Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13409 E. 2023/12458 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13409
KARAR NO : 2023/12458
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
SAYISI : 2020/232 E., 2020/233 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin loder operatörü olarak çalıştığını, işyerine gitmek için bindiği servisin kaldırılması ve işyerine bir önceki servisle 1,5 saat önceden gitmesini istemeleri sebebi ile anlaşmazlık çıktığını ve davacının … sözleşmesine haksız olarak son verildiğini, davacının ücretinin yüksek olmasına rağmen asgari ücrete göre Kuruma bildirim yapıldığını, fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti ve kötüniyet tazminatı taleplerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davacının işverenin servis araçlarının kalkış saatlerinde yaptığı değişikliği gerekçe göstererek … sözleşmesini … taraflı olarak feshettiğini, davacının 1 yılın altındaki çalışmaları için kıdem ve ihbar tazminatları ödenemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde hangi kalem alacağı için ne kadar hak talebinde bulunduğunun belirtilmediğini, davanın niteliği gereği dava değeri dava dilekçesinin zorunlu unsuru olduğunu, tensip zaptı ile eksik harcın ikmalinin Mahkemece talep edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2014/274 Esas, 2016/164 Karar sayılı kararı ile; davacının bir bölümünü kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı 02.02.2014 tarihli dilekçesinde kendi isteği ve rızası ile … sözleşmesini feshettiği, çalışmış olduğu 23.04.2013 ile 02.02.2014 tarihleri arasındaki dönemde hak ve alacaklarını aldığını beyan etmiş olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2016/29816 Esas, 2020/2352 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğinde yer alan ibranamenin geçerli olmadığı, bu nedenle dosya kapsamında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığını araştırılması ve tespit edilen duruma göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının fazla çalışma alacağının bulunduğunun tespit edildiği, kısa kararda davacının talep ettiği ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve kötüniyet tazminatına ilişkin sehven hüküm kurulmadığı belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilâmına ilişkin taraflarının beyanı alınmadan karar verildiğini, ihbar tazminatına ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmadığını, vekâlet ücretinin ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma alacağının ispatı ve hesaplanması, bozma dışı kalan alacaklar hakkında nasıl bir karar verilmesi gerektiği, hükmün ve gerekçenin içeriği ile vekâlet ücreti ve yargılama giderine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

2. 6100 sayılı Kanun’un 119 ve 297 nci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 41 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Mahkeme kararında hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.

2. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

3. Somut olayda, Mahkemece kararın gerekçesinde kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatlarının reddedildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında bu tazminatlar ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalıdır.

4. Davacı vekili dava dilekçesinde hangi alacak kaleminden ne kadar talepleri olduğunu açıkça belirtmeksizin kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma alacağı tahsilini istemiştir. Mahkemece davacıya her bir talep miktarının ne kadar olduğu hususunun açıklatılıp taleplerini ayrıştırması için süre verilmesi gerekirken, bu usuli eksiklik giderilmeden karar verilmesi de hatalı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma sebeplerine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.