Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13105 E. 2023/12578 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13105
KARAR NO : 2023/12578
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/786 E., 2023/1432 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında Isparta … Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işe iade davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 26.12.2010 tarihinde davalı Kurumda çalışmaya başladığını, en son uzman olarak çalıştığını, … sözleşmesinin 04.08.2016 tarihli fesih bildirimi ile haksız ve yersiz olarak feshedildiğini, davalı Kurumun fesih bildiriminde 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (667 sayılı KHK) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası ile (g) bendini gerekçe olarak gösterdiğini, fesih sürecinde davacı hakkında bir inceleme, kovuşturma, soruşturma olmadığını, davacının savunması dahi alınmadan fesih işleminin gerçekleştirildiğini, fesih bildirimi ile feshin son çare olma ilkesinin de ihlal edildiğini beyan ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, davacının yasal süre içerisinde işe başlatılmaması hâlinde 8 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatına ve boşta geçen 4 aylık brüt ücret ve sosyal hakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın bir aylık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının … sözleşmesinin 90 sayılı … Yönetim Kurulu Kararı ile haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İHLAL KARARINDAN ÖNCEKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2016 tarihli ve 2016/344 Esas, 2016/528 Karar sayılı ilâmı ile; davacının … sözleşmesinin 667 sayılı KHK’nın 4 üncü maddesi dayanak gösterilerek davalı Kurumun Yönetim Kurulu kararıyla feshedildiği, feshin kanuna eşdeğer nitelikte bir düzenleme ile gerçekleştiği ve 667 sayılı KHK’nın 4857 sayılı … Kanunu’ndaki (4857 sayılı Kanun) düzenlemelerin önüne geçtiği, ayrıca söz konusu KHK’nın 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında bu kapsamda görevinden çıkartılanların bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecekleri, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecekleri belirtildiğinden bu düzenlemenin işe iade davası açma yolunu da kapattığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli ve 2017/603 Esas, 2017/558 Karar sayılı ilâmıyla; … sözleşmesinin 667 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesi uyarınca davalı Kurumun Yönetim Kurulu kararı ile feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Yargıtay Kararı
Dairemizin 09.10.2018 tarihli ve 2018/8559 Esas, 2018/17868 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

IV. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE İHLAL KARARINDAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. … Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine … başvuruda bulunmuştur.

B. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli ve 2018/35966 Başvuru numaralı kararı ile; derece mahkemelerinin, adil yargılanma hakkının bir unsuru olan mahkeme hakkı gereği asıl işverenin başvurucu hakkındaki değerlendirmesinin objektif ve makul dayanakları olup olmadığını, dolayısıyla geçerli feshin koşullarının oluşup oluşmadığını incelemeden asıl işverenin şüphesine bağlı kalarak sonuca vardığı, derece mahkemelerinin yargısal fonksiyonun esasını oluşturan uyuşmazlığın içinde yer alan maddi ve hukuki sorunların bütünüyle ele alınması ve karara bağlanması işlevini yerine getirmemiş, gerçek anlamda bir yargısal faaliyet icra etmemiş olduğu gerekçeleriyle Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan mahkeme haklarının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

2. Anayasa Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen ihlal kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeple feshedildiğine ilişkin ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından bu hususta dosyaya somut deliller sunulduğu, davalı iddialarının, fesih bildirimindeki gerekçelerin ve kuruma bildirilen fesih sebebinin somut delillerle kanıtlandığı, sonuç olarak feshin haklı ve geçerli nedenlere dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … sözleşmesinin sözleşmesinin haklı yada geçerli nedenle feshedilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.04.2022 tarihli ve 2022/4501 Esas, 2022/5578 Karar sayılı ilâmı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Anayasa Mahkemesi kararındaki ihlal gerekçesi ve fesih sebepleri üzerinde herhangi bir yargılama ve değerlendirme yapılmadığı, dosyanın esasına yönelik hiçbir değerlendirme yapılmaksızın ve davacı tarafın istinaf sebepleri ile dosyaya sunulan deliller ayrıntılı olarak incelenip değerlendirilmeden karar verildiği, Anayasa Mahkemesi karar gerekçesinin hatalı yorumlanması suretiyle verdiği davanın kabulüne dair kararın isabetsiz olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hakkında silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan (Isparta 3. Ağır Ceza mahkemesinin 2019/20 esas sayılı dosyasında) mahkumiyet kararı verildiği ve bu hâliyle davalı tarafından gerçekleştirilen fesih sebebinin somutlaştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım suçunun oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulduğunu, kararın hâlen Yargıtay aşamasında olup kesinleşmediğini, davalı tarafın bu karar haricinde … sözleşmesinin feshini haklı gösterecek başkaca hiçbir somut delil sunmadığını, Isparta 3.Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacının … sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli nedenlerle yapılıp yapılmadığı, davalı işverenin feshe gerekçe olarak ileri sürdüğü olguların yöntemince ispat edilip edilemediği konularındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un “Feshin geçerli sebebe dayandırılması” kenar başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
“Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli … sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. …”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; feshin haklı nedene dayalı olup olmadığının ileride açılması muhtemel alacak davasında tartışılmak üzere temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.