Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/12194 E. 2023/14804 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/12194
KARAR NO : 2023/14804
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2949 E., 2023/474 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 27. … Mahkemesi
SAYISI : 2020/195 E., 2022/426 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat … geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kesinleşen Mahkeme kararı ile hüküm altına alınan işçilik alacaklarının müteselsil sorumlu diğer işveren davalı Şirketten tahsili için başlatılan takibe yönelik haksız itirazın iptali için işbu davanın ikame edildiğini, davacının çocuk sağlığı hastalıkları ile mikrobiyoloji alanında uzman hekim olduğunu, … Sağlık Grubu Şirketlerinden davalı ile … (Eski Ünvanı: … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri AŞ) tarafından işletilen Özel … Hastanesinde 25…2003 tarihinde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak çalışmaya başladığını, bunun yanı sıra mikrobiyoloji uzmanı olarak da aynı Hastanede görev yaptığını, davacının … sözleşmesinin hem davalı Şirketin hem de … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketinin Yönetim Kurulu başkanı olan ve ayrıca Özel … Hastanesinin Başhekimi olan R.B. tarafından hiçbir haklı neden olmaksızın feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini, aylık ücretinin verdiği hizmet kapsamında parça başı ücretler ve mikrobiyoloji laboratuarı sorumlusu olması nedeniyle aldığı ücretin toplamı olarak 10.000.00 TL’den az olmamak koşuluyla kararlaştırıldığını, aylık net ücretinin 17.000,00 TL-25.000.00 TL arasında değiştiğini, 2013 yılı Mart, Nisan ve Mayıs ayı ücretlerinin elden ödenen kısımlarının da ödenmediğini, Haziran ayı ücretinin tamamı ve … sözleşmesinin feshedildiği 05.07.2013 tarihine kadar tahakkuk eden 5 günlük ücretinin de ödenmediğini, normal çalışma saatlerinin haftanın 5 günü 09.00-18.00, cumartesi günleri 09.00-16.00 saatleri arasında olduğunu, ayda 5 veya 6 kez nöbet tuttuğunu, işin niteliği gereğince nöbetlerin mesainin bittiği 18.00’de başlayıp ertesi sabah 08.00’e kadar devam ettiğini, nöbet bitiminde dinlenme söz konusu olmadan normal çalışmaya devam ettiğini, nöbet ertesi izin verilmediğini, bu çalışmaların karşılığında da herhangi bir fazla çalışma ücreti ödenmediğini, çalıştığı süreçte nöbetlerin denk gelmesi nedeniyle bazı aylar 1, bazı aylar 2 pazar günü çalıştığını, buna karşın hafta tatili ücreti ödenmediğini, çalıştığı sürece yıllık izinlerini kullanamadığını, 10 yıldan fazla süre uzman hekim olarak çalıştığı Özel … Hastanesinin, … Sağlık Grubu içindeki davalı Şirket ile dava dışı … tarafından birlikte işletildiğini, bu iki Şirket arasında organik bağ bulunduğunu, işçilik alacaklarını iki Şirketten de tahsil edemediğini, ilk olarak Hastaneyi işleten işverenlerden … Sağlık Grubu dâhilindeki diğer işveren … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketine karşı açılan dava neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu kararın temyiz incelemesinden geçerek onama kararı ile kesinleştiğini, dava dışı işveren … aleyhinde verilen kararın icra takibine konu edildiğini, takibin kesinleşmesinden sonra, davacının çalıştığı Özel … Hastanesinde yapılan haciz sırasında Hastanenin açılış ruhsatı, çalışma izni ve tüm araç gereçleriyle birlikte hatta tüm çalışanlarının da … sözleşmesinin feshinin hemen sonrasında alınan 19.07.2013 tarihli kararla yine … Sağlık Grubu içindeki davalı Şirkete devredildiğinin öğrenildiğini, gerçek bir devrin söz konusu olmadığını, nitekim dava dışı … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketine başlatılan icra takibine devam edilmiş ise de bu Şirketin merkezinin çıkmaz sokaktaki bir han odasına taşınıp atıl duruma getirildiğini, alacağın tahsil edilemediğini, kesinleşmiş Mahkeme kararıyla hüküm altına alınan işçilik alacaklarından davalı Şirketin müteselsilen sorumlu olduğunu ve davalı Şirkete karşı ilâmsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe itiraz edildiğini, dava dışı … ile davalı Şirketin Hastanenin devri öncesinde ve davacının … sözleşmesinin feshi tarihinde aynı adreste ve aynı … kolunda faaliyet gösterdiğini, ortakları ve yöneticilerinin aynı kişiler olduğunu, Hastanenin iki Şirket tarafından birlikte işletildiğini ve birlikte istihdamın söz konusu olduğunu, Hastanenin davacının … sözleşmesi haksız bir şekilde feshedildikten hemen sonra alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini, davalı Şirketin Yönetim Kurulu kararı ile özel hastane açılış ruhsatı ve işletme hakkının devir alınmasına karar verildiğini, başka bir çalışan için açılan emsal davada her iki şirket arasında organik bağ olduğunun tespit edildiğini, davacının Özel … Hastanesinde çalışmasından kaynaklanan ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla hüküm altına alınan işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu belirterek davalının Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3503 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirket ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme uyarınca Hastanenin açılış ruhsat işletme hakkı, araç-gereç malzeme ve ekipmanının devrinin gerçekleştiğini, davalı Şirketin dava dışı … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketinin özel hastane açılış ruhsatı ve işletme hakkını … İl Sağlık Müdürlüğünün 21.11.2013 tarihli tesellüm belgesi ile Sağlık Bakanlığının Olur’u alınarak devraldığını, mevzuatta devralan işverenin devir tarihinde devam eden … sözleşmelerinden sorumluluğunun düzenlendiğini ve devir tarihinde işyerinde mevcut olan … sözleşmelerinin devralana geçeceğinin düzenlendiğini, davacının … sözleşmesinin ise 05.07.2013 tarihinde sonlandığını, devir tarihinde davacının sözleşmesi bulunmadığını, … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan alacaklardan davalı Şirketin sorumluluğu bulunmadığını, zira devir tarihinde muaccel bir borçtan bahsedilemeyeceğini, davalı Şirketin devraldığı tarihte … sözleşmesi bulunmayan davacının şirketler arasında organik bağ iddiası olduğunu ileri sürerek alacağını davalı Şirketten tahsil etmeye çalıştığını; ancak her iki şirketin birbirinden bağımsız iki ayrı tüzel kişiliği olduğunu, sadece bir şahsın her iki şirkette ortak olmasının da muvazaaya delil olamayacağını, davacının … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyasına istinaden … 18. İcra Müdürlüğünün 2015/16230 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, bu dosya üzerinden davalı Şirketin bir takım mallarına haciz uygulandığını, … 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1104 Esas sayılı dosyası ile istihkak iddiasında bulunulduğunu ve davanın hâlen derdest olduğunu, davacının hak ettiğini iddia ettiği alacaklarını ve icra takibi borcunu da kabul etmediklerini, dava dilekçesi ekinde sunulan … 5. … Mahkemesinin gerekçeli kararının incelenmesinde davacı tarafından dinlenilen tanıkların davalı Şirkete karşı davalarının bulunduğunu, zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalıştığı dönemde işveren olan dava dışı … tarafından işletilen Hastanenin davalı Şirkete devredildiği, işyeri devri nedeniyle devralan davalı Şirketin Yargıtay onamasından geçen … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyasında belirlenen işçilik alacaklarından devreden işveren dava dışı … ile birlikte sorumlu olduğu, davalı Şirketlerin ticaret sicil kayıtlarındaki adreslerinin farklı olması, ortaklık yapısı ve devre ilişkin sunulan belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında organik bağ bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı, asıl alacak kesinleşen … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyasına göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu, bu nedenle icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı Şirket ile davalıya Hastaneyi devreden dava dışı … arasındaki ilişki ve organik bağın tüm dosya içeriğiyle sabit olduğunu, devir işleminden önce Hastanenin her iki Şirket tarafından birlikte işletildiğini, dolayısıyla birlikte istihdamın söz konusu olduğunu, devir işleminin alacaklılardan mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak yapıldığını, davacının … sözleşmesinin haksız şekilde feshinin hemen sonrasında davacının çalıştığı Hastanenin, kül hâlinde aralarında organik bağ bulunan hatta birbirinin devamı niteliğindeki Şirketler arasında devrinin açık bir şekilde alacaklılardan mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak hareket edildiğini gösterdiğini, devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu gösteren bir diğer hususun devir bedelinin düşüklüğü olduğunu, davalının temerrüdü oluşmadığından bahisle takipten önceki dönem için davalıdan faiz istenemeyeceği gerekçesiyle bu konudaki taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davalı Şirket ile davacı yan arasında mevcut bir … sözleşmesi olmadığından görevli mahkemenin … mahkemeleri olmadığını, asıl tespiti gerekenin şirketler arasında organik bağ olup olmadığı hususu olduğunu, bir an için Şirketler arasında işyeri devrinin gerçekleşmiş olduğu kabul edilecek olsa dahi, davacının hak kazandığını iddia etmiş olduğu işçilik alacaklarından davalı Şirketin sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, davacının dava dışı Şirket ile … sözleşmesinin 05.04.2013 tarihinde sonlanmış olduğunu, şirketler arasında ruhsat devrinin ise 21.11.2013 tarihinde gerçekleştiğini, davalı Şirket ve dava dışı Şirket arasında sadece dava dışı Şirketin hastane ruhsatının devri işlemi gerçekleştiğini, işyeri devri söz konusu olmadığını, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ve hatalı hukuki değerlendirmeler sonucunda hükme esas alınmaya elverişsiz bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, asıl alacağın varlığına dayanak olarak gösterilen … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyasında davalı Şirketin taraf olmadığını, davacı yanın hâli hazırda ilgili ilâm üzerinden dosyada davalı sıfatına haiz … aleyhine icra takibi başlattığını, davalı Şirketin taraf dahi olmadığı bir ilâm üzerinden alacağın likit olduğu kabul edilerek icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyası ile, dava dışı … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketine dava açıldığı, bu Şirket tarafından davacının çalıştığı Hastanenin davalı Şirkete devredildiği, devir nedeniyle davalının işçilik alacaklarının tamamından sorumlu olduğu, dava dışı … hakkında verilen … 5. … Mahkemesinin 2017/428 Esas sayılı dosyasındaki borç nedeniyle davalının devir alan olarak sorumlu olacağı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı Şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri organik bağ ve birlikte istihdam bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak talep konusu işçilik alacaklarından davalı Şirketin sorumlu bulunup bulunmadığı, davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesinin bir ve ikinci fıkraları.

3. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 202 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.