Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/11408 E. 2023/11626 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11408
KARAR NO : 2023/11626
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/452 E., 2022/446 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde 5.500,00 TL net ücret ile topoğraf olarak çalıştığını, bir kısım alacaklarının ödenmemesi sebebi ile … sözleşmesine haklı olarak son verdiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve … bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının asgari ücret ile çalıştığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, fazla çalışmanın söz konusu olmaıdğını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.07.2016 tarihli ve 2014/406 Esas, 2016/641 Karar sayılı ilâmı ile; davacının ücreti hakkında yapılan araştırma sonucunda Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası tarafından verilen cevapta 2013 yılı için topoğraf ücretinin brüt 3.000,00 TL olduğunun bildirildiği, davacının topoğraf olarak çalışması nedeniyle davalı işverenin iddia ettiği şekilde asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının cevabında bildirilen ücretin değerlendirmeye esas alındığı, dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olan fazla çalışma ücreti ve genel tatil dönemlerindeki çalışmalara ilişkin ücretin ödendiği hususunun davalı işveren tarafından ispatlanmadığı, aynı şekilde davacının yıllık izinlerini kullandığı ya da ücretlerini aldığı hususu ispat yükü üzerinde olmasına rağmen davalı işveren tarafından ispatlanmadığı, bu konulardaki davacı taleplerinin de kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının ücretinin gerçek ücretinden düşük olması, çalıştığı dönemde fazla çalışma ile genel tatil ücretlerinin ödenmemesi ve yıllık izin kullandırılmaması karşısında davacı tarafından yapılan feshin haklı fesih kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10…2020 tarihli ve 2017/30069 Esas, 2020/6331 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, dosya kapsamından topoğraf olarak çalıştığı anlaşılan davacının bordrolarında belirtilen asgari ücret miktarına itibar edilmemesinin isabetli olduğu, ancak Mahkeme tarafından yapılan ücret araştırmasının da gerçek ücretin tespiti için yeterli değil olmadığı, bu nedenle ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve … İstatistik Kurumu Başkanlığı (…) internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından davacının işyerindeki kıdemi, meslek unvanı, işyerinde çalıştığı tarihler gibi bilgiler de bildirilerek emsal işçi ücretinin ne kadar olabileceğinin araştırılması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının alabileceği gerçek ücret tespit edildikten sonra davacının talep ettiği alacakların tespit edilen bu ücrete göre yeniden hesaplanması gerektiği gerekçeleri ile Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda inceleme yapılarak emsal ücret araştırması yapılmış ve … kazanç sorgulama ekran çıktısından davacı emsali bir işçinin 2010 yılı Kasım ayında 2.700,00 TL brüt ücret alabileceğinin belirtildiği, bu ücretin dönemsel asgari ücret olan 760,50 TL’nin (2.700,00 TL / 760,50 =3,55 kat) 3,55 katı olduğu, … Ticaret Odası tarafından dosya kapsamına gönderilen yazıda davacı emsali bir işçinin 2016 yılında 1.400,00 TL 1.700,00 TL net ücret alabileceğinin belirtildiği ancak … Ticaret Odası tarafından dosya kapsamına gönderilen yazının 2016 tarihinde çalışan işçiye göre düzenlenmiş olması ve Yargıtay bozma ilâmına konu kararda dikkate alınan ücretten dahi düşük olması nedeniyle hesaplamaya esas alınmadığı ve bütün bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda davacının en son 4.025,70 TL brüt ücret (1.134,00 TL * 3,55 kat=4.025,70 TL) ile çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacaklar yeniden hesaplanmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, kıdem hesaplamasının hatalı yapıldığını, giydirilmiş ücretin hatalı belirlendiğini ve yıllık izin alacağının da kıdem süresi yanlış belirlendiğinden hatalı olduğunu, davacının bir alacağının bulunmadığını, … sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığını ileri sürerek kararın bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin doğru belirlenip belirlemediği ile belirlenen ücrete göre dava konusu kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil alacaklarının hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 32, 41, 47, 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.