Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/1170 E. 2023/5956 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1170
KARAR NO : 2023/5956
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki genel kurul kararının kesin hükümsüzlüğünün ve mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı asıl tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.04.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat … Melih Aktep ve Hakkı Tiftik ile davacı asıl ve davalı vekili Avukat Emirhan … geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve davacı asılın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde; 09.03.2021 tarihine kadar davalı Sendika … ili Yönetim Kurulu üyeliği yaptığını, Sendika genel başkanının yeniden seçilebilmek için kendisine yakın görmediği kişileri tasfiye ederek kendi delegelerini dizayn etme çabasına giriştiğini, Sendikaya ait internet sitesinde genel … … … … ile ilgili kısmını okurken bir dönem Küçükçekmece Belediyesinde … yardımcılığı yaptığı bilgisinin yer aldığının gördüğünü, bahsi geçen dönemde Sendika genel … yardımcısı (genel sekreteri) görevini de aynı zamanda yürüttüğünü bildiğini, oysa belediye … yardımcılığı görevine atandıktan sonra Sendika üyeliği ve sendikadaki görevinin sona ermiş olması gerektiğini, yine … …’nun 2014 yerel seçimlerinde Eyüpsultan Belediyesi … adaylığı sürecinde devlet memurluğundan istifa etmiş ve yine bu sebeple de üyeliği ve görevlerinin sona ermiş olması gerektiğini, buna rağmen … …’nun genel merkez yönetim kurulu üyesi görevini yürüttüğünü, son Sendika Olağan Genel Kurulunda da Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu, yani Sendika Genel Başkanı … …’nun sendika üyesi dahi değilken Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine devam ettiğini ve devamla Sendikanın Başkanı dahi olduğunu, bu işlemin kesin hükümsüz olduğunu, genel kurulun bir kişiyi sendika genel başkanı olarak seçebilmesi için pek tabii olarak o kişinin sendika üyesi olması gerektiğini, üye olmayan kişinin … seçilmesini hukuk düzeninin korumasının mümkün olmadığını, ilgili kararın kesin hükümsüzlük yaptırımı ile seçim kararının alındığı tarihten itibaren malul olduğunu, … …’nun sarih mevzuat hükümleri uyarınca üyeliği son bulmuş bir kimse olduğunu, üyelik sona erdiğinden … …’nun yeniden üyelik başvurusu yapması ve prosedürlere göre üye olması gerektiğini, … …’nun yeniden üye olmak için sendikaya yaptığı başvuru belgesi olmadığını, en sağlıklı kaydın Küçükçekmece Belediye Başkanlığından temin edilebileceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle … …’nun Sendikanın üyesi olmadığının ve üye olmayan kişinin … seçilmesine ilişkin ilgili kararın/işlemin kesin hükümsüzlük yaptırımına tâbi olduğunun, mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; itirazların seçim hukukuna göre itiraza tâbi olduğu ve süre sonunda kesinleştiği dikkate alındığında işbu davanın açılması bakımından usulen hata mevcut olup seçim sonuçlarına ilişkin … mahkemesinin karar verme yetkisinin bulunmadığını, hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını, hukuki menfaat yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının sadece sendika üyesi olması gerekçesiyle bir başka üyenin, sendika üyesi olmadığına ilişkin isnadında hukuki yararı bulunmadığını, davacının isnat ettiği olguları ispat etmesi gerektiğini ancak dava dosyasına sunulan kayıtlarda buna ilişkin bir delil mevcut olmadığını, hiçbir somut delil olmadan ve sunamadan yoruma dayalı beyanlarla dava ikamesinin kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamından … …’nun 2008 yılında müdür olarak sendika üyelik fişi doldurduğu, devamında 30.03.2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinde aday olabilmek için görevinden ayrıldığı, aday gösterilmemesi üzerine yeniden atanma talebinde bulunduğu ve 25.02.2014 tarihli üyelik formunu doldurarak üyeliğinin aktifleştirilmesi için dilekçe verdiği, dilekçenin gelen evrak bölümüne kaydedildiği, dosya kapsamında davacının üyeliğinin reddedildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı asıl istinaf dilekçesinde; dilekçe teatisi ve delil bildirme sürelerinden çok sonra usulsüz yolla UYAP ortamında sunulan sahte evraklar doğrultusunda Mahkemece karar verildiğini, UYAP ortamında taratılan evrakın hepsinin fotokopi görünümlü olduğunu, ilgisiz yerlere belediye mührü vurulduğunu ve bazı mühürlerin ise hangi kuruma ait olduğunun dahi okunamadığını, usuli işlemler tamamlanmadan karar verildiğini, dava dışı … …’nun sendika üyesi olmadığı hâlde genel başkanlık yaptığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sendika ve Belediye tarafından gönderilen belgelerin birbiri ile tutarlı olduğu, belgelerin geçersiz veya sahte olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığı gibi bu hususta süresinde yapılan bir itirazın da olmadığı, dava dışı … …’nun üyelikten ayrıldığına veya istifa ettiğine dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca yine dava dışı …’in Sendikaya üyeliğine dair yapmış olduğu başvurunun otuz … içerisinde reddedildiğine dair herhangi bir karar da olmadığı, mahalli idareler seçimlerinde aday olmak için kamu görevine ara vermesi nedeni ile üyelikten çekilme dışındaki diğer nedenlerle ayrılmalar ve işyeri değişikliği bildirim formu düzenlendiği, ayrılma nedeninin de adaylık olarak belirtildiği, dava dışı …’in aday gösterilmemesi üzerine yeniden atanma talebinde bulunduğu ve üyeliğinin aktifleştirilmesi için dilekçe verdiği, söz konusu dilekçenin gelen evrak bölümüne kaydedildiği, üyeliğin reddedildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde açık ve net biçimde sahte evraka dair açıklama yapmışsa da her nasılsa Bölge Adliye Mahkemesince de ilâma esas alınan belgenin sahte ve fotokopi oluşu ve dava dışı Küçükçekmece Belediyesinden gelmediği, dosyaya nereden girdiği belli olmadığının gözden kaçırıldığını, 12.05.2021 tarihinde Küçükçekmece Belediye Başkanlığından gelmiş gibi görünen bu evrakın Belediye Başkanlığından gelmediğini, yine bu evrakın fotokopi görünümlü ıslak imza ihtiva etmeyen (siyah-…) evrak olduğunu, sahte evrakın Küçükçekmece Belediyesi KEP adresi üzerinden ya da … mahkemeleri tevzi bürolarından değil, …’dan taratılarak dosyaya yerleştirildiğini, bu belgenin bir … olmadığını ve dosyaya girmediğini, sonradan sahtesi üretilip sahtesinin fotokopisinin taralı olarak dosyada bulunduğunu, sahte üyelik formunun Küçükçekmece Belediye Başkanlığından istenilmesi talebinin hem İlk Derece Mahkemesi hem de Bölge Adliye Mahkemesince karşılanmadığını, davalı Sendika başkanı … …’nun 25.02.2014 tarihli sendikaya üyelik başvuru formunun ıslak imzalı aslının ve bu evrakın Küçükçekmece Belediye Başkanlığı evrak kayıt sistemine ne zaman alındığına ilişkin belge istenmeksizin verilen her kararın hatalı olacağını ve gerektiği takdirde yeniden yargılama sebebi olacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika genel merkez genel kurul kararının kesin hükümsüzlüğünün ve mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile … yargılanma hakkına sahiptir.”

