YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12412
KARAR NO : 2023/11898
KARAR TARİHİ : 13.09.2023
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/133 E., 2022/428 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında görülen tespit ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığını, işe başladığı tarihten itibaren … Yol-… Sendikası üyesi olduğunu, 2001 yılında kadroya alındığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılması üzerine … İl Özel İdaresinde daha sonra kurumlar arası geçiş yaptırılarak … Tarım İl Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin 2001 yılında kadroya alınması sırasında mevsimlik işçi statüsünde çalıştırıldığı önceki hizmet süresinin derece ve kademe tespitinde dikkate alınmaması nedeni ile eksik ücret aldığını, bu durumun eşitlik ve eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan intibakının yanlış yapıldığının tespiti ile derece ve kademesinin belirlenerek fark ücret, yıpranma primi, ilave tediye, akdi ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının 26.10.2000 tarihli protokol hükümleri gereğince 02.02.2001 tarihinden itibaren kadroya geçirildiğini, bu şekilde geçiş yapan işçilerin mevsimlik hizmet sürelerinin sonraki dönemde yürürlüğe giren toplu … sözleşmelerinde derece ve kademelerinde değerlendirileceğine dair düzenlemeye yer verilmediğini, 12 yıl sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, mevsimlik hizmet sürelerinin toplu … sözleşmesi düzenlemeleri dikkate alınmadan derece ve kademesinde değerlendirilmesi hâlinde daha önce toplu … sözleşmesindeki hükümlere göre değerlendirmeye tâbi tutulan ancak şartları taşımadığı için derece ve kademe terfisine hak kazanamayan kadrolu işçilere karşı eşitsizlik yaratacağını, ayrıca protokolde işçilerin tespit edilen pozisyonlarında çalışmayı kabul etmemesi hâlinde … sözleşmelerinin sona erdirileceğinin düzenlendiğini ancak davacının çalışmaya devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.12.2014 tarihli ve 2013/888 Esas, 2014/774 Karar sayılı kararı ile; Hükûmet ile …-… Sendikası arasında imzalanan 26.10.2000 tarihli protokol uyarınca davacının sürekli işçi kadrosuna alındığı, protokolde geçici işçilerin mevcut ücretleri üzerinden sürekli işçi kadrosuna geçirileceklerinin açıkça ve özel olarak belirtildiği, davacı işçinin de bu şartlar altında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, sürekli işçi kadrosuna geçmenin şartlarını bildiği hâlde aradan on yıldan fazla süre geçtikten sonra ücretin eksik belirlendiğini ileri sürerek fark ücret ve buna bağlı diğer işçilik alacakları isteğinde bulunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 14.12.2015 tarihli ve 2015/23035 Esas, 2015/25036 Karar sayılı kararı ile; davalı İdare tarafından davacı … arkadaşlarının kadroya alınması suretiyle tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olması daha önceki mevsimlik çalışmalarının niteliğini değiştirmez ise de, hukuken yok sayılmasının adaletsiz sonuçlar doğuracağı, davacı … arkadaşları hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının yasal bir dayanağının bulunmadığı, Mahkemece davalı İdare ile davacının üyesi bulunduğu sendika arasında imzalanan 22.10.2000 tarihli protokole atıf yapılmış ise de toplu … sözleşmesi ile ancak … mevzuatında işçilere tanınmış hakların işçi lehine genişletilebileceği, aksine düzenlemelerin geçerlilik taşımayacağı, işverene bağımlı ve ekonomik geleceği işverene bağlı olarak çalışan işçinin kadroya alındığı tarihten sonra mevcut uygulamayı zımnen kabul etmiş olduğunun varsayılamayacağı, bu konuda verilmiş Dairenin emsal kararlarının bulunduğu, davacının kadroya geçirilmeden evvelki çalışmalarının çalışma süresine dâhil edilmesi suretiyle derece ve kademesinin belirlenerek eğer var ise fark alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
