Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/11754 E. 2023/16837 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11754
KARAR NO : 2023/16837
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1650 E., 2023/1110 K.
DAVA TARİHİ : 17.10.2017
SAYISI : 2020/444 E., 2020/428 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 15.07.1996 tarihinde işçi olarak işe başladığını, E sınıfı büyük araç şoförü olarak çalıştığını, bordrolarda görülen ücreti aldığını, Genel-… Sendikası üyesi olduğunu, işyerinde toplu … sözleşmesi uygulandığını, davalının eşit davranma ilkesine aykırı davrandığını, aynı işi yapan diğer işçilere daha yüksek ücret ve ücret ekleri verildiğini, işverenin ayrımcılık yaptığını, kendisi ile aynı işi yapan ve kendisinden daha düşük kıdemi olan işçilerden daha düşük ücret aldığını, bunun nesnel ve hukuka uygun bir sebebi olmadığını, bu uygulamanın ücret, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem tazminatında mahrumiyetlere ve eksik ödemelere sebep olduğunu ileri sürerek ayrımcılık tazminatı, eksik ödenen ücret alacağı ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı işverene yönelik aynı iddiaları ileri sürerek ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve fazla çalışma ücreti farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm haklarının toplu … sözleşmesine uygun olarak ödendiğini, eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığını dava dilekçesine dayanak yapılan emsal gösterilen işçilerin 1999 tarihinde ve 30.07.2002 tarihinde … Belde Belediyesinde çalışmaya başladığını, bu işçilerin geriye dönük ücret farkı alacaklarına ilişkin davalı Belediyeye karşı
dava açarak ücret farklarını tahsil etmeleri üzerine, ileride tekrar açmaması için ücretlerinde artış gerçekleştirmek zorunda kalındığını, davacının iddia ettiği gibi eşit davranma ilkesine aykırı davranılmadığını, ayrımcılık yapılmadığını, bazı işçilerin ücretlerindeki artışın zorunlu olarak gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının tüm haklarının toplu … sözleşmesine uygun olarak ödendiğini, eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne sebeple olursa olsun davacıyla aynı kıdemde veya daha düşük kıdemde olan herhangi bir çalışanın davacıdan yüksek ücret ile çalışamaması gerektiği, davacının 15.07.1996 tarihinden itibaren davalı … nezdinde çalıştığı, emsal gösterilen işçilerin 15.01.1999 ve 30.07.2002 tarihlerinde … Belde Belediyesinde çalışmaya başladıkları, kıdemi davacıya yakın olan işçinin bordroları dikkate alınarak değerlendirme yapmak gerektiği, zamanaşımı def’i gözetilerek ve dosyaya ibraz edilen bordrolar doğrultusunda davacının emsal işçi ile arasındaki ücret farklarının tespiti ile temel ücret alacağı talebinin, birleşen dosyada ise sözleşme ikramiyesi farkı, ilave tediye farkı ve fazla çalışma ücreti fark alacaklarının hüküm altına alındığı, her ne kadar Mahkemece emsal işçinin yevmiyelerinin davacıdan daha yüksek olduğu tespit edilmiş ise de bu işçinin daha önceden ücret farkı için açtığı dava neticesinde yevmiyesinin Mahkeme kararı ile belirlendiği, davalının bu hususta insiyatif kullanmadığı, davalı yönetim hakkını kullanırken keyfi davrandığına dair somut delil ibraz edilemediğinden ayrımcılık tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davadaki talepler yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ayrımcılık tazminatı talebinin kabulü gerektiğini, davacının ücretinin düşük belirlenmesi nedeniyle eksik ödemelere sebep olunduğunu, davacının toplu … sözleşmesi hükümlerine tâbi bir çalışan olduğunu, tüm alacak kalemlerine en yüksek işletme kredi faizi işletilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iddia ettiği ücret farkının, … Belediyesinden intikal eden işçilerin dava açmaları neticesinde yüklü meblağın tahsil edilmesi üzerine ileri tarihlerde açılacak davaların ve bunların neticesinde oluşacak maddi külfetin önüne geçmek için zorunlu olarak arttırılmasından kaynaklandığını, davacının herhangi bir ücret farkı alacağının bulunmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde belirtilen emsal işçilerin davacı ile aynı nitelikte olmadığı, bu işçilerin 1999 yılında ve 2002 yılında davalı Belediyeye devredilmeden çok önce … Belediyesinde işe başladığı, 01.03.2009 yılı itibarıyla işe alan dava dışı Belediyenin davalı … ile birleşmesi sonrası mevcut hakları ile davalıya devredildikleri, ayrıca bu işçilerin davacıdan farklı olarak davalıya devir öncesi çalıştıkları belediyede ücretlerinin düşürüldüğü gerekçesi ile dava açtıkları ve açılan davanın sonucunda yeniden taban ücretlerinin belirlendiği, davacının ise başlangıçtan itibaren davalı … çalışanı olduğu; bu nedenle davanın reddi yerine kabulünün yerinde olmadığı, işveren tarafından işyerinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayalı olarak ayrımcılık yapıldığının ispat edilemediği, ayrımcılık tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile aynı işi yapan kişilerin davacıya emsal olduğunu, işverenin hukuka aykırı olarak ve kişisel sebeplerle her işçiye ayrı ücretler belirleyip ödediğini, farklılığın hukuka uygun bir sebebinin bulunmadığını, işverenin yaptığı bu ayrımcılık sonucu müvekkilinin ücret ve benzeri haklarında eksik ödeme yapıldığını, bu uygulamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, hükmedilecek alacaklara toplu … sözleşmesi gereği işletme kredi faizi uygulanması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ayrımcılık tazminatı ile dava konusu fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın 10 uncu maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 5, 32, 41, 46, 47, 63 ve 69 uncu maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.