YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1112
KARAR NO : 2023/1653
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2021/147 E., 2022/466 K.
DAVA TARİHİ : 29.07.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 8.000 … lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalı … AŞ’nin (…) özelleştirme tarihine kadar olan dönem için talepte bulunulduğu, özelleştirme tarihinden sonraki dönemin uyuşmazlık konusu olmadığı ve verilen hükmün ileriye dönük etkisi olmadığı belirlenen davada hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalının temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının … Termik Santralinde ve alt işverenler bünyesinde ….04.1997 yılında işe başladığını, … güvenliği ve … sağlığı biriminde sorumlu olarak ve malzeme dağıttığı işçilerle aynı işi yaparak çalıştığını, davalı … ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, … sözleşmesinin 12.01.2015 tarihine kadar devam ettiğini, davacının … sözleşmesinin özelleştirme sebebi ile feshedildiğini, davacının en başından beri davalı işverinin asıl işçisi olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret farkı, ilave tediye ücreti alacaklarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, bu sebeple husumet yöneltilemeyeceğini ve ayrıca davalı ile dava dışı şirketler arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2016/1105 Esas, 2017/969 Karar sayılı kararıyla; davacının özelleştirmeden sonra da aynı işyerinde kesintisiz olarak çalışmaya devam ettiği ve feshe bağlı alacaklara hak kazanamadığı, davalı ile ihbar olunan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve davacının ağırlıklı olarak resepsiyonda ve idari binada temizlik personeli olarak yardımcı işlerde çalıştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 31.12.2018 tarihli ve 2018/1231 Esas, 2018/3730 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.02.2021 tarihli ve 2020/4209 Esas, 2021/3418 Karar sayılı ilâmı ile; 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un (4628 sayılı Kanun) gerekli hâllerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerinin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanun’un (6446 sayılı Kanun) ise Kurul tarafından belirlenecek işlerin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini öngördüğü, bu nedenle öncelikle dava konusu dönem içindeki tüm ihale sözleşmeleri ve şartnameler getirtilerek ihale ile verilen işin yardımcı … olup olmadığı, asıl işin verilmesi hâlinde; ihale sözleşmelerinin tarihlerine göre sözleşme, 4628 sayılı Kanun döneminde ise “verilmesi gerekli” ve “üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işleri” ya da 6446 sayılı Kanun döneminde ise “Kurul tarafından belirlenen” işlerden olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, yapılacak araştırmada; verilen işin yardımcı … niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun’un hukuki çerçevesinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen … kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak dava konusu ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının şimdiki gibi reddedilmesi, 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun’un hukuki çerçevesinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmeyle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığının ya da davacının ihale ile verilen … dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi hâlinde ise davacının ilave tediye ve ücret farkına ilişkin alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairemizin bozma ilâmına uyularak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacının yaptığı işin tespiti yönünden 6100 sayılı Kanun’un 31 nci maddesi uyarınca davacının beyanlarının alındığı, davacının ihaleyi alan alt işveren şirketler değişmesine rağmen hiç ara vermeksizin çalışmaya devam ettiği, Harmanşa İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 12.01.2015 tarihinde çıkış bildirgesi verildiği, davalı …’… talep edilen feshe bağlı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarını talep etme koşullarının oluşmadığı, … ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, davacı sendika üyesi olmadığından … ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler kamsamında davacı için asgari ücretin %20 fazlası ücret olduğunun belirlendiği ve alacaklarının bu ücret üzerinden hesaplandığı, muvazaa tespiti sebebiyle davacı baştan itibaren … işçisi sayıldığından ilave tediye alacağına hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; … … Mahkemelerinde davacı ile aynı işi yapan … arkadaşları tarafından açılan emsal birçok davada; davalı … ve alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna karar verildiğini, davalı … tarafından dosyaya sunulan emsal kadrolu işçinin ücreti üzerinden hesaplamalar yapıldığını, işverenin işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça eşit davranma yükümlülüğü olduğunu, davalı …’ın bildirdiği emsalle bağlılık gereği davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğunu, işçilerin sendika üyeliğinin, işverenin muvazaalı işlem yapması nedeniyle engellendiğini, emsal işçinin sadece davalı işyerinde araştırılmasının yeterli olmadığını
ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; uyulmasına karar verilen bozma ilâmı doğrultusunda ücretinin tespiti ve alacaklarının hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4628 sayılı Kanun ve 6446 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun ilgili maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 32 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalının temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.