Mahkemenin 16.05.2016 tarihli ve 2016/160 Esas, 2016/176 Karar sayılı kararı ile; bozma öncesi karar gerekçelerine aynen yer verilerek emsal dosyalarda Mahkemece verilen ret kararlarının Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince onandığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2021 tarihli ve 2016/(7)9-2384 Esas, 2021/112 Karar sayılı kararı ile; davacının 02.02.2001 tarihi öncesinde işin mevsimlik … olduğunun kabulü ile yılın bir bölümünde çalıştırıldığı, 02.02.2001 tarihinde daimi kadroya geçen davacı işçinin o tarihten sonra Köy Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı işyerinde aralıksız çalıştığı, yapılan … değişmeksizin kadroya alınması suretiyle tüm yılı kapsar şekilde sigorta primlerinin yatırılmaya devam edildiği, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la kapatılarak işyerinin … İl Özel İdaresine devredildiği, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile … İl Özel İdaresinin tüzel kişiliğinin sonlandırılarak dosyanın Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından … Tarım İl Müdürlüğüne devredildiğinin anlaşıldığı, davacının sürekli işçi kadrosuna alınması suretiyle tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olması daha önceki çalışmalarının niteliğini değiştirmez ise de bu çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırılık sonucunu doğuracağı, kadroya alınmadan önceki çalışma ile kadroya alındıktan sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılması ya da kadroya alınmadan evvelki çalışma yok sayılarak davacı hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının yasal bir dayanağının da bulunmadığı, öte yandan, ekonomik yönden işverene bağımlı olarak çalışan işçinin çalıştığı süre içinde dava açmamış olması olgusunun işçi aleyhine değerlendirilmesi de mümkün bulunmadığı, Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 04.04.2018 tarihli ve 2018/9-179 Esas, 2018/683 Karar; 29.09.2020 tarihli ve 2020/9(7)-293 Esas, 2020/690 Karar sayılı kararlarında da aynı sonuca varıldığı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davacı işçinin her kademe ve derece ilerleme tarihinde toplu … sözleşmesinde belirlenen puanların üzerinde not aldığı ve derece kademe ilerlemesine hak kazandığı, davacının kadroya alındığı tarih itibarıyla tam hizmet yılının (4.610 gün) 12 yıl olduğu, dolayısıyla 02.02.2001 tarihi itibarıyla 6. derece ve 12. kademeden başlatılması gerektiğinin tespit edildiği, davacının 2001 yılından hesap dönemine kadar ilerlemesi gereken kademe ve derecelerinin değerlendirildiği, dosya kapsamından davacının bina ve mal bakıcı statüsünde çalıştığının anlaşıldığı, toplu … sözleşmesinin Ek 2/a maddesinde gösterilen çizelgeye göre bu pozisyonda çalışan işçilerin en fazla 9. dereceye yükselebileceğinin düzenlendiği, buna göre dosya kapsamına uygun ve her türlü denetime elverişli olduğu kabul edilen 09.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacın hak kazandığı fark alacakların hesap edildiği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının kadroya geçirilmeden önceki çalışmalarına bakıldığında davacının yılda 7-8 ay çalışmadığı yıllar olduğunun görüldüğünü, davacının tanıkları ile davalı Kurum arasında husumet bulunduğundan itibar edilemeyeceğini, davacının kadroya geçirildikten sonra tüm yıllık izin haklarının kullandırıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hesaplamaya esas alınan önceki dönem aralıklı çalışmaların toplanarak derece ve kademe ilerlemesi yapılması yönteminin toplu … sözleşmesine ve kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının daimi kadroya geçtiği tarih itibarıyla derece ve kademesinin doğru belirlenip belirlenmediği ve intibakına göre fark ücret, yıpranma primi, ilave tediye, akdi ikramiye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 inci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) hükümleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davanın …, Mehmet Özçelik, … adına açıldığı ve Mahkemece tefrik kararı verilerek işbu davanın sadece … adına yürütüldüğü anlaşılmakla gerekçeli karar başlığında davacı “…” dışında “Mehmet Özçelik, …” isimlerine yer verilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile öngörülmüş bir alacak kalemi olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı, kanunen yasal faizdir. Talebin toplu … sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülmesi sonucu değiştirmeyecektir. Mahkemece hüküm altına alınan ilave tediye alacağına yasal faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde en yüksek banka mevduat faiz uygulanması hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendindeki “en yüksek banka mevduat” ibaresinin çıkarılarak yerine “yasal” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.