Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/12610 E. 2023/13865 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12610
KARAR NO : 2023/13865
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/5210 E., 2023/2043 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 67. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/891 E., 2022/508 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı İdarenin asıl işveren olduğunu, işyerinde Yüksek Hakem Kurulunun 02.10.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararıyla toplu … sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacı tarafın sendika üyesi olduğunu, toplu … sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek çocuk yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, Sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacı ile işçi işveren ilişkileri olmadığını, ortak girişimi oluşturan Şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, alacağa dayanak olan toplu … sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, bu nedenle de toplu … sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, husumet itirazları olduğunu, hesaplamanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesindeki şartların sağlandığı tarih ile arabulucuya başvuru tarihi arasında sınırlı yapılabileceğini, faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk başvurusunun İdarelerine ulaştığı tarih olduğunu, yüklenici şirketlerin davaya dâhil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare ile yüklenici şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının toplu … sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; işçinin sendika üyeliğine veya dayanışma aidatı ödemeye başladığına dair bildirimin işverene yapılmadığını, bu nedenle davacının toplu … sözleşmesinden yararlanamayacağını, davacının sendika üyelik tarihi veya dayanışma aidatı ödenmeye başlandığı tarih araştırılmaksızın karar verildiğini, kısmi dava açılmasına rağmen dava ve ıslah tarihleri yerine tüm alacağa arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletildiğini, ücret farkı hesaplamasının hatalı olduğunu, bu hatalı hesaplamanın ilave tediye alacağını da etkilediğini, emsal yargı kararları uyarınca davalı İdarenin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu alacaklardan toplu … sözleşmesinin tarafı dava dışı ihbar olunan yüklenici firmaların sorumlu olduğunu, eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl alt işveren ilişkisi olduğu; davalı İdarenin alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olmakla davacının toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğunun kabulü dosya kapsamına uygun olduğu, davacının Yol-… Sendika üyesi olduğu, yüklenici şirketler ile işyerinde yetkili sendika arasında imzalanan toplu … sözleşmesi kapsamında davacının alacağının bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara işletilen faiz türünde bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; işçinin sendika üyeliğine veya dayanışma aidatı ödemeye başladığına dair bildirimin işverene yapılmadığını, bu nedenle davacının toplu … sözleşmesinden yararlanamayacağını, davacının sendika üyelik tarihi veya dayanışma aidatı ödenmeye başlandığı tarih araştırılmaksızın karar verildiğini, ücret farkı hesaplamasının hatalı olduğunu, bu hatalı hesaplamanın ilave tediye alacağını da etkilediğini, toplu … sözleşmesi hükümleri incelendiğinde; işçilerin almakta oldukları ücrete 01.07.2021 tarihine kadar %4, 01.07.2021 tarihinden sonra ise %2 zam yapılacağı kararlaştırılmış olmasına karşın bilirkişi raporunda asgari ücret tutarlarına bir %4 ilave zam daha uygulandığını, yapım işi ihalelerinde İdarelerde işçilere dair evrak bulunmadığından işçinin bordrolarının dava dışı işverenlerden sorulması gerektiğini, ayrıca eldeki dava kısmi olarak açılmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından dava ve ıslah tarihinden itibaren değil tüm alacağa arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını, emsal yargı kararları uyarınca davalı İdarenin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu alacaklardan toplu … sözleşmesinin tarafı dava dışı ihbar olunan yüklenici firmaların sorumlu olduğunu, eksik inceleme sonucu karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olup olmadığı, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ile faiz noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Görev ve Yetkiler” kenar başlıklı 4 üncü maddesi, 6356 sayılı Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili; dava dilekçesinde yemek ücreti alacağına dava tarihinden, ıslah dilekçesinde ise arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davacının talebini aşar şekilde, hüküm altına alınan yemek ücreti alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarı bakımından dava tarihinden, ıslah dilekçesinde talep edilen alacak miktarı bakımından da arabuluculuk son tutanak tarihinden faiz işletilmesi gerekmektedir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “3-Yemek yardımı alacağı olarak brüt 3.510,00 TL’nin arabuluculuk son tutanak tarihi olan 27.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “3- 3.510,00 Tl brüt yemek yardımı alacağının 50,00 TL’sinin dava tarihi olan 09.11.2021 tarihinden itibaren, bakiye 3.460,00 TL’sinin arabuluculuk son tutanak tarihi olan 27.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca işletme kredilerine uygulanan faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.