Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/13056 E. 2023/16022 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13056
KARAR NO : 2023/16022
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/693 E., 2023/837 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/741 E., 2021/419 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 11…..2019 tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı davalı İdarede çalıştığını, … Yol-… Sendikasına üye olduğunu, üye olduğu Sendika ile davalı arasındaki toplu … sözleşmesinden yararlandığını, işe başladığı tarihten Sinop Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde daimi işçi statüsüne geçirildiği tarihe kadar mevsimlik işçi olduğunu, fiilen yaptığı … farklı olmasına rağmen davalı işverence düz işçi olarak gösterilmeye devam edilerek başlangıç derece kademesinin eksik hesaplanmış olduğunu, bu nedenle davacıya eksik ücret ödendiğini, derece ve kademesinin belirlenmesinde tüm çalışma süresinin dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek davacının pozisyonunun 2001 yılından 2004 yılına kadar … makineleri yağcısı, 2004 yılından 2011 yılına kadar … makineleri operatörü (büyük), 2011 yılından dava tarihine kadar sürücü operatörü (şoför) olduğu ile dava tarihi itibarıyla olması gereken derece ve kademesinin tespiti ve fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacıya fiilen yaptığı işin karşılığı olarak ödemelerin yapıldığını, 26.10.2000 tarihinde imzalanan protokol kapsamında davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna atandığını, protokolde işçilerin mevcut ücretleri üzerinden işçi kadrolarına atanacaklarının belirtildiğini, davacının on yıldan fazla süredir bu şartlarda çalıştıktan sonra fark ücret talebinde bulunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işçinin fiilen yaptığı … gözetilerek dava tarihi itibarıyla derece ve kademesinin tespit edildiği, derece ve kademe tespiti yapılırken 2013 yılı Mart ayında yapılan kademe miktarının artırılmasının hukuki dayanağı bulunmadığı, davalının hatalı olarak yaptığı intibakın davacı açısından kazanılmış hak oluşturmadığı, davacının toplu … sözleşmelerinde yer alan fiilen çalıştığı pozisyona tekabül eden ücret cetvellerine göre fark alacaklarının hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacıya fiilen yaptığı görevin karşılığı olan ücret, yıpranma primi, ağır hizmet primi, yasal ilave tediye, sözleşme ikramiye ödemelerinin tamamının yapıldığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilme koşullarını bildiği ve yapılan işlem rızası çerçevesinde yapıldığı hâlde on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra protokol hükümlerini göz önünde bulundurmadan fark alacak isteğinde bulunmasının dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, hesaplamaların hatalı yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.04.2023 tarihli kararı ile; davacının mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışmalarının kıdem süresine esas alınması ve bu suretle üyesi bulunduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ve fiilen yaptığı işin niteliği de gözetilerek isabetli şekilde belirlenen derece ve kademesinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, yasal ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, toplu … sözleşmesine dayalı hakları ödenmeksizin çalışmaya devam eden davacının daha sonra bu haklarını talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceği, hükme esas alınan 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için dava konusu alacaklar bakımından hesaplama yapılmasının hatalı olduğu ancak davacı vekilinin talep artırım dilekçesinde söz konusu döneme ilişkin hesaplanan alacak tutarlarının talep edilmediği ve buna göre hüküm kurulduğu sonucu itibarıyla kararın doğru gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mevsimlik işçilikte geçen sürelerin ve fiilen çalışılan pozisyonun derece ve kademe hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna göre davacının derece ve kademesinin doğru tespit edilip edilmediği ile fark alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu … Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi), 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.