2. Anayasa’nın 90 ıncı maddesinin son fıkrası da şöyledir:
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş … hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

3. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “… yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:
“Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.”

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Hukuki dinlenilme hakkı” kenar başlıklı 27 nci maddesi de şöyledir:
“(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini,
içerir.”

5. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun “Diğer kanunların uygulanması” kenar başlıklı 80 … maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”

6. 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 83 üncü maddesi de şöyledir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”

7. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

3. Değerlendirme
1. Anayasa’nın 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur (Anayasa Mahkemesi, Birinci Bölüm, B. No: 2017/32699, 12.01.2021, §23).

2. Anayasa’nın 90 ıncı maddesinin son fıkrasında … hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı ifade edilmiştir. Buna göre ülkemizin de taraf olduğu AİHS’nin 6 ncı maddesinde ayrıntılı şekilde düzenlenen … yargılanma hakkına ilişkin hükmün hukukumuzun bir parçası olduğu vurgulanmalıdır.

3. Gerek Anayasa gerekse AİHS düzenlemelerine uygun olarak 6100 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının … unsurları anılan maddede … … belirtilmiş, böylece uygulamada bu … yargısal hak konusundaki tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

4. Bu unsurlardan ilki bilgilenme hakkıdır. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerek karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hak sahibinin kendisi ile ilgili yargılama ve yargılamanın içeriği hakkında tam bir şekilde bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Tarafın bilgi sahibi olmadığı işlemler, belge ve bilgiler yargılamada esas alınamaz. Bilgilenmenin şekli bakımından, hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalı, ilgilinin bilgilenmesi şeklen değil, … anlamda sağlanmaya çalışılmalıdır.

5. Bu hakkın ikinci unsuru, açıklama ve ispat hakkıdır. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanır. Bu durum silahların eşitliği ilkesi olarak da ifade edilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) göre silahların eşitliği ilkesi, davanın bir tarafını, diğer taraf karşısında belirli bir dezavantaj içine sokmayacak şartlar altında, her bir tarafın deliller de dâhil olmak üzere, davasını ortaya koymak için makul ve kabul edilebilir olanaklara sahip olması zorunluluğu şeklinde ifade edilmiştir (… İnceoğlu, … Yargılanma Hakkı, Anayasa Mahkemesine … Başvuru El Kitapları Serisi-4, 2018, s.115).

6. … yargılanma hakkının içinde yer … ve silahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı diğer bir hak ise, çelişmeli (çekişmeli) yargılama hakkıdır. Çekişmeli yargılama ilkesinin anlamı, bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, mahkemenin kararını etkilemek amacıyla … yargının bağımsız bir mensubu tarafından bile olsa gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşlerle ilgili bilgiye sahip olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme hakkının tanınmasıdır (… Doğru, … Nalbant, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (Açıklama ve Önemli Kararlar) C.1, …, 2012, s.637).

7. Hukuki dinlenilme hakkının üçüncü unsurunu tarafların iddia ve savunmalarını yargı organlarının tam olarak dikkate alıp değerlendirmesi oluşturmaktadır. Bu değerlendirmenin de kararların gerekçesinde yapılması gerekir. Anayasa’nın 36 ncı maddesine göre mahkemelerin, tarafların dayanaklarını, iddialarını ve delillerini etkili bir biçimde inceleme görevi vardır. Dolayısıyla mahkemelerce, yargılamanın taraflarınca ileri sürülen iddialar ve gösterilen deliller gereği gibi incelenmek zorundadır.

8. Bu çerçevede değerlendirme yapmak gerekirse yargılama sonucunda kurulacak hükümden hukuki menfaati doğrudan etkilenecek ve bu itibarla davaya katılma hakkı olan kişilere davanın ihbar edilmemesi, bu kişiler bakımından hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracaktır. Bu anlamda somut uyuşmazlıkta, yargılama sonucunda kurulacak hükümden hukuki menfaati etkilenecek, dava kendi hak alanını doğrudan ilgilendiren ve davaya katılma hakkı olan dava dışı … … isimli kişiye davanın ihbar edilmemesi doğru olmamıştır.

9. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, İlk Derece Mahkemesi tarafından dava dışı … …’ya davanın resen ihbarı, ihbar olunanın davaya katılması durumunda bu kişiye 6100 sayılı Kanun’da öngörülen hükümler çerçevesinde cevap ve delil sunma imkânı tanınması ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,

Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.