Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/11423 E. 2023/14807 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11423
KARAR NO : 2023/14807
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2059 E., 2023/545 K.
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 4. … Mahkemesi
SAYISI : 2016/192 E., 2021/331 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.11.2004 – 21.03.2014 tarihleri arasında davalı Şirketin …’taki işyerinde atölye formeni olarak 2.750,00 USD ücret ile çalıştığını, … sözleşmesinin işverence sona erdirildiğini, fesihten kaynaklanan tazminatların fazla çalışma ücretleri ile genel tatil çalışmalarına ilişkin ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı nedeniyle ilgili alacakların talep edilemeyecek olduğunu, davacının … sözleşmesinin … azalması nedeniyle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmiş olduğunu, davacının herhangi bir fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını, davacının ayrıca genel tatil ve hafta tatili alacaklarını eksiksiz aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 22.11.2004-16.05.2005 tarihleri arasında 5 ay, 24 gün, 29…..2005-31.08.2013 tarihleri arasında 8 yıl, 7 ay, 26 gün süre ile davalı nezdinde emsal ücrete göre en son aylık brüt 2.625,00 USD ücret ile çalıştığı, davalı işverenin … sözleşmesinin kendileri tarafından sona erdirilmiş olduğunu ve buna ilişkin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini kabul ettiği, … sözleşmesinin tazminata hak kazanılmayacak şekilde sona erdiğinin ispat yükünün davalı işveren üzerinde olduğu, bu hususun işveren tarafından ispatlanamadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının bakiye ücret alacağına hak kazandığı, davacının haftada bir gün hafta tatili yaptığı ve dinlenen tanık anlatımlarından davacının tanıklarla ortak çalıştığı dönemler dikkate alınarak haftada 16 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların ilk günü hariç … bayram genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ücreti 2.750,00 USD olup 2.500,00 USD olarak kabulünün hatalı olduğunu, fazla çalışma ile tatil ücretinin asgari ücrete oranlama yapılmak suretiyle hesaplanmasının yerinde olmadığını, tüm dönemler için 2.500,00 USD ücretten hesap yapılması gerektiğini, lehlerine belirlenen vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının aylık ücretinin 1.200,00 USD olduğunu, bu ücret içinde fazla çalışma ve tatil ücretleri olduğunu, net ücretin brüte çevrilmesinde de hata olduğunu, davacı tanıklarından B. Ç. ile M. A.’nın işyerinde çalışmadığını, tanık L.G.’nin işveren aleyhine dava açtığından husumeti olduğunu, diğer tanıkların beyanlarına ise çalışma dönemi ile sınırlı olarak itibar edilmesi gerektiğini, hizmet süreleri birleştirilerek tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağının olmadığını, davacının tüm izin ve tatilleri kullandığını, izinler için …’ye geldiğini bu sürelerin gözetilmesi gerektiğini, ücret alacağının mevcut olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki delil durumuna göre … sözleşmesinin iki dönem sonunda da tazminat gerektirir şekilde feshedildiğine yönelik kabul ile hizmet sürelerinin birleştirilmesinin ve işverence yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, … ülkesi ile sosyal güvenlik anlaşması bulunmamasına göre brüt ücret belirlenirken %5 Sosyal Güvenlik Kurumu primi dikkate alınarak hesap yapılmasının uygun olduğunu, ödendiği kanıtlanamayan ve talep edilen ücret alacağının hüküm altına alınmasının yerinde olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapıldığı gibi genel tatillerde de çalışma olduğu, hesaplamalarda davacının …’de olduğu sürelerin gözetildiği, yeminli tanık beyanlarının davacı iddiası ve kendi içinde örtüştüğü gibi hesap dönemi için ispata elverişli olduğu, hesaplamada tespit edilen son ücretin bilinmeyen dönemler için asgari ücrete oranlanmasında hata olmadığı, yapılan indirimin de uygun oranda olduğu, Mahkemece hüküm altına alınan toplam miktara göre davacı lehine belirlenen vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının ücretinin 2.750,00 USD olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine rağmen lehine vekâlet ücretinin artırılmasının hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplere ek olarak davacının …’ta çalıştığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, davacının mutad işyerinin …’ta bulunduğunu, bu hâlde 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca … hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uygulanması gereken hukuk, ücret miktarının tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma ve … bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun’un 17, 32, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri, 5718 sayılı Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıya, davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.