Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/11744 E. 2023/16836 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11744
KARAR NO : 2023/16836
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/682 E., 2023/749 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
EK KARAR TARİHİ : 01.01.2023
SAYISI : 2021/205 E., 2022/391 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının pazarlamacı olarak 15.12.2014-23.12.2017 tarihleri arasında net 2.750,00 TL ücret ile çalıştığını, yemek ve yol yardımının bulunduğunu, … bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, 23.12.2017 tarihinde davalı işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretleri eksik ödenerek … sözleşmesinin feshedildiğini, ayrıca 3 ayda bir davacıya verilmek üzere … yerine gönderilen en az 4.500,00 TL tutarındaki primlerin de ödenmediğini ileri sürerek fark kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücretleri ile prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ücretinin son ücret bordrosunda belirtilen tutar olduğunu, … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davalının iyiniyetle kıdem ve ihbar tazminatlarını ödediğini, bakiye alacak kalmadığını, fazla çalışma yapıldığında, … bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığında karşılığının banka hesabına yatırıldığını, … sözleşmesinde primden bahsedilmediğini dolayısı ile davacının prim talebi olamayacağını, davacının yıllık izinlerinin bir kısmını kullandığını, kullanmadığı kısmın karşılığının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bakiye kıdem tazminatı bulunmadığından bu talebin reddi gerektiği, davacının prim alacağı da bulunmadığı, fark ihbar tazminatı ile karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, yıllık izin, … bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli ek kararı ile; Mahkemenin 29.11.2022 tarihli ve 2021/205 Esas, 2022/391 Karar sayılı kararının hüküm kısmında davacının prim alacağı talebiyle ilgili sehven karar verilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun’un 305/A maddesi doğrultusunda, “Davacının prim alacağı talebinin REDDİNE,” şeklinde hükmün tamamlanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; prim alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, davacının davalı işyerinde pazarlamacı olarak çalıştığını, dava dışı … Şirketinin davalı işverene prim ödemesi yaptığını, davacı tanıklarının dava dışı … Şirketi tarafından davalı Şirkete 3 ayda bir prim ödendiğini ve bu primin profleet danışmanlarına verilmesi gerektiğini doğruladığını, … sözleşmelerinde de bu primlerden yararlanacaklarına dair madde olduğunu, bu primin 3 ayda bir 4.500,00-6.000,00 TL civarında olduğunu, davacıya ödenmesi gerekirken ödenmediğini, her ne kadar … Şirketinin verdiği cevabi yazıda; davalı Şirkete ödenen miktarın prim ödemesi olarak işçilere dağıtılması yönünde bir anlaşma olmadığı belirtilmekte ise de İlk Derece Mahkemesinin … Şirketi tarafından davalı Şirkete gönderilen primlerin davacıya ödenmesine karar vermesi gerektiğini, çünkü … Şirketinin ürünlerinin satışının artırılması için primleri bayilere profleet danışmanlarına dağıtmasını belirttiğini, davacı da profleet danışmanı olduğundan gönderilen primin davacıya ödenmesi gerektiğini, ücret bordrolarında ki ücretler gözönüne alındığında kıdem tazminatının eksik hesaplandığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdem tazminatına esas ücreti dosya kapsamına uygun belirlendiğinden bakiye kıdem tazminatı talebinin reddedilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince prim alacağının reddine ilişkin 6100 sayılı Kanun’un 305/A maddesine göre verilen ek kararda gerekçe mevcut değil ise de İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında prim alacağına yönelik gerekçe bulunduğu, prim alacağı talebinde; taraflar arasında düzenlenen … sözleşmesinde prim ödenmesine ilişkin kayıt bulunmadığı, davacı adına düzenlenen bordrolarda prim ödemesi mevcut olmadığı, davacının esasen dava dışı … Şirketi tarafından işverene gönderilen bir kısım ödemelerin davacıya prim olarak ödenmesi gerektiğini ancak ödenmediğini iddia ettiği, dosyada bu şekilde bir anlaşma mevcut olmadığı gibi daha önce bu yönde bir ödeme yapıldığının da ispat edilmediği, … Şirketinden gelen yazıda da; işçilere prim verilmesiyle ilgili işverenle anlaşmaları olmadığının, bu hususun tamamen ticari bayilerin takdirinde olduğunun, prim olarak dağıtılmasıyla ilgili yönlendirmeleri bulunmadığının belirtildiği, bu hâlde ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça davacıya prim ödenmesi gerektiği ispatlanamadığından prim alacağı talebinin reddinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bakiye kıdem tazminatı bulunup bulunmadığı ile prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 32 nci maddesi ile aynı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.