu’nun 392 nci maddesi uyarınca sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir nedenin de bulunmadığı gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

3. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, 5718 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir. Hakkın özüyle bağlantılı olması nedeniyle hak düşürücü sürelerin de hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanacak hukuka tâbi olduğu kabul edilmelidir (… Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, …, 2022, s.315; …, … Milletlerarası Özel Hukuku, …, 2021, s.127)

4. … sözleşmesinden doğan taleplerde, talebin tâbi olduğu hukukun (esasa uygulanan hukuk) zamanaşımı ve hak düşürücü süre bakımından da yetkili olduğu dikkate alındığında … Federasyonu … Kanunu’nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun’un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

5. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen … Federasyonu … Kanunu’nun mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen süreler, hak düşürücü süre niteliğinde olup resen dikkate alınmalıdır. İlk Derece Mahkemesince, bunun yerine sözü edilen sürelerin zamanaşımı süresi olarak nitelendirilmesi ve hüküm yerinde “davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “zamanaşımı” ibaresinin çıkartılarak yerine “hak düşürücü süre” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.