Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/11973 E. 2023/11612 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11973
KARAR NO : 2023/11612
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/357 E., 2022/413 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; işveren tarafından … sözleşmesine haklı bir neden olmaksızın son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını, davacı ile aralarında … sözleşmesi bulunmadığını, davacının işçi değil eğitim alan kursiyer olduğunu, bu nedenle taleplerin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Bakanlığa bağlı okullarda davalı ile dava dışı … … Kurumu arasında toplum yararına çalışma programı kapsamında belirli süreli … sözleşmesi ile çalıştığı, belirli sürenin sona erdiği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Adalet bakanlığı; ıslah edilen miktar için gerekli harç alınmadan ıslah edilen miktar yönünden işin esası hakkında karar verilemeyeceğini, dosyada ıslah dilekçesi verilmesine rağmen ıslah harcı yatırılmadığını, dolayısıyla yok hükmünde olan ıslah işlemine değer verilerek ıslah edilen miktar üzerinden davalı yararına ret vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kanun yararına bozulması istemi ile kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı yararına vekalet ücreti takdirinde, ıslah edilen ancak harcı tamamlanmamış olan miktarın dikkate alınıp alınamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 6100 sayılı Kanun’un 177 nci maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.04.2019 tarihli ve 2017/(7) 22-2168 Esas, 2019/395 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.04.2017 tarihli 2016/14490 Esas, 2017/2268 Karar sayılı ilamı.

5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2022 tarihli ve 2022/4-337 Esas, 2022/1421 Karar sayılı ilamının ilgili bölümü şöyledir:
“…
42. Belirtmek gerekir ki, dava açarken peşin nispi harç ödeme yükümlüsünün davacı olduğu gözetildiğinde, davalı tarafın harç ödemekten muaf olması, davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmak anlamına gelmeyecektir.
43. Nitekim davalı tarafın harçtan muaf olması, yargılama sonucunda davanın kabul edilmesi durumunda harç yükümlüsü davalı olacağından mahkemece hükmedilecek karar ve ilâm harcının belirlenmesi noktasında dikkate alınması gereken bir husustur.
44. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; somut olayda 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13, değişiklik yapılan 28. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, nispi harca tabi ve davalı tarafın harçtan muaf olduğu eldeki davada davanın reddi hâlinde alınması gereken harcın maktu harç olduğu, alınabilecek nispi karar ve ilam harcı bulunmadığı, peşin harcın ¼ nispi harç yerine maktu harç olduğu, bu durumda dava açılırken alınan harç maktu peşin harcın üstünde olduğundan tamamlatılması gereken bir nispi harç bulunmadığı kabul edilerek işin esasına girilmesi gerektiğinden ön sorununun bulunmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
…”

3. Değerlendirme
1. Harcı yatırılmayan ıslaha değer verilemeyeceği gerekçesiyle ıslah dilekçesindeki miktara göre vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Dosya incelendiğinde; davanın kıdem ve ihbar tazminatları talepli kısmi dava olduğu, dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunularak dava değerinin toplam 20,00 TL olarak belirtildiği, 03.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 20,00 TL’den toplam 4.497,08 TL’ye artırıldığı, İlk Derece Mahkemesince 15.02.2022 tarihli tensip tutanağı ile adli yardım talebinin reddine karar verilmesi ve karara itirazın da reddedilmesi üzerine davacı tarafça ….04.2022 tarihinde gider avansı ve 80,70 TL başvuru harcı ile 80,70 TL peşin harç yatırıldığı ve davanın reddine karar veren İlk Derece Mahkemesince davalı yararına takdir edilen vekalet ücretinin ıslah dilekçesi ile artırılan dava değeri de dikkate alınarak belirlendiği anlaşılmaktadır.

2. Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. 6100 sayılı Kanun’un 177 nci maddesinin ikinci fıkrasında ıslahın sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiş olup ıslah işleminin gerçekleştirilmesi için Kanun’da herhangi bir şart öngörülmemiştir. Kanun’da başka bir şart yer almamakla birlikte, ıslahın harca tabi olup olmadığı hususunun ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

3. Uygulamada ıslah işlemi büyük oranda davacı tarafından istem sonucunu artırmak şeklinde gerçekleşmektedir. Islah suretiyle istem sonucunun artırılması; 492 sayılı Kanun’a ekli (1) sayılı Tarife’nin karar ve ilam harcına ilişkin (III) numaralı ayrımı ile 492 sayılı Kanun’un 27 ve 28 inci maddeleri gereğince, konusu belli bir değere ilişkin olmayan davalarda maktu harca, konusu belli bir değere ilişkin davalarda ise nispi harca tabidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ıslahın harca tabi olması nedeniyle değil, istem sonucunu artırmanın harca tabi olması nedeniyle harç yatırma zorunluluğunun bulunmasıdır. Bu itibarla, yapılan ıslaha rağmen dava konusunun miktarı artmamış ise harç yatırılması gerekmemektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 02.04.2019 tarihli ve 2017/(7) 22-2168 Esas, 2019/395 Karar sayılı ilamı).

4. Davacı, 492 sayılı Kanun kapsamında harçtan muaf olmadığı gibi yaptığı ıslah işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödemekle yükümlü olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 02.11.2022 tarihli ve 2022/4-337 Esas, 2022/1421 Karar sayılı ilamı). Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.

5. Somut uyuşmazlıkta ise davada toplam talep edilen değer üzerinden alınması gereken harcın maktu harcın altında kaldığı, davacı tarafça da ….04.2022 tarihinde 80,70 TL maktu harç yatırıldığı görülmektedir. Bir diğer ifade ile davacının ödemiş olduğu peşin harcın, ıslah edilen kısım için ödenecek harcı da kapsadığı anlaşılmaktadır. İlamın İlgili hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında belirtilen yargı kararları da dikkate alındığında; davada reddine karar verilen miktarın dava ve ıslah dilekçesindeki toplam talep edilen miktara göre belirlenerek davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının hükmün kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.