Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/12398 E. 2023/11186 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12398
KARAR NO : 2023/11186
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3149 E., 2023/1015 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 51. … Mahkemesi
SAYISI : 2021/1184 E., 2022/590 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinde DT Enerji Üretim AŞ (DT AŞ) ve UDK Müh. İnş. Nak. Tem. İth. İhr. San. Tic. AŞ’nin (UDK AŞ) oluşturduğu ortak … alt işverenliğinin işçisi olarak çalıştığını, bu Şirketler ile davalı İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, işyerinde Yüksek Hakem Kurulunun 02.10.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararıyla toplu … sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacı tarafın sendika üyesi olduğunu, toplu … sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek çocuk yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, Sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, husumet itirazları bulunduğunu, ortak girişimi oluşturan Şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından ve alacağa dayanak olan toplu … sözleşmesinin tarafı olmadıklarından toplu … sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı … Müdürlüğüne ait bir kısım yolların bakım ve onarımı, kar ve buzla mücadele gibi rutin işlerinin yapılan hizmet alım sözleşmeleri ile DT AŞ ve UDK AŞ tarafından oluşturulan adi ortaklığa verildiği, sözleşme konusu işlerin davalı İdarenin asıl işi olan yol yapımına yardımcı … niteliğinde olduğu, sözleşme kapsamından anahtar teslim şeklinde eser sözleşmesi olduğu kanaatine varılmadığı, davalı İdare ile sözü edilen Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 02.10.2019 tarihinde karara bağlanan toplu … sözleşmesinin 01.12.2018-17.07.2021 tarihleri arasında yürürlükte olduğu, davacının toplu … sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olduğu ve yürürlük tarihi itibarıyla sözleşmeden yararlanabileceği, davalı … Müdürlüğünün asıl işveren olarak bilirkişi raporu ile hesaplanan alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; davacının müvekkili İdare çalışanı olmadığını, yüklenici firma bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, yükleniciye verilen işin yapım işi olduğunu, süreklilik arz etmediğini, müvekkili İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin toplu … sözleşmesinin tarafı olmadığını, Sendika tarafından açılan davada işçilerin farklı tarihlerde sendikaya üye olduklarını, davacının sendika üyeliği araştırılmadan ve toplu … sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra üye olanların üyeliklerinin işverene bildirip bildirilmediği yönünde gerekli araştırma yapılmadan karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, hüküm altına alınan alacaklara işletme kredilerine uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili 17.03.2023 tarihli ek istinaf dilekçesinde; toplu … sözleşmesinde yemek yardımı alacağının karar tarihinden itibaren ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen toplu … sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren hesaplama yapılmasının da hatalı olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı … Müdürlüğüne ait işyerinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yüklenici firmalar bünyesinde çalıştığı, davalının asıl işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu ve üyelik tarihi dikkate alındığında Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan Yol … Sendikası ile DT AŞ ve UDK AŞ’nin oluşturduğu ortak … arasında imzalanan 01.12.2018-17.07.2021 yürürlük süreli toplu … sözleşmesi hükümlerinden yürürlük tarihi itibarıyla yararlanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, hüküm altına alınan alacaklara işletme kredisi faizi yürütülmesinin yerinde olduğu; davalı vekilinin 17.03.2023 tarihli ek istinaf dilekçesi yasal süresi içerisinde ibraz edilmediğinden davalı vekilinin süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile sınırlı olacak şekilde yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile 17.03.2023 tarihli ek istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Yüksek Hakem Kurulunun 02.10.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararı ile dava dışı yüklenici firmalar ile sendika arasında imzalanan toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı ve alacaklara yürütülen faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un ikinci maddesinin yedinci fıkrası, 4734 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Görev ve Yetkiler” kenar başlıklı 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını … … belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir.

3. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde yemek ücreti alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesinde ise arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince davacının talebini aşar şekilde hüküm altına alınan yemek ücreti alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarı bakımından dava tarihinden, ıslah dilekçesinde talep edilen alacak miktarı bakımından da arabuluculuk son tutanak tarihinden faiz işletilmesi gerekmektedir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendinin sonuna gelmek üzere “50,00 TL’sinin dava, bakiyesinin ” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.