Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/12655 E. 2023/11909 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12655
KARAR NO : 2023/11909
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2023/12 E., 2023/233 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … Müdürlüğünün değişik işyerlerinde çalışan davacının kâğıt üzerinde alt işveren işçisi olarak gösterilmek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinin kapsamı dışında tutulmaya çalışıldığını, daha önce benzer konularda davalar açıldığını ve mahkemelerce alt işveren işçilerinin Karayolları Genel Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespit edildiğini, bu kararların Yargıtay tarafından onandığını, bu itibarla 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının üyeliğinin Karayolları Genel Müdürlüğüne bildirildiği tarihten itibaren yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı … Müdürlüğünün işçisi olduğunun ve davacının üyeliğinin bildirildiği tarihten itibaren davalı işyerinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; daha önce sonuçlanan davaların işbu davaya dayanak teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu hususun Yargıtay tarafından da ifade edildiğini, davacının çalıştığı yüklenici firmalar ile müvekkili İdare arasında akdedilen sözleşmelerin anahtar teslimi … niteliğinde olduğunu, müvekkili İdarenin yalnızca ihale makamı mahiyetinde olduğunu, herhangi bir işverenlik sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un (6001 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi uyarınca davalı İdarenin yaptığı hizmetleri başkasından almasına imkân tanındığını, Yargıtay içtihatlarında da ilgili Kanun’da yetki verilmiş olması hâlinde Kurumların asli işlerini alt işverenlere verebileceğinin kabul edildiğini ve bu durumun 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine uygun olduğunun benimsendiğini, muvazaa iddiasının soyut bir iddia olduğunu, müvekkili İdarenin kendi işçileri ile yaptığı sözleşmelere uygulanması gereken toplu … sözleşmesinin aynı işyerinde çalışsa da ve aynı sendikaya üye olsa da alt işverenin kendi işçileri ile yapmış olduğu sözleşmeye uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli kararı ile; Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü Silifke Şube Şefliği Devlet ve İl Yollarında Düz İşçi, Kalifye İşçi ve Çift Kabinli Pikap ile Rutin Bakım ve Onarım İşlerinin Yapılması işinin 11.03.2014 tarihinde 2014/27565 numaralı ihale sözleşmesi ile 39 günlük süre için için dava dışı alt işveren dava dışı … İnş. Temz. Nak. Gıda Pet. San. Tic. Ltd. Şti.ne (… Ltd. Şti.) verildiği, davalı … ile dava dışı … Ltd. Şti.ne verilen işin asıl … olduğu, sözleşme ve idari şartnamede davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğünün yönetim hakkını, emir ve talimat verme yetkisini alt işveren işçilerine veya alt yüklenici işçilerine karşı kullandığına ilişkin bir delil bulunmamakta ise de teknik şartnamede yapılacak işler ile çalıştırılacak personelin vasıfları, çalıştırılacak personelin sayısına ve niteliğine ilişkin hükümlerin, personele ödenecek ücrete ilişkin hükümlerin düzenlendiği, sözleşme bedelinin oluşturulmasında ve fiyat farkı ile ilgili düzenlemelerde personel sayısı ile personele ödenecek ücretin kriter olarak alındığı, sözleşmede İdarece uygun görülmeyen işçilerin işten çıkarılacağı, İdarenin haberi ve onayı olmadan personelin görev yerinin değiştirilemeyeceği, ne kadar ücret ödeneceği, asıl işverenin işçilerin işe alınması, işten çıkarılması, işçilerin görev değişikliği, izinleri ve işin görülme yöntemi konularında söz sahibi olduğuna ilişkin düzenlemeler bulunduğu, bu düzenlemelerden alt işverenin asıl işverenden aldığı … için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuki bağımsızlığa sahip olmadığının anlaşıldığı, davalı … Müdürlüğünün yönetim hakkını, emir ve talimat verme yetkisini alt işveren işçilerine veya alt yüklenici işçilerine karşı kullandığı, … organizasyonunu davalı asıl işveren İdarenin yaptığı sonucuna varıldığı, buna göre davalı … ile dava dışı … Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin işçi temini niteliğinde olup muvazaalı olduğu sonucuna varıldığı, davacı vekili tarafından davalı İdareye davacının sendika üyesi olduğunu bildirdiği belge ibraz edilmediğinden davacının davalı … işyerlerinde uygulanan toplu … sözleşmesinden hangi tarihler arasında yararlanabileceği belirlenemediğinden davacının diğer taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ile davacının 12.03.2014-05.05.2014 tarihleri arasında çalıştığı dava dışı … Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk 20.09.2022 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kaldırma-gönderme kararında belirtilen eksikliklerin giderildiği, aldırılan bilirkişi raporu ve ek rapor ile davacının sendika üyelik durumu, davalı tarafından dava dışı müteaahit firmaya sözleşme ile verilen işin konusu, 6001 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi kapsamı, 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin değerlendirmesi, sözleşme ve teknik şartnamelerin kapsamı ve dosya kapsamındaki deliller dikkate alınarak muvazaalı ilişki bulunduğuna ilişkin kararda bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.11.2022 tarihli ilâmı ile; davalı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü Silifke Şube Şefliği Devlet ve İl Yollarında Düz İşçi, Kalifye İşçi ve Çift Kabinli Pikap ile Rutin Bakım ve Onarım İşlerinin Yapılması İşlerine Dair Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığının görüldüğü, hizmet alımı yapılan işin, 6001 sayılı Kanun’un mülga 4 üncü maddesi kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu, asıl işverenin işyeri güvenliği ve işçilik alacaklarına karşı müteselsil sorumluluğu nedeniyle, hizmet alım sözleşmesine ilişkin idari ve teknik şartnamelerde; yüklenicinin personel seçimi ve değişikliğinde İdarenin uygun görüşünün alınacağı, işin görülme yönteminin belirlenmesi konusunda söz sahibi olacağı, görev yerlerinin yüklenicinin bilgisi olmadan değiştirilemeyeceği, yıllık izin kullanma sürelerinin belirlenmesi konusunda İdarenin bilgi ve isteği doğrultusunda hareket edileceği gibi düzenlemelere yer verilmesinin, asıl işverenin denetim yetkisi kapsamında olduğunu, bu durumun muvazaanın varlığını göstermeyeceği, davalı Kurum ile dava dışı … Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği, davanın reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sendika üyesi olan davacının, davalı ile dava dışı alt işverenler bakımından üçüncü kişi konumunda bulunduğundan muvazaa iddiasını yazılı delille ispatlama mecburiyeti altında olmadığı, muvazaa iddiasının ispatında tanık deliline de dayanabileceği, tanık deliline dayanılmasına ve tanıkların bildirilmesine rağmen, İlk Derece Mahkemesince tanıkların dinlenmediğini, sunulan kesin delil niteliğindeki kararların gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, bu durumun adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, bilirkişi tarafından yapılan tespitler dikkate alındığında davalı ile dava dışı alt işverenler arasında yapılmış olan sözleşmelerin bir işin devrine değil, ucuz işgücü ihtiyacının karşılanmasına ilişkin olduğunun anlaşıldığını, davalıya tanınan hakların denetim yetkisini aşar bir nitelikte olduğunu, dava dışı alt işverenlerin ayrı bir … organizasyonuna, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olmadığı, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı ilişkinin tüm unsurlarını taşıdığını, bu konuda emsal kararlar bulunduğunu
belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmı doğrultusunda karar verilip verilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi, 6001 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 211 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.