Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/120 E. 2023/2048 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/120
KARAR NO : 2023/2048
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2020/225 K.
DAVA TARİHİ : 20.10.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

Taraflar arasında görülen davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … Büyükşehir Belediyesi Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü (…) ve davalı … Genel Hiz. Otopark Özel Eğitim İtfaiye Sağ. Hiz. Tic. AŞ (… Şirketi) tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kadrosunun davalı … Şirketinde görülmesine rağmen gerçekte davalı … Müdürlüğünün ulaşım araçlarında hat şoförü olarak çalıştığını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin işe başladığı tarihten itibaren ESHOT Genel Müdürlüğünün işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek ödenmeyen ilave tediye ücret alacağı ile … işyerinde uygulanmakta olan toplu … sözleşmesinden kaynaklı ücret fark alacağı, kadrolu işçilere ödenen gece çalışma ücreti, fazla çalışma ücreti fark alacağı, … bayram ve genel tatil ücreti fark alacağı ile hafta tatili ücreti fark alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının muvazaa iddiasının ve taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; muvazaa iddiasının asılsız olduğunu ve davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2016 tarihli ve 2015/597 Esas, 2016/257 Karar sayılı kararı ile davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaaya dayalı olduğunun tespiti ile davacının baştan itibaren ESHOT Genel Müdürlüğünün işçisi sayılmasına, bu kabule göre ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına, ancak davacının davalı … işyerinde uygulanmakta olan toplu … sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olmadığı gerekçesi ile toplu … sözleşmesinden kaynaklı fark alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2017/25895 Esas, 2019/22061 Karar sayılı ilâmı ile özetle emsal nitelikte kararlarla davalı … ile alt işveren davalı … Şirketi arasındaki şoför alımına ilişkin sözleşmenin muvazaalı olduğuna dair tespitin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu doğrultuda davalı işyeri 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında kaldığından davacının ilave tediyeye hak kazandığı konusunda tereddüt bulunmadığı, 6772 sayılı Kanun’un Ek 1 ve Ek 2 nci maddeleri gereğince davacıya yılda 4 tam aylık ücret tutarında ikramiye verilmesinin mümkün olmadığı, davacıya 6772 sayılı Kanun gereği 52 günlük ve toplu … sözleşmesi gereği de en fazla 2 aylık ücret tutarında yevmiye verilebileceğinden toplamda yılda 112 günlük ikramiye ödenmesi gerektiği, davalı … Şirketi işyerinde işçilere yılda 112 günlük ücret tutarında ikramiye verildiğini iddia etmiş olup yürürlükte bulunan DİSK Genel … Sendikası ile … Şirketi arasındaki toplu … sözleşmesinin 40 ıncı maddesinde mart, haziran, eylül aylarında 30’ar günlük ve aralık ayında 22 günlük ikramiye ödemesinin ilgili ayın ücretlerine ilave edilerek ödeneceği düzenlemesinin mevcut olduğu, bu durumda hesaplamaya esas dönem yönünden varsa eksik kayıtlar getirtilerek bordrolardaki tahakkukların incelenmesi ve yılda 112 gün yevmiye tutarında ikramiye ödendiğinin anlaşılması hâlinde davacının ilave tediyeye hak kazanmadığı kabul edilerek ilave tediye talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili ile davalı … Şirketi arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı, davacının baştan itibaren müvekkili İdarenin işçisi sayılması gerektiği ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığına dair Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ve davacı vekili lehine takdir edilen 3.400,00 TL vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; muvazaa kabulünün hatalı olduğunu, davacının ilave tediye hakkı bulunmadığını, müvekkili Şirkette uygulanan toplu … sözleşmesinin 40 ıncı maddesi uyarınca toplu … sözleşmesinden yararlanmaya hak kazanan işçilere her yıl mart, haziran ve eylül aylarında 30’ar yevmiye, aralık ayında ise 22 yevmiye ikramiye ödemesinin ilgili aylık ücretlerine ilave edilerek yapıldığını, toplu … sözleşmesinden yararlanan her işçiye yılda 112 günlük ücretleri tutarında ikramiye ödendiğini, kamuda çalışan işçilere verilen ilave tediyenin muadili olan bu ikramiye tutarının, kamuda çalışan işçilere verilen miktardan daha fazla olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının 2008 yılı girişli bir işçi olduğu ve davacıya toplu … sözleşmesi gereği yılda 112 gün ücret ödemesinin yapıldığını, davacı hakkında ikramiye tahakkuk ettirilmeyen günlerin davacının çalışmadığı ücretsiz izin kullandığı günler olduğunu, müvekkili Şirket tarafından davacıya ikramiye ödemelerinin eksiksiz yapıldığını, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde eksik bir ödeme bulunmadığını, davacının ilave tediye ücreti talebinin reddi gerektiğini, ilave tediye ücretinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının eksik ödenen ilave tediye alacağı bulunup bulunmadığı ve davacı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücreti tutarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6772 sayılı Kanun’un 1 vd. hükümleri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı … Şirketi vekilinin tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücreti kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden, davacı lehine 531,29 TL vekâlet ücreti yerine 3.400,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı … Şirketinin tüm, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı … Müdürlüğünün Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin altıncı bendinde yer alan “3.400,00” rakamları hükümden çıkartılarak yerine “531,29” rakamlarının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı … Müdürlüğüne iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı … Şirketine yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.