Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/12585 E. 2023/12463 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12585
KARAR NO : 2023/12463
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2018/148 E., 2023/119 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 20…..2009-29.04.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde aşçı olarak çalıştığını, … sözleşmesinin diğer davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacı ile Bakanlık arasında herhangi bir … ilişkisi bulunmaması ve Bakanlığın ihale makamı olması sebebiyle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2015 tarihli ve 2013/118 Esas, 2015/108 Karar sayılı kararı ile; davacının … sözleşmesi haklı neden olmadan feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ödenmeyen yıllık izin, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2017/11238 Esas, 2018/5147
Karar sayılı ilâmı ile; 14…..2011 tarihli el yazılı belge, 29.04.2011 tarihli ibraname ve kıdem tazminatı bordrosu ile ilgili davacı asılın gerek imza gerekse belge içeriği konusunda beyanı alındıktan ve dosyadaki tüm delillere göre yeniden değerlendirme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre davanın esasına yönelik karar verilmesi gerektiği ve kabule göre de, fazla çalışma, hafta tatili veya … bayram ve genel tatil ücreti gibi alacaklardan yapılacak indirim sebebiyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda dinlenilen davacı asılın belgelerdeki imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmesi karşısında yapılan imza incelemesinde her ne kadar imzaların davacının el ürünü olduğu sonucuna varılsa da, belge asıllarının davalı ve ihbar olunandan temin edilememesi nedeniyle hesaplamalarda bu belgelere değer verilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu alacaklardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, belgelerdeki imzaların davacıya ait olduğunu ve belgelerin hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozmadan sonra hüküm altına alınan alacak kalemlerinin ispatı ile ödenip ödenmediği ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka uygun karar verilmiş olup olmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 17, 41, 44, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 420 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozma ilâmı öncesi yapılan yargılamada; dosyada bulunan 14…..2011 tarihli el yazılı belge, 29.04.2011 tarihli ibraname ve kıdem tazminatı bordrosu dikkate alınarak mahsup yapılmak suretiyle hesaplanan miktar hüküm altına alınmıştır. İşbu karar taraflarca temyiz edilmiş ise de davacının sadece vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir. Buna göre hüküm, davalı bakımından söz konusu belgelerle ilgili eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, kabule göre davacı aleyhine belirlenen vekâlet ücretinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece ise bozmadan sonra belge asılları dosyaya sunulmadığından belgelerin davacı aleyhine değerlendirilmediği belirtilmiştir. Oysa bozma ilâmı öncesinde belgelerdeki miktarlar mahsup edilmek suretiyle yapılan hesaplama doğrultusunda verilen karar, davacı tarafından sadece vekâlet ücreti bakımından temyiz edilmiş olduğuna göre hüküm altına alınan miktarlar bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle Mahkemece bozma öncesindeki gibi hüküm kurulması gerekmektedir.

3. Yukarıdaki açıklama dikkate alındığında yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve … bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakka uygun karar verilmesi gerekirken bu hususa dikkat edilmemesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının, (1) numaralı bent hükümden tamamen çıkartılarak yerine “1.752,16 TL kıdem tazminatının sözleşmesinin fesih tarihi olan 29.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin,

(4) numaralı bent hükümden tamamen çıkartılarak yerine “285,12 TL … bayram ve genel tatil ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.04.2013 tarihinden, geriye kalan kısmının ıslah tarihi olan 28.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” ibaresinin,

(5) numaralı bent hükümden tamamen çıkartılarak yerine “223,80 TL yıllık izin ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.04.2013 tarihinden, geriye kalan kısmının ıslah tarihi olan 28.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.